Suriyeli Hena’nın hayali: Ortak bir gelecek
6 yıl önce Suriye’deki savaştan kaçarak Adana’ya gelmiş çocuklarıyla Hena. Korku dolu olsa da geçmişi hiç unutmuyor, ama en büyük hayali kendisi ve çocukları için güzel bir gelecek kurmak.

Hena, altı yıl önce eşi ve iki çocuğuyla hayatlarını kurtarmak için Adana’ya gelmiş. Adana’nın sokakları ve insanları savaş öncesindeki Halep’e benzediği için çok fazla yabancılık çekmediğini anlatıyor. Adana’nın simgelerinden Büyük Saat’e bakan Hena, Halep’teki Bab Al Haraj Saat Kulesi’ni hatırlıyor. Halep’in bombardımanlarla yıkıntı haline gelip saat kulesinde zamanın durduğu yıllarda çocuğunun okulu bombalanınca eşi ve iki çocuğu ile birlikte ülkesini terk eden Hena, Adana’daki saat kulesine baktıkça “Keşke savaş çıkmasaydı da hayatıma orada, yıkıntılar altında kalmadan önceki Halep’te devam etseydim” diyor. Halep’in eski canlı günlerine geri gelmesinin kısa sürede çok zor olduğunu düşünen Hena, geçmişe dair hayallerin bir şey getirmeyeceğini biliyor, bu yüzden geleceğe yönelik hayaller kuruyor.

‘DÖNERSEK HER ŞEYE YİNE SIFIRDAN BAŞLAYACAĞIZ’

Suriye’de üniversitede muhasebe bölümünü bitirdikten sonra evlenmiş ve çocukların bakımı nedeni ile mesleğini yapamamış. Savaşla birlikte çalışma hayalini rafa kaldıran Hena, Halep’te büyük oğlunun okulunun bombalandığı anları yaşıyor gibi anlatıyor: “Çocuk çok kötü etkilendi çünkü 10 arkadaşını kaybetti. Bu olayın etkisiyle daha güvenli olur diyerek İdlib’e taşındık. Çok zorluklar çektik. Savaş oraya da sıçrayınca Türkiye’ye geldik. Her şeye sıfırdan başladık. Buraya geldiğimizde biz hem maddi sıkıntılar yaşadık hem de uyum sağlamak için çok uğraştık. Şimdi oraya dönersek her şeye yine sıfırdan başlayacağız.”

‘ORADA BİR EV YOK, İŞ YOK, NASIL GİDELİM?’

Bu sürecin çocukları için de zor geçtiğini anlatıyor Hena; “Büyük oğlum ilk geldiğimizde Arapça eğitim gördü. Sonra Arapça eğitim veren okullar kapatıldı. Küçük çocuk küçük yaştan itibaren Türkçe konuştuğu için sorun yaşamadı ama büyüğü Türkçe eğitime geçince zorluk yaşadı. Pandemide 2 yıl ne okula gitti ne online derslere sağlıklı şekilde katılabildi. Ben de Türkçeyi iyi bilmediğim için çocukların dersleri ile ilgilenemedim. Şimdi bizi geri göndermek isteyen siyasetçiler var. Burada da bize ‘Hani savaş bitmedi mi, geri dönmüyor musunuz? İşimizi elimizden alıyorsunuz’ diyorlar. Eşim de bundan etkilenip geri dönmek istiyor. Ev kiraları çok yükseldi, her şey pahalı bu yüzden de dönmek istiyor. Ancak ben geri dönmeye korkuyorum. Yine her şeye sıfırdan başlamak beni korkutuyor. Çocuklarım burada Türkçe öğrendiler. Orada Arapçayı anlayamayacaklar. Burada iyi kötü bir düzenimiz var. Orada gideceğim bir evim yok, iş yok, ekonomi kötü. Nasıl gidelim?”

Çocuklarının geleceğini düşünen Hena korkularında hiç haksız değil. Emekli öğretmen olan annesi Halep’te yaşamını sürdürüyor. 100 bin Suriye Lirası maaş alıyor. Hena, “Buranın parası ile 650 lira yapıyor. Orada hiçbir şeye yetmiyor bu para. Biz göndermesek yaşamını sürdüremez. Halep’in de ne olacağı belirsiz” diyor.

HAFTANIN 7 GÜNÜ ÇALIŞMAYA 3 BİN LİRA
Türkiye’de yaşadığı yıllar boyunca yeni şeyler yapmak için çabalamış. Yaptıklarını gülümseyerek ve kendinden emin bir şekilde anlatıyor. “Aşçılık kursuna katılıp sertifika aldım. Bir kafede çalışmaya başladım. Sigortam yapılmadı, aylık 3 bin lira alıyordum, haftanın 7 günü çalışıyordum. Çocuklarıma zaman ayıramıyordum ve kendime bir gelecek kuramıyordum. Bu yüzden işten ayrıldım.”
Hena hala kendisine gelecek sağlayabileceği bir iş arıyor.

Fotoğraf: Ekmek ve Gül

İlgili haberler
Mülteciler gidince şiddet azalır mı?

AKP’nin ürettiği yanlış politikaların sorumluluğu da sonucu da göçmenlere yıkılmamalı. Çözüm düşmanl...

Bu yara hepimizin, ya kanatacağız ya iyileştireceğ...

Afganistanlı M. ve ağabeyine, M.’nin sınıf arkadaşlarının velilerinin uzattığı dayanışma elinin deği...

‘Mültecilere sıra gelene kadar neler var biliyor m...

Samimi bir sohbetle yıkılan önyargılar, sorunun esas kaynağına dair tartışmanın açtığı parantezler,...