‘Depremin yaralarını saran da dayanışmayı ören de halk oldu’
Esenyalı’da kadınlar Klinik Psikolog Başak Aydın ve Jeoloji Mühendisi İsmail Volkan’ın katıldığı panelde buluştu.

Esenyalı Kadın Dayanışma Derneğinde kadınlar deprem konulu panelde yan yana geldi. Konuşmacı olarak Klinik Psikolog Başak Aydın ve Jeoloji Mühendisi İsmail Volkan’ın katıldığı panelde deprem gerçeğinin ne anlam ifade ettiği, depreme dair yapılması gerekenler tartışıldı.

Panelin açılış konuşmasını Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği Başkanı Adile Doğan yaptı. Doğan konuşmasına depremde sevdiklerini kaybeden, enkazın altından kurtularak; başka illere gelen depremzede çocuklarının Diyanetin fetvasıyla daha büyük bir enkazın altına sürüklendiğinin ve hukuka aykırı bu fetvanın asla kabul edilmediğinin altını çizerek başladı.

Depremin ilk gününden bu yana bini aşkın kadının derneğe gelerek gösterdiği dayanışmaya da değinen Doğan, “Bu depremin yaralarını saran ve bu dayanışmayı ören halkın örgütlü gücünden başkası değil. Daha ötesi mi var? Enkazların altından anneler çocuklarını tırnaklarıyla kazıyarak kurtarmaya çalıştılar! Bu noktada bizler artık hiçbir şeye sığamıyoruz!”

‘BİZİ SÖMÜREREK BAĞIŞ YAPAN PATRONLARA KARŞI TEK YOL ÖRGÜTLÜ MÜCADELE’

“Biz kadınların örgütlü mücadelesi ve dayanışması artık başka bir noktada. İçinde yaşadığımız ülke yandaş basının, gazetelerin bile gerçekleri saklayamadığı noktaya geldi. Artık hiçbir şey kabına sığmıyor, kırılması lazım. Bu da sevgili kadınlar beklentiyle olmuyor, çünkü bugün yönetemeyenler gelecekte de yönetemeyecekler. İşte tüm bunlar ile birlikte; yaşanan deprem felaketinin karşısında deprem bölgesinde enkaz altında ailesi olan işçileri patronlar işe geri çağırdı. Hamile kadınlar aynı koşullarda işe çağrıldı. Depremde enkaz altında ailesini, eşinin, çocuğunu kurtarmaya çalışan işçileri fabrikalara, tezgah başına, makine başına çağıran aynı patronlar ise 15 Şubat’ta bağış yaptılar. Unutmayalım! Bizleri enkaz altında bırakan patronların yaptıkları bağışlar ile kan parası ödediler ve yeni mezar kazıcılarımız olarak karşımıza çıkacaklar. O yüzden 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde birlikte daha büyüyen dayanışmamız ile daha örgütlü mücadeleye!”

‘YAPILMASI GEREKENLERİN İHTİYACINI BELİRLEYECEK DEVLETTİR’

