‘Müftülere nikah yetkisi verilmesini 10 yıldır toplu sözleşme masasına taşıyoruz. Düzenleme kadınların mağduriyetini giderecek. Karşı çıkanlar malum çevrelerdir’ diyen başkana sorularımız var:

Bir baba 2 oğlunu öldürüp 1 oğlunu yaraladı. Eşine defalarca şiddet uyguladığı, kadının defalarca şikayet ettiği ama şiddet uygulayan adamın her seferinde cezasızlıkla ödüllendirildiği ortaya çıktı.

Üniversiteye yerleştirme sonuçları açıklandı. Bir üniversiteye yerleşenler mutlu... Bu mutluluğu bozmayı hiç istemiyoruz. Ama paylaşmak istediğimiz deneyimler var!

Müftülere resmi nikah kıyma yetkisi veren tasarıya bir tepki de Bursa’dan geldi. Bursa Kadın Platformu kadınları tasarıya karşı mücadeleye çağırıyor.

KHK ile ihraç edilen ve toplusözleşme görüşmelerine alınmayan KESK Eş Genel Başkanı Aysun Gezen ile kadın kamu emekçilerinin taleplerini, kadın mücadelesi ve örgütlülüğünü konuştuk.

Sağlık emekçileri Türkiye’de ağır koşullarda çalışıyor dersek yanılmış olmayız. Sağlık emekçilerin çoğunluğunun kadın olduğunu düşündüğümüzde de talepleri kaçınılmaz olarak 24 saat kreş oluyor.

Müftülüklere nikah yetkisini tartışırken, buna karşı çıkışın gerekçelerini ortaya koyup bunu geniş kadın kesimlerinin dahil olacağı bir mücadele sürecine dönüştürürken bu gerçekliği görmemiz lazım.

Müftülere resmi nikah yetkisi veren tasarıya kadınların tepkisi çığ gibi büyüyor. Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Akbük Şubesi Kadın Kolları da yaptığı eylem ve açıklamayla tasarıya tepki göste

Diyarbakır’da kaçırdığı çocuğa dini nikah kıyarak istismar eden 29 yaşındaki M. T. kan donduran bir itirafta bulundu. Çevresinde çok kız kaçırma olayı olduğunu söyleyen M. T ‘Kimse tutuklanmadı’ dedi.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, müftülere resmi nikah kıyma yetkisi verilmesinin erken yaşta evliliklerin önüne geçeceğini, kadın haklarını güvence altına alacağını söyledi.

Dini nikahlı eşinden akılalmaz işkenceler gören Gülfidan Sepil, defalarca karakola gitti. Ama ancak ağabeyine sığınarak şiddetten uzaklaşabildi.

Müftülere resmi nikah kıyma yetkisi veren kanun tasarısı büyük tartışma yaratırken şimdi müftülerin yetkisini imam ve vaizlere devretmesi konuşuluyor, gerekçe ise ‘müftülerin iş yükü...’

Sendika merkezine/ şubelere çağırmakla yetinen bir çalışma yerine, işyerlerinde kadınları mücadeleye ve işyeri organlarına katacak planlar, somut, acil talepler etrafında bir sendikal mücadele hattı!

Adana’da apartman görevlisi bir ailenin kızı apartman yöneticisi tarafından 4 yıl boyunca tacize uğradı. Yeni yöneticiler de tacizden şikayetçi olan aileye “burada çalışamazsınız” dayatmasında bulundu

Bu manzara tanıdık; 10 saat güneş altında çalışma, ihtiyaçlarını karşılamayan günlük yevmiye, dinlenmelerine yetmeyen mola, geçim sıkıntısı... Ama bir de ‘kadın dayanışması!’

İstanbul'da polis, Kadıköy metro girişinde kadın müzisyeni enstrümanına bomba kendisine de terörist diyerek keyfi bir şekilde odaya kapatıp darp etti.

Beykoz’da bir anne kızın eseri olan kadınlar kahvesi, sıcak samimi hem de kadınların kendisine ait. Kadınların emeğiyle kadınlar için bir nefes alma mekanı...

Müftülere nikah yetkisi ile “inancın ve kişisel teamüllerin ortak hukukun üstüne geçebileceğini” söyleyen, eksiklikle malul yasal haklarımızı daha da geriye götürecek hamleleri asla kabul etmiyoruz!

Sağlık emekçisi kadınlar 24 saat açık, ücretsiz kreş talep ediyor. Saatlerce nöbet tutan ve çocuklarını bırakacak yer bulamayan sağlık emekçilerinin kreş taleplerini kendilerinden dinleyelim.

Medeni yasa kadınlar için bir tür eşitlik belgesidir. Müftülere nikah yetkisi verilmesiyle öne çıkan tasarının gündeme getirilmesi medeni kanunun esasını değiştirmeyen basit bir ritüel sayılamaz.