sincan
Sincan’da yaşayan iki kadın Figen ve Gülay, pandemi koşullarıyla birlikte geçim derdinin omuzlarındaki yükü nasıl artırdığını paylaştı.
Çocuğuna süt alamayan, yumurtanın bir kolisine parası yetmeyince yarısını alan, bu yoksulluğa karşı ‘Delirsek mi acaba!’ diye düşünen... Ankara’nın iki mahallesinden kadınların yoksullukla imtihanı.
Ankara’da bu mahallede pandemi sürecinde örgütlenen dayanışma insanların sağlıklı bilgilendirilmesinden tutun da ihtiyaçlarının karşılanmasına kadar bir sürü sorunu çözdü.
Genellikle yoksul, emekçi ailelerin yaşadığı bir ilçe olan Sincan’daki bir özel kursta son 1 haftada 19 öğrencinin ailesi ücretini ödeyemeyecekleri için çocuklarını kurstan aldı.
Salgın dolayısıyla okullar tatil edildi ancak eğitim emekçisi kadınların derdi bitti mi? Kendilerinden dinleyelim…
Temizlikçi, çaycı, yemekhane işçisi, okulda hizmetli, ev işçisi kadınlar… Çalışabilenlerin iş yükü kat kat arttı, işsiz kalanların geçim kaygısı arşa vardı. Kadınlar anlatıyor…
Ankara Sincan ve Batıkent’te kadınlar 8 Mart dolayısıyla bir araya geldi.
Eğitim Sen 4 No’lu şube çağrısıyla 8 Mart’a doğru kadınlar bir dizi etkinlikle bir araya gelecek.
25 Kasım vesilesiyle Türkiye’nin her yerinde çeşitli etkinliklerde buluşan kadınlar sorunlarını ve en acil taleplerini konuşuyor.
Sincan’da kadınlar 25 Kasım öncesi bir araya geldi, kendileri de şiddete uğrayan ve kurtulmak için mücadele eden kadınlar, hem yaşamlarını anlattı hem de birlikte neler yapabileceklerini konuştu.
“Şu anda savaşla ekonomik krizi gölgelemeye çalışıyorlar. Savaşın ve ekonomik krizin yükünü bize yıkıyorlar. Tüm gelirler savaşa harcanıyor. Sonunda savaşın kazananı belli.”
Ankara’daki bir gecekondu mahallesinde kadınlar yaşadıkları şiddeti ve kendi deneyimledikleri şiddete karşı kendi mücadelelerini anlatıyor...
Emine Bulut’un ‘Ölmek istemiyorum’ sözleri, herkesi öfkeye boğarken, Sincan Organize Sanayide çalışan metal işçisi kadınlar da çalışırken, molada serviste her yerde bunu konuştu.
Market, pazar uçmuş gidiyor. Elektriğe, suya zam. Doğalgaza ağustosun başında yetmedi, bir de sonunda zam. Zam üstüne zam... Kredi kartına dayandık bakalım, o da nereye kadar?
Ankara Sincan’da şimdiden kırtasiye masrafları için para biriktiren, geçinebilmek için sigortasız yüksek binalarda can güvenliği olmadan temizlik yapan kadınlar geçimin ne denli zor olduğunu anlatıyor
Ayşe ve Emine iki komşular. Biri taşeron işçi diğeri ev kadını. Daha önce ek gelir olsun diye mantı ve kozmetik iş yapmışlar olmamış. ‘Ev işi bizim omzumuzda, çocuk bakımı bizim omzumuzda’ diyorlar.
İstanbul Küçükçekmece’de yaşanan istismar olayına tepki gösteren kadınlar; ‘Benim canımı, çocuğumu koruyamayacaksa bu devlet ne işe yarıyor!’
Adına meslek hastalığı denmeyen, ama aslında yaptığı iş nedeniyle hastalanan metal işçisi kadınlardan dinleyin yaşadıklarını.
Seçim deyince içini döken de var sessiz kalan da, ama son dönem yaşanan ekonomik dalgalanmalar kadınları derinden sarsmış, ev ekonomisi derdine düşmüş kadınlar.
2 bin 20 TL asgari ücret başta iyi gibi geliyor, ama doğalgaz faturası 280 TL gelince ya da çocukların yattığı oda dışındaki petekleri kapatarak yaşayınca o dolu dolu gelen para devede kulak kalıyor.
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.