Hükümetin birçok kez ‘ilk imzacısı biziz’ diyerek övündüğü İstanbul Sözleşmesi ne getiriyordu, Türkiye bu yükümlülüklere uydu mu, kadına yönelik şiddete çözüm olabildi mi?

Kadın örgütlerinin tepki gösterdiği “müftülere nikah yetkisi veren” yasa teklifi hakkında açıklama yapan KADEM tasarıyı "uygun buldu", kadın örgütlerini de "kötü niyetli" olarak değerlendirdi.

Tevgera Jinen Azad (TJA) ‘Kadın soykırımını durduracağız, yaşamı özgürleştireceğiz’ ana temasıyla 3 Ağustos’ta startını Batman’dan vereceği bir kampanyaya hazırlanıyor.

Maçka Parkı’nda kıyafetini gerekçe göstererek bir kadına müdahale eden güvenlikçinin açığa alındığı belirtildi. Güvenlikçinin tacizine maruz kalan Çağla Köse ve Burcu Şentürk suç duyurusunda bulundu.

Esenyalı’da kadınlar buluştu, kadına yönelik saldırılara ve hükümetin Nüfus Kanununda yapmak istedikleri değişikliğe ilişkin sohbet etti. Kadınlar yan yana durmanın önemini vurguladı.

Yeni müfredatı velilere sorduk. Eğitimin her yıl daha da gericileştiği ve bilimden uzaklaştığını söyleyen veliler çocuklarının 'korku kültürü' ile eğitildiğini, bu yüzden kaygılı olduklarını söyledi.

Maçka Parkı’nda bir özel güvenlikçinin kıyafetini gerekçe göstererek müdahale ettiği Çağla Köse için kadınlar eylem yaptı. Köse yaşadıklarını anlattı.

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ müftülere nikah kıyma yetkisi verilmesi konusunda açıklama yaptı “Laiklik ilkesine aykırı değil; aksine tam da laiklik ilkesinin gereğidir” dedi.

Maçka Parkında özel güvenlikçiler bir kadını “Bu kıyafetle parkta dolaşmana izin vermem” diyerek taciz etti.

Manisa Akgedik köyünde 10 yıllık çam ağaçlarının TOKİ’ye tesis yapmak için kesilmesine direnen kadınlar, “iki gün direndik hakkından geldik” diyor ve sonrasında yaşananları anlatıyor.

Müftülere nikah yetkisi verilmesini kapsayan yasayı değerlendiren Avukat Selin Nakıpoğlu, ‘kadınları esaretten kurtaran yasal düzenlemelerden geri düşürecek tüm girişimlere karşı direneceğiz’ dedi

Eğitim Sen İstanbul 3 No'lu Şube Örgütlenme Sekreteri Meral Gülşen, tepki gören yeni müfredata ilişkin yazdı... Gülşen, yeni müfredatta yerini alan ‘cihat’ kavramını ele aldı.

Digel’de üretilen 1 takım elbisenin fiyatı 700-800 sterlin. Marka değerini koruduğunu söyleyen fabrikada kadın işçiler genel müdürün tacizine uğruyor, karşılık vermezse işten atılıyor.

Adana’da kayyum tarafından yönetilen Vural Plastik’te hışır makinesinde çalışan kadın işçinin eli makineye sıkıştı, parmakları kırıldı.

Canan Güllü’den Cumhurbaşkanı’na: Bu tasarı bizim kıyametimizdir. Bireyini korumayan devlet vatandaş için yok hükmündedir ve yok hükmünde olmak kıyamettir.

Meclise gönderilen müftülere nikah kıyma yetkisi ve sağlık personeli takibi dışında doğan çocukların doğum bildiriminin sözlü beyanla yapılmasına karşı kadınlar birlikte mücadele çağrısı yapıyor.

Meclis’e sunulan Nüfus Hizmetleri Kanun Tasarısı kadınların medeni haklarının tırpanlanmasının önünü açacak pek çok madde içeriyor. Tasarıyı kabul etmiyoruz çünkü;

Fabrikada çalışan bir stajyer kadının öğrendikleri; ‘Bir patron ne kadar acımasız olabilir? Bir işçiden ne kadar artı değer elde edilir? Asgari ücret neye yeter?’

Kadın mahpuslar regl dönemlerinde pede ulaşamıyor. Sağlık haklarına ipotek konuyor. 82 örgütün ortak imzalı metni ‘hapishanede ücretsiz ped haktır’ diyor.

Müftülüklere resmi nikâh yetkisi medeni haklar açısından yapılacak bütüncül değişikliklerin önemli bir adımı, toplumsal yaşamın dini kurallarla şekillendirilmesinin önünü açmanın yollarından biri...