Patronlar kâr edecek diye günlerdir çocuğumu görmüyorum
Bu süreçte biraz olsun sendikaların sesinin çıkmasını istiyorum. Benim en önemli talebim işçileri mağdur etmeden, çalışmayı yasaklasınlar. Üretim durmazsa bu hastalık bitmez.

Ben Tuzla’da metal fabrikasında çalışan bir kadın işçiyim. Geçen senenin başında işyerimizde sendika mücadelesi verdik ama başarılı olamadık. Bazı arkadaşlarımız işten atıldı. Yeterince birlik sağlayamadığımız için başaramadık. Şimdiyse salgın var, size biraz bu süreçten bahsetmek istiyorum...

Ben ve eşim çalışıyoruz, çocuklarımız küçük, eve virüs taşımaktan korktuğumuz için çocukları anneme verdik, yaklaşık 22 gündür çocuklarımızı göremiyoruz. Yani sadece sağlıkçılar değil biz işçiler de çocuklarımızı göremiyoruz. Bizim yaptığımız işin hiçbir acil durumu yok. Patron sadece stok yapmak ve bugünler geçince de kâr yapmak istiyor. İlk günlerde hiçbir önlem alınmadı, dip dibe korku içinde çalıştık, hatta fazla mesai bile yaptık. Sonra 3 arkadaşımız koronaya yakalandı. Bunun üzerine ateşimizi ölçmeye başladılar, yemekhanede bazı düzenlemeler yaptılar. Bunların dışında başka da önlem alınmadı, canımız hiçe sayıldı. Birçoğumuza senelik izinleri kullandırıldı. Benim çalıştığım bölümde kadınlar çoğunlukta, bu süreçte ‘Keşke zamanında birlikte hareket etseydik belki sendikamız olsaydı bu kadar zor şartlarda çalışmazdık’ diye konuşuyorduk. Sendikalı iş yerlerinin durumunun da bizden farksız olmadığını öğrendik, hatta ücretsiz izne çıkartılan işçiler bile var. Eşimin çalıştığı fabrikada 24 korona vakası çıkınca 14 günlüğüne kapattılar. Ama fabrikayı mayıstan itibaren tekrar açacaklar.

‘ÜRETİM DURMAZSA BU SALGIN BİTMEZ’

Psikolojilerimiz alt üst oldu. Her gün işe kaygıyla gidiyoruz, boynumuzu borçlarımız büküyor. Bence hepimiz birlikte hareket etsek üretimi durdursak patronlar kılımıza bile dokunamaz. Ama insanlar bu süreçte bile bölünüyor. İşyerinde kendi sağlığını unutup hiçbir zaman eline geçmeyecek o 1000 lira var ya, onu konuşuyorlar. “Helal olsun” diyor işçiler. “Hanginize geldi bu para?” diye sorduğumda “Yok kimseye gelmedi” diyorlar. “Peki neyi övüyorsun? Halktan bağış topladı döndü yandaşa ya da kendi üyesine dağıttı” diyorum. Tabii bana hak veren AKP seçmeni olan işçiler de var. Ben patronlar kâr edecek diye günlerdir çocuklarımı göremiyorum. Her gün telefonda, “Anne dikkat et seni korona yakalamasın” diye ağlıyorlar. Ben çocuğuma ileride nasıl hesap vereceğim. Bir yandan umudumu kaybetmek istemiyorum ama neden biz işçilerin canı bu kadar kıymetsiz? Biz ölüyoruz! Her gün sefalet içinde yaşıyorduk şimdi bir de bu lanet hastalığın yükünü bizim omuzlarımıza yüklediler. Bu süreçte biraz olsun sendikaların sesinin çıkmasını istiyorum. Benim en önemli talebim işçileri mağdur etmeden, çalışmayı yasaklasınlar. Üretim durmazsa bu hastalık bitmez.

İlgili haberler
İranlı kadınların koronaya ve devlete karşı mücade...

İran korona salgınının en çok can aldığı ülkelerden biri. İşsizliğin çığ gibi büyüdüğü ülkede kadın...

Hürrem'in yiyip bayıldığı, Köln'lü girişimcilerin...

Hürrem Sultan’ın “yiyip” uyuyakaldığı, Macar kraliçesi Elisabeth’in güzellik sırrı, Kölnlü girişimci...

#Yaşasın1Mayıs... Yaşasın mücadelemiz!

Şiddetsiz, güvenli bir yaşam, umutlarımızın yeşerdiği bir gelecek için... Haklarımız için... Yoksull...