Hamilelikte ayakta çalışamayan işçinin hakları var!
Hamilelikte ayakta çalışması sakıncalı işçiye mümkün mertebe oturacağı hafif bir iş verilmesi, bu mümkün değilse de ücretsiz izin hakkı tanınması gerekir.

Okurumuzun Sorusu:

Ben 7 yıldır perakende sektöründe çalışıyorum. Şu an 5 haftalık gebeyim fakat ağrılarım çok fazla. AVM’de ve ayakta çalışıyorum doktorum evde dinlenmemi ve mecbur kalmadıkça ayakta kalma-mam gerektiğini söyledi. 12. haftaya kadar riskli olduğunu, çalışma ortamımın uygun olmadığını ve talep edersem rapor alabileceğimi söyledi. Sıklıkla izin kullanan ya da rapor alan birisi değilim şimdiye kadar önceliğim hep işim oldu. 60 gün yıllık iznim ve 100 saat alacak saat iznim bulunmakta. Hamileliğim bu şekilde riskli ilerlerse tüm süreç boyunca rapor alabilir miyim? Böyle durumlarda şirketin ve benim haklarım neler? Şirket beni işten çıkarabilir mi? Çıkarırsa kıdem tazminatı ödemesi alabilir miyim? Yanıtlarınız için şimdiden teşekkür ederim.

Okurumuzun sorularını teker teker yanıtlayalım.

Her şeyden önce okurumuz hiç zaman geçirmeden gönül rahatlığıyla riskin yüksek olduğu 12. haftaya kadar rapor alabilir. Hiçbir şey okurumuzun ve bebeğinin sağlığından daha önemli olmadığı gibi bu rapor, hiçbir biçimde işten çıkarma gerekçesi olamaz.

İş Yasası’nın 25. maddesinin 1. fıkrasına göre işverenin rapor nedeniyle işçiyi çıkarma hakkı, raporun işçinin ihbar süresini 6 hafta aşmasından sonra doğar. Analık nedeniyle alınan 16 haftalık (çoğul gebeliklerde 18 haftalık) rapor bu süreye dahil edilmez ve bu kapsama girmez. Bu işten çıkarmada ihbar süresi ve tazminatı yoktur, ancak işçi 1 yılını doldurmuşsa işçiye kıdem tazminatı ödenmesi zorunludur.

Okurumuz 7 yıldır aynı işyerinde çalışıyor. Dolayısıyla okurumuzun ihbar süresi 8 hafta. İşverenin okurumuzu işten çıkarma hakkı okurumuzun bir defada aldığı raporun toplam 14 haftayı aşması halinde doğar. Okurumuz 5-12. haftalar arasında 7 haftalık bir rapor aldığı takdirde bu süre aşılmamış olur ve işveren için 25/1 üzerinden işten çıkarma hakkı doğmaz.

Diyelim mi okurumuz 14 haftadan daha az bir rapor aldı ve kullandı. Ancak işe geri döndüğünde, ayakta çalışma hala okurumuz ya da okurumuzun bebeği için risk teşkil ediyorsa, okurumuz bu durumu belgeleyen doktor raporuyla işverene başvurarak analık iznine çıkacağı tarihe kadar önce ücretli ardından ücretsiz izinli sayılmasını talep edebilir.

Bunun yerine okurumuz art arda rapor alma yoluna başvurursa, okurumuzun birbirinin devamı niteliğindeki raporlarının 14 haftayı aşması halinde işten çıkarma söz konusu olabilecektir. Araya belli süreler koyarak rapor almak (yani bir süre çalışıp bir süre rapor almak ve bunu tekrarlamak) da çözüm değildir. Çünkü bu durumda da işveren için İş Yasası’nın 18. maddesi uyarınca sık rapor almaktan kaynaklı işten çıkarma hakkı doğabilecektir. Bu tür işten çıkarmalarda ise işverenin ihbar süresi kadar önce haber vermezse hem ihbar tazminatı hem de işçi 1 yılını doldurmuşsa kıdem tazminatı ödemesi gerekecektir.

Dolayısıyla doktordan alınacak “ayakta çalışması sakıncalıdır” raporu ile işverene başvurmak daha doğru bir yol. Okurumuz bu başvuruyu yaptığında işverenin “Gebe veya Emziren Kadınların Çalışma Şartlarıyla Emzirme Odaları ve Çocuk Bakım Yurtlarına Dair Yönetmeliğin (1) numaralı ekine” göre şu sorumlulukları doğuyor:

“Duruş problemleri ile ilgili olarak; çalışma mahalli ve çalışma düzeni, gebe veya emziren çalışanların duruş problemlerini ve kaza riskini azaltacak şekilde yeniden düzenlenir, mümkün olduğu durumlarda oturarak çalışmaları sağlanır. Gebeliğin durumuna göre yorgunluğun ve diğer duruş problemlerinin azaltılması veya ortadan kaldırılması için dinlenme araları ihtiyaca göre daha sık ve uzun olarak düzenlenir.”

Diyelim ki işverenin aldığı önlemlere (mümkün mertebe oturarak çalışma, sık ve uzun dinlenme araları, çalışma yeri ve çalışma düzeninde yapılan değişiklikler) rağmen okurumuz ya da okurumuzun bebeği için hala risk söz konusu.

Bu durumda Gebe veya Emziren Kadınların Çalışma Şartlarıyla Emzirme Odaları ve Çocuk Bakım Yurtlarına Dair Yönetmeliğin 7. maddesi uyarınca işveren okurumuzu ya sağlığına uygun daha hafif işlerde çalıştırmak ya da -okurumuzun talebi halinde- okurumuzu ücretsiz izinli saymak zorundadır.

Yönetmelik her ne kadar ücretsiz izin dese de -objektif iyi niyet ve dürüstlük kuralları gereği- işverenin okurumuza ücretsiz izinden önce içeride birikmiş yıllık ücretli izinlerini ve fazla mesai karşılığı boş zaman izinlerini kullandırması, ardından okurumuzu ücretsiz izne çıkarması gerekir.

Okurumuz hamileliğinin 32. haftasına kadar bu şekilde geldikten sonra normal analık iznine ayrılabilir.

Okurumuza sağlıklı ve rahat bir hamilelik süreci diliyor, okurumuzu ve okurumuzun eşini şimdiden tebrik ediyorum. 

İlgili haberler
Gebe ve emziren çalışanlar yönetmeliği memurları d...

Gebe ve emziren çalışanlara ilişkin yönetmelik, genel olarak kamu personelini kapsamakla birlikte Em...

Emzirme izni çalışılan günlerde kullanılır

Hem işçi hem kamu personeli kadınlar, emzirme iznini çalıştıkları günlerde kullanabilirler. Çalışılm...

Süt iznini toplu iş sözleşmesi ile artırmak mümkün...

Süt izninin kullanılabileceği zaman dilimi ve günlük süt izni süresi toplu iş sözleşmesi ile artırıl...