Bu ayrımcılığa birlikte dur diyelim!
Hamile olduğu için sözleşmesi yenilenmeyen kadın öğretmenlerin sesine ses verelim. Meclis, sendika, yargı ve kamuoyu gücüyle bu ayrımcılığa birlikte son verelim!
Okurumuzun Sorusu:

İyi günler. Özel bir okulda 4 yıldır Rehber Öğretmeni olarak çalışıyorum. 4 aylık hamileyim, okul kapanma sürecine kadar mesaime hep gittim, çalıştım. 7. ve 8.sınıf öğrenciler ile ilgileniyorum. Kurum müdürü 8 Haziran tarihinde benimle görüşme yaparak maaşımı ve hangi grupla çalışacağımı söyledi. Sonra 2 haftalık yıllık izne çıkardı beni tercih öncesi. 28 Haziran’da sözleşmeniz genel merkezden gelecek dönüşte yaparız dedi. 28 Haziran randevu aldım ve tekrar görüştük, bana “Hamile olduğum için risk altındaymışım o nedenle genel merkez anlaşmamı kabul etmemiş” bu şekilde açıkladı. Ücretsiz izne çıkın bir yıl seneye tekrar devam edelim dedi. Çok şaşırdığımı 2 haftada neyin değiştiğini sorguladım, bu konuyu eşimle görüşüp size döneyim diye ayrıldım. Ücretsiz izin kağıdını imzalamadım. İş akdi süreci için Performans Ölçümü olur kurumlarda bu da karşılıklı bildirilir. Çünkü ölçülebilen bir şeydir performans ölçümü dediğimiz şey. 4 yıl içinde performansıma ait olumsuz bir yazı, görüş ve geri bildirim almadım. Okul müdürümün söylediğine göre Genel Müdürlük sözleşmemin yenilenmemesi konusunda tek suçum ve tek sebep şu durumda anne olmak istemem, hamile olmam. Çok üzüldüm çünkü 4 yıl emek verdim. Geçen yıl Rehber Öğretmeni arkadaşım doğum yaptı ve hem sözleşmesi yenilendi hem tüm haklarını kullandı rapor, süt izni gibi. Ben de Rehber Öğretmeniyim, bana böyle yapınca çok kötü oldum. Sonuçta ayrımcılık var burada. 29 Haziran’da üzüntüden bebeğimle ilgili sıkıntı yaşadım bir gece hastanede kaldım, düşük tehlikesi oluştu. 30 Haziran’da hastaneden çıktım doktorum rapor verdi ve kurum ile paylaştım. Şimdi beni neler bekliyor, ne gibi haklarım var sizden bilgi almak istiyorum. İşe giriş tarihi Eylül 2017. Çıkışımın yapılacağını düşünürsek 31 Ağustos 2021. Bu arada hamilelerin mağdur olmaması için her yere başvurmak istiyorum bu konuda da yönlendirme yaparsanız sevinirim. Hamile insanların haklarının yenilmemesi için onların sesi olmak istiyorum. Sizlerden bu konuda destek rica ediyorum. Bana dönüş yaparsanız çok mutlu olurum. Desteğiniz için teşekkürler.

Öncelikle okurumuza geçmiş olsun dileklerimizi iletelim, okurumuza sağlıklı ve rahat bir hamilelik süreci ve doğum dileyelim.

Köşemizde bu sorunu defalarca ele aldık. Türkiye’de özel sektörde görev yapan kadın öğretmenler, hamile oldukları veya doğum yaptıkları takdirde sözleşmelerinin yenilenmemesi sorununu sıklıkla yaşıyorlar.

Bu sorunu biraz daha açalım:

1) Özel Öğretim Kurumları Kanunu’nun 9. maddesi gerekçe gösterilerek özel öğretim kurumlarında çalışan öğretmenler ile belirli süreli iş sözleşmesi imzalanıyor. Yargıtay içtihadı gereği, aynı öğretmenle aynı kurum tarafından üst üste belirli süreli iş sözleşmesi yapılsa dahi iş sözleşmesi belirsiz süreli iş sözleşmesine dönüşmüyor. Sonuç olarak özel öğretim kurumlarındaki yüz binlerce öğretmen iş güvencesinden yoksun biçimde her yıl yenilenen belirli süreli iş sözleşmeleri ile çalıştırılıyor.

2) Özel öğretim kurumlarının iş sözleşmesini yenileme zorunluluğu yok. Ancak özel öğretim kurumu, öğretmene sözleşmeyi yenilemeyi teklif etmediği takdirde, Yargıtay içtihadı gereği kıdem tazminatı ödemek zorunda. Detaylı bilgiler bu yanıtımızda mevcut: Özel okul öğretmenlerinin tazminat hakkı devam etmektedir 

3) Özel öğretim kurumları, hangi öğretmenle sözleşme yenileyip yenilemeyeceği kararını verme yetkisine sahip. Ancak kurumlar, bu yetkilerini iyi niyetle ve eşit davranma ilkesine uygun biçimde kullanmakla da yükümlü. Çünkü İş Yasası’nın eşit davranma ilkesini düzenleyen 5. maddesine göre “İşveren, biyolojik veya işin niteliğine ilişkin sebepler zorunlu kılmadıkça, bir işçiye, iş sözleşmesinin yapılmasında, şartlarının oluşturulmasında, uygulanmasında ve sona ermesinde, cinsiyet veya gebelik nedeniyle doğrudan veya dolaylı farklı işlem yapamaz”.

