Bir metal fabrikasında 4 yıldır çalışmaktayım. Bundan önce farklı işlerde çalıştım. Eşimle aynı işyerinde çalışırken tanıştık ve evlendik. Yeni evlendiğimiz için bir dünya borcun altına girmiştik. Hem borçlarımızı ödemeye hem de kıt kanaat geçinmeye çalışıyorduk. Fabrika yeni kurulduğu için 12 saat vardiyalı bir şekilde çalışıyorduk. Yoğun çalıştığımız süre içinde hamile kaldığımı öğrendim. İşten atılırım korkusuyla işverene söyleyemedim. Benimle birlikte aynı dönemde hamile kalan iki arkadaş söyledikten sonra cesaret alarak ben de söyledim. Ama bitiyor mu sıkıntı? Tabii ki hayır. Doğum yaptıktan sonra işe başlayacaktım ama çocuğuma bakacak kimse olmadığı gibi yuvaya verecek paramız da yoktu. Son çare olarak eşimin annesi bakabileceğini söyledi. Maddi olarak çıkmaza girmiştik. Eşimin ailesi, birlikte oturmayı teklif etti, hiç düşünmeden kabul ettik. Hem kendimizi maddi olarak biraz düzeltebilecek hem de çocuğum güvende olacaktı. Bir süre böyle devam ettik.
İki aile bir arada yaşarken geçim sıkıntısından ötürü eşimin kardeşi de bizimle birlikte yaşamaya başladı. İki ay işsiz kalması onun da tüm düzenini bozdu. Ve 3 aile bir arada yaşamak zorunda kaldık. Bu süreçte yaşadığım zorlukları düşünmeye başladım. Neden bu noktaya geldik? Önceden bu kadar pahalı değildi her şey, maaşım çok iyi olmasa da iyi kötü alışveriş yapabiliyorduk. Sonra maaş bordrosunu, faturaları incelemeye başladım. İş yerinde ne konuşulursa - bilmediğim bir konuysa- onu araştırmaya başladım, okudukça daha çok fark ettim, daha çok öğrendim. Çalışma hayatım boyunca elimizden alınan haklarımızı öğrendim. Her krizde üzerimize yüklenen çeşitli vergilerin, sürekli gündeme getirilen kıdem tazminatı ve açlık sınırının da altında bir ücret karşılığında ölesiye çalışma koşullarının, artan işçi ölümlerinin, çocuk istismarının, kadın cinayetlerinin, insanların birbirlerine düşmanca yaklaşımının giderek daha çok farkına vardım. Çünkü aynı evin içinde ben de diğer aile bireylerinin ayrımcılığına uğruyordum. Artık biliyorum, bize açlığı, yoksulluğu, işten atılma korkusu yaşatanların kimler olduğunu. Bu zamana kadar çocuğumun geleceğini düşünmeden, sırf ailem istiyor diye AK Parti’ye oy veriyordum. Ne kadar yanlış yaptığımı artık biliyorum.
İlgili haberler
Sabretmeyeceğiz, acıyı bal eylemeyeceğiz!
Sabredecek takat, acıyı eyleyecek bal kalmadı artık! Bize düşen kendileri saraylarda lüks içinde yaş...
Bu enkazı biz kaldıracağız!
25 Kasım, tüm dünyada kadınların bu dünyanın halklar için; kadınlar ve çocuklar için ‘enkaz’ haline...
Her türlü yoksunluğa çözüm; örgütlü mücadele
Kötülük diye tarif ettiğimiz bütün günahı bir yıla kestiğimiz sorunların sebebi ne? Giderek artan yo...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.