Adile Doğan’ın açılış konuşmasının ardından ilk olarak Jeoloji Mühendisi İsmail Volkan söz aldı. Volkan sunumunda kıtaların oluşumundan, deprem gerçekliğinin süreci ve “Deprem nedir?” sorusuna cevap verdi. “Deprem gerçekliğini hocalarım hep anlattı, anlatmaya da devam ediyor. Doğu Anadolu fayı kırıldı. Burada bundan 500 yıl önce kırılma olmuştu. Ve biriken enerjinin dışarı çıkması gerekiyordu ve şimdi Bingöl fayına dikkat çekiyorlar” dedi. Volkan sunumunun devamında deprem öncesi ve deprem anında yapılması gerekenleri aktardı. Burada özellikle iki sorunun altını çizen Volkan şöyle devam etti: “Bize en çok gelen iki soru. Özellikle yıkıntı altındaysak ne yapmalıyız ve evimiz ne kadar güvenli soruları. Bizde TMMOB’a bağlı jeoloji mühendisleri olarak şöyle açıklayalım durumu. 2013 torba yasası ile birlikte mühendisler saf dışı bırakıldı. Artık hiçbir zemin etüdü yapmadan belediyelere, ‘Onay verebilirsiniz’ denildi. Ve bizleri saf dışı bırakan devlet, TMMOB’a alternatif dernekler kurma girişimlerine girdiler. 1984’te imar affı ortaya çıktı ve ardından 2017’de AKP kendi gene ortaya çıkardı. Peki biz torba yasaya neden karşıyız? 3. havaalanı projesi, Kanal İstanbul gibi en yakından tanık olduğumuz projeler bu yasalar ile dünyanın ekolojik sistemini değiştiren yapılar ve bizde örgütlü mühendisler olarak ekolojik düzenimiz, doğamız ve insanlığımız için mücadele ediyoruz. Tıpkı aynı yasada İstanbul Sözleşmesi’nin bir gece ansızın kaldırılması ile birlikte mücadele eden siz kadınlar gibi...”

“Halkın ne yapması gerekiyor?” sorusuna da cevap veren Volkan, “Depremde yapılması gerekenlerin ihtiyacını belirleyecek olan devletin ta kendisidir. Herkes mühendis değil. Peki kim yapacak? Yapı denetim firmaları. Peki kim kontrol edecek? Devlet. Yapılması gereken buyken; kiralar ateş pahası ve insanlar evinden çıkamıyor değil mi? O zaman devlete demeliyiz, gel, evimi kentsel dönüşüme sok ve bana güvenli bir ev kur. Bizler TMMOB üyesi mühendisler, ancak örgütlü ve yan yana mücadelemizi sürdürüyoruz, sürdüreceğiz. Ve bugün burada siz kadınların dayanışmasıyla buluşuyoruz” diye konuştu.

‘ÇOCUKLARA DEPREMİ ANLATIRKEN GERÇEKDIŞI SÖYLEMLERDEN KAÇINMALIYIZ’

Volkan’ın konuşmasının ardından Klinik Psikolog Başak Aydın ise deprem gerçekliği karşısında psikososyal olarak durumu ve yapılması gerekenleri şöyle ifade etti.

“Deprem öncesi ve sonrasında psikososyol durum ve birçok duygu hissi yaşarız. Travma anları olur. Peki neler yapılabilir? Bu anlarda asla önce kendimizi düşünmeyiz. Hep sevdiklerimizi, kendi dışımızdakileri düşünürüz. Buradan sonra sosyal destek önem taşımaya başlar. Baş etme yöntemlerimiz ise daha işlevsel olmalı, bizleri bağımlılığa sürükleyecek şeyler olmamalıdır. Herhalde bu deprem yaşandığında ya da olası bir depremde ilk düşündüklerimiz çocuklarımızdır. Bu süreçte o yüzden hep çocuklarımız duydu mu, ne anladı, ne hissediyor, ne yaşıyor diye merak ettik. Tepkilerin zıtlığı normal mi? Depremi hatırlatacak oyuncaklar, söylemler normal mi? Sevgili kadınlar hepsi normal. Yaş aralıklarına göre tepkiler değişmektedir. Burada ebeveynler olarak önemli olan gerçek dışı söylemlerden kaçınmak olmalıdır.”

Fotoğraf: Ekmek ve Gül

İlgili haberler
Depremzede bir kadın: Ak Parti binasına gittik, ‘P...

Depremzedeler için misafirhaneye dönüştürülen Batıkent Pir Sultan Abdal Cemevine yerleşen depremzede...

Kadın dernekleri Malatya'daki depremzede kadınlara...

Ekmek ve Gül ve Dersim Yenigün Dayanışma Derneği'nden kadınlar, Malatya'daki çadır kentlerde kalan d...

Gülsuyu’nda kadınlar: Çocuk istismarının önü açılı...

Gülsuyu Gülensu Kadın Dayanışma Derneği deprem söyleşisinde bir araya geldi. Söyleşi sonrası Diyanet...