mülteci düşmanlığı
Dünya Evimiz Uluslararası Dayanışma Derneği Koordinatörü Burçak Sel ile Türkiye’de yaşam mücadelesi veren göçmen ve mültecilerin yaşamını konuştuk.
Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği Kocaeli Şubesi tarafından Kocaeli Üniversitesinde yapılmak istenen ancak izin verilmeyen panelin Eğitim Sen’de yapılmak istendi ancak tehditler devam etti.
Devletlere müdahale edemiyoruz da ülkemize giren yabancıları mı sorun görüyoruz? Karşı çıkmamız gereken onların gelmesi mi, mültecileri güvencesiz, statüsüz bırakan göç politikaları mı?
Yerli ya da mülteci; insan yerine konulmamaya duyulan öfke bizim kader birliğimizin temeli. Bu kader birliğini bilince çıkarmak için ısrarlı bir çaba ve büyük bir güç birliği gerekli.
‘Ben ülkemde göçmen istemiyorum’, ‘Onlar suça meyilli’, ‘Onlar geldi şiddet, taciz arttı...’ Bu sıklıkla duyduğumuz cümlelerin gerçeklerine gelin birlikte bakalım...
Samimi bir sohbetle yıkılan önyargılar, sorunun esas kaynağına dair tartışmanın açtığı parantezler, doğru olanı yanlış yerde aramamak için yapılan bir buluşmanın öğrettikleri...
6 yıl önce Suriye’deki savaştan kaçarak Adana’ya gelmiş çocuklarıyla Hena. Korku dolu olsa da geçmişi hiç unutmuyor, ama en büyük hayali kendisi ve çocukları için güzel bir gelecek kurmak.
Afganistanlı M. ve ağabeyine, M.’nin sınıf arkadaşlarının velilerinin uzattığı dayanışma elinin değiştirdiklerinin hikayesi bu. Bu dayanışmanın yıktığı ön yargıların hikayesi...
AKP’nin ürettiği yanlış politikaların sorumluluğu da sonucu da göçmenlere yıkılmamalı. Çözüm düşmanlığa düşmek değil, eşitsizlikleri ortadan kaldıracak bir mücadele hattından geçmektedir.
Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği çağrısıyla bir araya gelen kadınlar, Göç Araştırmaları doktora öğrencisi Ebru Ökten’e mülteci meselesine dair sorularını sordu, bilinen pek çok yanlışı tartıştı.
İzmir’in yerel haber sitesi Ege’de Son Ses’te çalışan Murat Karakaş’ın kadınlara ve mültecilere yönelik ırkçı ve cinsiyetçi söylemlerine İzmir Gazeteciler Cemiyeti tepki gösterdi.
Taliban tehditleri nedeniyle ülkesini terk etmek zorunda kalan Sahar ve ailesi, kaçak olarak çıktığı göç yollarında da ölüm korkusu yaşamış. Aile şimdiyse yoksulluk ve ayrımcılıkla mücadele ediyor.
İkitelli’de yaşayan Betül ve Bedriye de ayrımcılıklara maruz kalan mülteci kadınlardan…Yaşadıklarını anlatırken ülkedeki emekçi kadınların yaşadığı sorunların ortaklığı gün yüzüne çıkıyor…
Antep’te evi taşlanan Suriyeli mülteci Emine Hanım’a polis ‘evden taşının’ derken, Hanım, ırkçı saldırıların son bulmasını istedi: ‘Bir mülteci olarak kendimi hiç güvende hissetmiyorum.’
Esenyalı Kadın Dayanışma Derneğine başvuran mülteci kadınlar ya da mülteci Fatma ve ailesinin yaşadıkları ile başka bir şehirde başka bir mülteci ailenin yaşadığı birbirinden hiç farklı değil.
Kırşehir’de yaşayan mülteci çocuklar, diğer okullarda istenmemeleri nedeniyle bir okulda toplandı. Eğitimciler böyle bir ayrımcılığın çocukların Türkiye’ye uyum sağlamalarını engellediğini söyledi.
‘Ölmemek için buralara geldik. Ama insanların bizi böyle aşağılamaları zor. Bize hep kötü bakıyorlar. Geldik diye, ucuz çalışıyoruz diye kızıyorlar ama bilmiyorlar ki biz o aza muhtacız.’
Esra, Hayriye, Mahmut ve çocukları… Denizli’nin mülteci mahallesinde ayakta kalmaya çalışıyorlar. Büyük ön yargılara, ağır çalışma koşullarına, türlü türlü şiddete ve aşağılamaya rağmen…
Suriye’den Türkiye’ye göç. Burada yaşanan yoksulluk, açlık, horlanma. Tam biraz toparlanıyor derken dünyayı saran korona ve yeniden açlık, yoksulluk ve dışlanma. Mülteci Hatice anlatıyor...
20 Haziran Dünya Mülteciler Günü öncesinde Türkiye İnsan Hakları Vakfından Dr. Lülüfer Körükmez ile Türkiye’de mülteci kadın olmayı ve mülteci kadınların durumunu konuştuk
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.