Okurumuzun Sorusu:
Merhaba. 28.02.2018 tarihinde doğum yaptım ve Mayıs ayında tekrar işe başladım. İşe başladığım gün süt iznimi kullanmak istediğimi söyledim. İlk başta kabul ettiler. Çalışma saatim sabah 08:00, akşam 18:30’dur. İşveren mağdur olmasın diye 17:30’da işten çıkıyordum. Daha sonra işten çıkarılmakla tehdit edildim. Ben de istediklerini yapabileceklerini, zaten fazla çalıştığımı, bunun hakkım olduğunu söyleyince, “işten çıkarıp hakkımı vereceklerini” söylediler. Bu süre zarfında mobbingi de ihmal etmedi işveren. 14 Eylül’de çıkış yapıp, istifa gibi gösterdiler. Ellerinde herhangi bir belge olmadan kendi çıktığımı iddia ettiler. Ben de hakkımı aramak için mahkemeye verdim, kıdem ve ihbar tazminatı için dava açtım. Kaybetme olasılığım var mıdır?
Öncelikle okurumuzu tebrik edelim, bebeğine uzun ve sağlıklı bir ömür dileyelim.
Bizim memleket böyle işte. Lafa gelince anneliğin kutsallığından dem vururlar, sonra da doğum yapan kadın işçiyi süt iznini kullandığı için işten çıkarıp, bir de haklarını vermemek için istifa etmiş gibi gösterirler.
Yasal anlamda önemli olan işverenin SGK’ya tek taraflı yaptığı bildirim değil, iş sözleşmesini kimin feshettiğidir. İşveren SGK’ya istediği koddan bildirim yapma olanağına sahip olduğu için kendi işten çıkardığı işçiyi istifa etmiş gibi bildirebilir. Şüphesiz bu durum ilgili yasal mevzuata aykırıdır.
Bu yüzden okurumuzun davasında, işverenin SGK’ya yaptığı bildirimin işveren lehine delil olarak kabul edilmemesi gerekir. Aksine işverenin okurumuzun istifa ettiğini ispatlaması gerekir. İşverenin elinde okurumuzun istifasına ilişkin bir dilekçe ya da yazılı belge yoktur. İşverenin yapabileceği tek şeyyalancı tanık yoluyla iddiasını ispat etmeye çalışmaktır.
Okurumuz “kaybetme olasılığım var mıdır” diye sormuş. Ne yazık ki ne ben de okurumuzun avukatı ne de bir başkası, davanın kazanılacağının garantisi verebilir. Son sözü mahkeme söyleyecektir.
Bununla birlikte mevcut yasal kurallara göre okurumuzun bu davayı kazanması gerekir. Yargıtay da bazı kararlarında, hiçbir gerekçe yokken, işçinin kıdem tazminatı başta olmak üzere çeşitli yasal haklarından vazgeçerek istifa etmesini “hayatın olağan akışına aykırı” bulmakta, işçi alacaklarının ödenmesine karar vermektedir.
Yeri gelmişken söyleyelim. Benzer durumlarla karşılaşan işçilerin işten çıkarıldıklarını öğrendikleri anda bazı önlemler alması, yargı sürecinde işçilerin elini rahatlatabilmektedir.
Örneğin işçi, işten çıkarıldığını öğrendiğini anda işverene noter kanalıyla ihtar çekebilir. İstifa etmediğini ancak SGK’ya yapılan bildirimde istifa etmiş gibi gösterildiğini, istifa etmek gibi bir iradesinin olmadığını, SGK’ya yapılan bildirimdeki istifa ettiği iddiasını kabul etmediğini belirterek, yasal alacaklarının ödenmesini talep edebilir. İşçi yine İş-Kur’a dilekçe vererek, işten çıkış bildirgesine itiraz edebilir. Böylece işçinin elinde ispatı kolaylaştırabilecek iki yazılı belgesi olur.
İlgili haberler
Süt izni sırasındaki kaza iş kazası sayılır
Kadın işçinin süt iznini kullandığı sırada geçirdiği kaza iş kazası sayılır. Kazanın işyeri içinde y...
Kısmi süreli çalışanlar da süt izni kullanır
Kısmi süreli çalışan ya da doğumdan sonra kısmi süreli çalışmaya geçen kadın işçilerin de emzirme (s...
Süt iznini toplu kullanma hakkı yok
Yasal düzenlemelerde süt izninin toplu olarak kullanılabileceğine ilişkin bir düzenleme olmadığı gib...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.