4) Hamile ya da doğum yapmış kadın öğretmenin sözleşmesinin yenilenmesi zorunlu değildir. Ancak sözleşme sırf cinsiyet, hamilelik ve doğum gibi nedenlerle yenilenmiyorsa -kanaatimce- bu durum İş Yasası’nın 5. maddesine aykırı olacaktır. Pandemi bu durumu değiştirmez. Yüz yüze eğitimin dahi başlamadığı koşullarda pandemi ve sağlık risklerinin gerekçe gösterilmesi, işverenin kötü niyetini gizlemeye çalıştığına işaret etmektedir.

5) Sözleşmesi hamilelik veya doğum nedeniyle yenilenmeyen öğretmenin, İş Yasası’nın 5. maddesinin ihlali nedeniyle 4 aya kadar ücreti tutarında ayrımcılık tazminatı ile mahrum kaldığı diğer haklarını (örneğin sözleşmenin yenilenmemesi nedeniyle alamayacağı analık ödeneğini) arabulucu ve dava yoluyla talep edebileceğini düşünüyorum. Ancak bu duruma ilişkin benim bulabildiğim bir Yargıtay kararı yok.

Bu bilgiler ışığında okurumuzun durumuna dönecek olursak:

1) Okurumuz ücretsiz izin dayatmasını kabul etmemelidir.

2) İşveren okurumuza sözleşmeyi yenileme teklifi yapmadığı takdirde, mevcut sözleşmenin sona ermesi ile birlikte işverenin okurumuza toplam hizmet süresi üzerinden yani 4 yıllık kıdem tazminatı ve kullanılmayan yıllık izin ücreti, ödenmeyen ücret vb. haklarını ödemesi gerekir. Ödeme yapılmadığı takdirde okurumuz arabulucu ve dava yoluyla haklarını talep edebilir.

3) Belirli süreli iş sözleşmesinin yenilenmemesi halinde, okurumuza son 3 yılda 600 gün priminin olması koşuluyla işsizlik ödeneğinin de bağlanması gerekir.

4) Yukarıda açıkladığım üzere okurumuz önce arabulucu, anlaşma olmazsa da dava yoluyla ayrımcılık tazminatı ve mahrum kaldığı haklarını (örneğin yeniden iş bulamaz ve analık ödeneği alamazsa analık ödeneği ve emzirme ödeneğini) talep edebilir. Ancak emsal bir karar olmadığı için yargı sürecinin lehte sonuçlanacağının garantisini verme şansım yok.

Son olarak üç çağrımız var.

1) Birinci çağrımız özel öğretim kurumlarında görev yapan öğretmenlerin üyesi olabildiği “Ticaret, Büro, Eğitim ve Güzel Sanatlar” işkolundaki sendikalara. Bu soruna ilişkin emsal bir davanın açılması ve emsal bir karanın çıkarılmasında sendikalar, uzman ve deneyimli avukat kadrolarıyla ve konuyu gündemde tutarak çok önemli bir katkı sunabilir. Bu soruyu yönelten okurumuz sonuna kadar haklarını aramak istiyor. Bu işkolundaki sendikalarımızdan biri, bu okurumuzu sözleşmesi sona ermeden üye yaparak, emsal davayı açabilir ve hukuki destek sunabilir.

2) İkinci çağrımız emekten ve kadından yana milletvekillerine. Bu sorunu Meclise taşırlarsa, Meclis kürsüsünden bu sorunu dile getirirlerse, soru önergesi yoluyla sorunun üzerine gidebilirlerse çok ama çok kıymetli bir katkı yapmış olurlar.

3) Üçüncü ve son çağrımız, Ekmek ve Gül okurlarına; kadın emeği ve kadın haklarını dert eden herkese! Çalışmak ve çocuk sahibi olmak Anayasal haklardır, temel insan hakları arasındadır. Ancak özel öğretim kurumlarında çalışan birçok öğretmen, bu iki haktan aynı anda yararlanamamakta, bir hakkı kullandıklarında, diğer haktan yoksun kalabilmektedir. Gelin bu sorunun üzerine birlikte gidelim, bu ayrımcılığa birlikte son verelim.

Katkı sunan herkese şimdiden gönülden teşekkürlerimizle.


İlgili haberler
Sözleşmenin hamilelik nedeniyle yenilenmemesi ayrı...

Belirli süreli iş sözleşmesi ile çalışan kadın işçinin sözleşmesinin hamile olduğu ya da doğum yaptı...

Sözleşme hamilelik yüzünden yenilenmiyorsa ayrımcı...

Belirli süreli iş sözleşmesi sırf hamile olduğu veya analık izninde olduğu için yenilenmeyen kadın i...

Hamilelik nedeniyle fesih deneme süresinde de olsa...

Kadın işçi deneme süresinde de olsa, iş sözleşmesi hamilelik nedeniyle feshediliyorsa, bu ayrımcılığ...