Merhaba,
Sizlere bu mektubu otomotiv sanayisinde Tofaş, Ford, Renault gibi büyük firmalara parça tedarik eden bir fabrikadan yazıyorum.
Memleketin haline dair herkesin söyleyecek sözleri elbet oluyor, ama bu dönem herkesin ağzında olan, bir şekilde konunun geldiği yer; ekonomi ve pek tabii zamlar oluyor. Herkes çay molalarında yaşamın zor olduğundan, geçinmenin de giderek zorlaştığından dert yanıyor. Kimse birbiriyle açıkça konuşmasa da herkese bir işten atılma korkusu gelmiş yerleşmiş durumda. Nasıl gelmesin ki? Fabrikada sipariş düşüşlerinden dolayı birer ikişer derken son dönemde 10 kişiden fazla işten atmalar gerçekleşti. İşten atılanlardan biri de Selma’nın eşi. Selma ile konuşuyoruz nasıl alınacak çocukların ihtiyaçları diye. Selma’nın bir oğlu var ilkokula gidiyor 3.sınıf a geçti henüz “Allah’tan birinci sınıf değil” diyor, “her şeyi yeniden almak zorunda değiliz” diye devam ediyor. “Öğretmenler artık okul başlamadan listeleri gönderiyor, keşke o listeyi iki ay önce göndermiş olsalardı da taksitle en azından bir kısmını alırdık” diye ekliyor. Eşi işten atılınca şuan da evi geçindirme görevi ona kalmış, en büyük korkusu ev sahibinin kirayı arttırması, o yüzden de ‘isten atılırsam ne olurum’ diye kara kara düşündüğünü anlatıyor. Ekonominin bunca kötüye gitmesinin sebebi ne diye sorduğumda; “Söylenecek çok şey var, sen de farkında mısın? Fabrikamızdan isçiler atıldı ‘ekonomik daralma’ diyerek peki fabrika müdürleri neden etkilenmiyor bu daralmadan? Onlar hala son model arabaları ile gelip gidiyorlar. Ülke de aynı böyle yönetiliyor” diyor. “Fakirliği biz çekiyoruz kaymağını onlar yiyor” diye öfkeleniyor.
Bir başka kadın işçi Sevgi, onun da iki çocuğu var ikisi de okul çağında “ne yapacaksın, okul ihtiyaçlarını nasıl alacaksın?” diye soruyorum. “Eşim ile benim çalışmamıza rağmen çocukların bütün ihtiyaçlarını alamayacağız. Öğretmenle de konuştuk. Acil olanları simdi, diğerlerini sonra alacağız” diyor.
Fabrikada çocuk sahibi olan kadınların çoğuna “niçin çalışıyorsun” diye sorduğumda “Çocuklarıma daha iyi bir gelecek için çalışıyorum” diyor. Eğitim harcamalarını bile gidermeye çalışırken kılı kırk yaran işçi kadınlar bu ekonomik koşullarda güzel bir geleceği yan yana gelmeden yaratabilirler mi?
İlgili haberler
Tasarruf tedbiri buluruz biz de, ağlanacak halimiz...
‘Gönülden geçen, yavrular okulda klasik müzik öğrensin, iki piyano tıngırdatabilsin ama gerçekte, ot...
Sıla okula gidemezse...
Annesiyle hurda ya da çiçek toplamaya gidecek... Küçük kardeşine bakacak... Temizliğe gidecek...Ve S...
ESENYALI’DAN YOKSULLUK MANZARASI: Veliler okul iht...
Efe, ‘Altı sürekli dikilen yırtık çantayla okula gitmem’ diyormuş. ‘Kim istemez çocuğu okula başlark...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.