Sincan’ın Oğuzlar Mahallesi’nde yaşayan kadınlarla ekonomik kriz ve Suriye’ye yönelik operasyonlala ilgili sohbet ettik. Kadınların çoğu, ülkenin ekonomik kriz içerisinde olduğuna işaret ederek, adı ister “sınır ötesi” isterse “savaş” olsun insanların ölmesine, öldürülmesine ve silaha para harcanmasına karşı çıktılar.
“Kim olursa olsun, savaş bir insanlık suçudur. Savaşa ‘hayır’ diyoruz” diyen Nurdan, üç çocuk annesi. Sözlerini şöyle sürdürüyor: “Çocuklar ölüyor, üzücü bir görüntü zaten. Suriye çekeceğini çekti, binlerce insan öldü, insanlar yerinden yurdundan edildi. Binlerce çocuk göçler sırasında kayboldu, akıbetleri belli değil. Şu anda savaşla ekonomik krizi gölgelemeye çalışıyorlar. Savaşın ve ekonomik krizin yükünü bize yıkıyorlar. Tüm gelirler savaşa harcanıyor. Sonunda savaşın kazananı belli.”
‘GERÇEK HABER VERENLERİ TAKİP EDİYORUZ’
Nurdan, medyanın tek sesli ve savaş yanlısı yayın yapmasını da eleştiriyor: “Gazetelere bakın, hepsi aynı başlıkla çıktı. televizyon zaten seyretmiyoruz artık. Yaptıkları haberlerle onlar ne istiyorsa onu yayınlıyorlar. Halka gerçek haber veren basın sayısı çok az. Birkaç internet sitesi var, haberleri onlardan takip ediyoruz.”
Medyanın kışkırtmasına rağmen savaşa desteğin eskisi gibi olmadığını da belirtiyor Nurdan. “Eskiden benzer bir durum olduğunda sokaklarda büyük Türk bayrakları asılırdı, artık hiçbir yerde bayrakları göremiyoruz. İnsanlar eskisi kadar desteklemiyor” diyor.
‘VERGİLERİMİZ SİLAHA GİDİYOR’
Zehra, “Hangi taraftan olursa olsun gençlerin, çocukların ölmesine karşıyım” diyerek söze başlıyor ve şöyle devam ediyor: “Bizim ailenin yarısı CHP’li, yarısı da MHP’li. Ailecek sınır ötesi harekata karşıyız, savaşa karşıyız. Biz geçim derdine düşmüşüz. Evde iki kişi çalışıyor, altı boğaz var. Bizim vergilerimizle silah alınıyor. Silaha para harcamasınlar, insanların ücretlerini artırsınlar. Kirada oturuyoruz. Tencere nasıl kaynıyor? Yukarıdakilerin çarşıdan pazardan haberleri yok herhal. Her öğün bir simit yersek ne kadar para biriktirirmişiz onu konuşuyor. Artık hiçbir partiden değilim, hiçbirine oy vermeyeceğim.”
‘ASKER CENAZELERİ HEP FAKİR ÇOCUKLARI’
İki çocuk annesi genç bir kadın olan Emine de savaşa karşı. Özellikle de gençlerin ölmesine. Şöyle konuşuyor: “Amaaan oyun oynuyorlar. Yıllardır aynı şey. Amerika ne derse o oluyor. Olan bizim gençlere oluyor. Hep fakir çocukları... Asker cenazelerine bakın, zengin çocuğu olup da ölen asker görmedim. Çocuklar öldürüldü, çok üzüldüm. Savaş çok kötü. Karşıyım, istemiyorum.”
‘BAŞKALARININ TOPRAKLARINDA NE İŞİMİZ VAR?’
Serpil ise savaşın “şiddetin en kötüsü” olduğunu söylüyor. “Bir kadın olarak düşünüyorum, kadınlar çocuklar öldürülüyor, karşı çıkıyoruz değil mi? ‘Kadına, çocuğa şiddete hayır’ diye. Savaşta da yine çocuklar öldürüldü. Hangi taraf, kim olursa olsun savaşa karşıyım” diyor.
Ekonomik kriz nedeniyle artan geçim sıkıntısına bir de savaş derdinin eklenmesini istemeyen Serpil, savaşa harcanacak parayla çalışanların ücretlerinin artırılmasını istiyor ve soruyor: “Bizim başkalarının topraklarında ne işimiz var?”
İlgili haberler
Sınırın sıfır noktasından kadınlar: Barış ve huzur...
Suriye operasyonuna dair sınırın sıfır noktası olan Nusaybin, Suruç ve Ceylanpınar’dan seslenen kadı...
GÜNÜN BELLEĞİ: Çatışmaların ortasında barışın özne...
Barış ve çatışma sürecinde kadınların üstlendikleri roller nelerdi? Seslerini duyurmak için ne gibi...
Barışı çocuklara nasıl anlatacağız?
Savaşın vahşetini duyarsızlaştırıcı bir açıklıkla resmetmek yerine ‘etkileyici/hakiki’ olmanın çocuk...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.