Market işçisi Fatma Basum, Muş'un Hasköy ilçesinden Kocaeli Darıca'ya göç etmiş. 11 kardeş olan Fatma memleketin zorlu koşullarından dolayı ailesiyle göç etmek zorunda kalmış. Hem kadın olmanın hem işçi olmanın yaşattığı zorlukla çok küçük yaşta mücadele etmeye başlamış. Tüm bu zorluklar karşısında “Papatyalar Açarken” öykü kitabı yazmış. Ona genç kadın bir işçi olarak ona kitabı yazmasında neyin ilham olduğunu sorduk.
Çocukluktan beri yazmayı çok sevdiğini söyleyen Basum, memleketin zorlu koşulları ve sonrasında gelen göçün üzerinde yarattığı baskıya karşı yazarak rahatladığını anlattı: "Yazarken nefes aldığımı hissettim. Çünkü yaşadığımız coğrafyada çocuk olmak da kadın olmak da çok zordu." Muş'ta ailecek tütün tarlalarında çalıştıklarını ve bütün geçim kaynaklarının bu olduğunu söyleyen Basum, kitabında da bölgedeki tütün tarlalarını yazdığını söyledi. Tütün tarlalarının onun yaşamında bir başlangıç olduğunu söyleyen Basum, "Daha sonra tütün fabrikaları özelleştirilerek bir bir kapatılınca biz de ilk önce İstanbul’a sonra Kocaeli’ye göç etmek zorunda kaldık. Öyküyü yazmaya başlarken kendi hayatımı yazdım aslında. Bu öykü, çocukluğumun geçtiği tütün tarlalarından buralara göç ede ede gelişimin, hayata dair zorlu mücadelemin bir öyküsü oldu."
'İşten eve gitmek bile zorlu bir mücadele'
Memleketinde kadın olmanın oldukça zor olduğunu söyleyen Basum, "Memlekette kadınlar çocuklarıyla birlikte çok çalışırdı. Burada da çocuklar ve kadınlar çok çalışıyor üstelik emeği görünmeyen bir yerde. Kadın olmak çocukluktan başlıyor ailenin ve toplumun şekillendirmesiyle hep baskı altındayız" dedi. Cinsiyet eşitsizliğine dikkat çeken Basum, "İşten eve gitmek bile zorlu bir mücadele. İşte çalışmak, okumak, yürümek, hayatı sorgulamak... Sanki biz toplumun bir parçası değil de en ötekisiyiz. Bunu kendi ailemde yaşamadım ama doğduğum topraklardan buralara gelene kadar gördüğüm bu" ifadelerini kullandı. Memleketinde kan davalarının oldukça yaygın olduğunu söyleyen Basum, bu durumun yaşamayı oldukça zorlaştırdığını ve kitabında bu konuya da değindiğini söyledi.
'Yazarak nefes aldım'
Senaryo ve şiir yazmayı da çok sevdiğini söyleyen Basum, "Bu kitabı yazmamı destekleyen Erhan abiye de teşekkür ederim. Ciddi bir şekilde yazmamı, öykülere yön vermemi sağladı. Markette sekiz saat çalışmanın tüm yorgunluğundan ve bu hayatın keşmekeşliğinden uzaklaştım" dedi. Yazmanın hayata dair umutla bakmasını ve nefes almasını sağladığını tekrar vurgulayan Basum, "Bu benim için bir başarı. Hayatın içinden bir yerinden sıyrılmak isteyen herkese tavsiye ederim" dedi.
Kolaj: Ekmek ve Gül
İlgili haberler
GÜNÜN ÖYKÜSÜ: Omzuma Dokunan Kadınlar-1
Her geldiğimde önüme en az iki çeşit hamur işi koyuyorsunuz. Eviniz her daim derli toplu, makyajınız, saçınız yerli yerinde. Ben bundan böyle evimi sizin evleriniz kadar temiz tutmaya uğraşmayacağım.
Hesaplaşan kadınların öyküleri: “Kimseye Söylemedim”
Ayten Kaya Görgün kitabı “Kimseye Söylemedim”i anlatıyor.
Bir market işçisinin günlük rutini: Korku, baskı, yoğun, çalışma
Market işçisi bir kadın; hastalığını belgelediği için kurnazlıkla suçlanmış, izin günü hakkını istediği için mobbinge uğramış ve tazminatına patron konmasın diye sürekli tetikte…
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN

























