Adana’da eğitim sorunlarla başladı. Birçok okul temizlik personeli olmadan açıldı. Temizlik ya toplanan aidatlarla ya da bizzat veliler çağrılarak yaptırıldı. Geçtiğimiz yıl pandemi korkusu ve uzaktan eğitimde yaşanan sorunlar nedeniyle ilkokul birinci sınıfa başlayacak birçok öğrencinin kaydı bu yıla ertelenince kalabalık sınıflar oluştu. Yüz yüze eğitimin devam etmesini isteyen veliler, okulların pandemide eğitime hazır hale getirilmesini istiyor.

'SINIFLAR 50-60 KİŞİ'

Geçtiğimiz yıl birinci sınıfa başlayacak çocuğunun okul kaydını pandemi ve uzaktan eğitim nedeniyle ertelediğini söyleyen Tuğba Güneş isimli veli, bu sene 1’inci sınıflarda oluşan yığılmaya bir çözüm bulunmasını istedi. Geçtiğimiz yıl yüz yüze eğitim olmadığı için ve pandemiden dolayı yaşadığı endişeden ilkokula yeni başlayacak olan çocuğunun okul kaydını erteleyip bu sene yaptırdığını anlatan Güneş, şunları söyledi:

“Geçtiğimiz yıl pandemiden korktum, kayıt konusunda tereddüt içerisindeydim. Okula gidince gördüğümüz tablo karşısında okula kaydettirmekten vaz geçtik. Okulun temizliği yapılmamıştı. Çocuk da istemedi zaten. Bu sene artık göndermem şart oldu. 8’inci yaşına giriyor. Benim gibi yapan çok sayıda veli var. Sınıflar kalabalık. Daha önce 30 kişiden fazla alınmıyordu. Şimdi o kadar yoğun ki müdür yardımcısı birinci sınıfların mevcudunun 50-60 kişi olduğunu söyledi. Birinci sınıflarda çok fazla yoğunluk var. Önlemler alınsa 30’u geçmez. Okulda her sırada bir çocuk oturması lazım. 50-60 rakamı çok değil mi?”

'ÖZEL OKULA GÖNDEREMEM'

Yüz yüze eğitimin devam etmesinden yana olduklarını ifade eden Güneş, “Bu sene kayıt sayısı fazla ama göndermek zorundayım. İlkokul birinci sınıf olduğu için ne kadar bilecek ki? Yüz yüze eğitim almazsa okuma yazma dahi öğrenemez. Tek öğretmen tek tek ilgilenemez. Geçen sene özel okullar kapanmadı ama özel okula gönderemem. Bunun için bütçemiz yok” dedi.

'ÇOCUKLARIN BAŞINDA OLDUĞUM İÇİN ÇALIŞAMADIM'

Gülten Doğru da geçtiğimiz yıl uzaktan eğitimin ceremesini çeken velilerden. Biri lise, biri ortaokul biri ilkokulda okuyan 3 öğrencisi olduğunu anlatan Doğru, ilkokula geçen yıl başlayan çocuğunun kendi çabaları ile okuma yazma öğrendiğini, ancak birçok konuda geri kaldığını dile getirdi.

Yaşadığı en büyük zorluğun çocukların eğitime girmesini sağlayacak cihazlar olduğunu dile getiren Doğru, “Çünkü elimde yok. Eşimden ayrılmışım. Tek başıma mücadele ediyorum. Çalışamıyorum. Çünkü gitsem birinci sınıfa başlayan çocuğumun eğitimi için yanında olamayacaktım. Bir bilgisayarımız, bir telefonumuz vardı. Dönüşümlü olarak kullandılar, öğretmelerle de görüşerek eğitimlerini almalarını sağladık. Çocuklarımın yanında oldum. Maddi olarak sıkıntı yaşadım ama eğitim almalarını sağladım. Gün oluyordu ben ev temizleyemiyordum. Çünkü fırsatım olmuyordu. Sabah 8,30’da ders başlıyor’e kadar biri bitiyor öbürünün dersi başlıyor. Ayrı ayrı yerde evi temizleyemiyorsun. Geriliyorsun, stres yaşıyorsun. Zor günler geçirdik. EBA’yı kullanamadık. Yoğunluk olduğunda giremiyorlardı. Zoom’a dönük. Kendi internetimizi kullanınca masraflar da arttı. İkinci sınıfa geçmiş, okuma yazma bilmeyen öğrenciler var. Hiçbir şey bilmiyorlar çünkü derse girememişler. Şahsen çocuğumun başında olmasaydım benim de başıma gelecekti. Bu sıkıntıların yeniden yaşanmaması için önlemler alınması gerekir.” dedi.

'KAYIPLARI KAPATMAK İÇİN DERSHANEYE GÖNDERİYORUZ'

Yeğenlerinin eğitime bir yıl kayıpla girdiğini söyleyen Nurhayat Şanlı, “Konu anlatımlı çalışma kitapları, soru bankaları ve bizim desteğimizle eğitime devam etmeye çalıştılar. Şimdi okullar açıldı. Çocuklar eğitime bir yılları kayıp olarak başlıyorlar. Çocuk henüz lise ortamına alışmadan başladı. Bir yeğenim lise ikinci sınıfa geçti. Öğrenmedikleri bilgileri öğrenmiş gibi ders anlatacaklar. Biz de çocuklar eksiklerini kapatsınlar diye dershaneye gönderiyoruz. Çünkü bir yıl geriden geliyor. Yıllık ücretler 17 bin, 15 bin liraya dershaneler var. Bir dershanede indirim yaptırıp 11 bin liraya kayıt yaptırdık. Tek maaşla çalışan bunu nasıl karşılayacak? Tek evladı var diye tüm çabasını tek evladını okutup, eğitimini eksiksiz tamamlasın diye insanlar dershaneye para vermek zorunda kaldı” dedi.

'OKULLARDA TEMİZLİK GÖREVLİSİ YOK'

Kadrolu temizlik personeli yetersiz olduğu için birçok okulun personel ihtiyacı İŞKUR'dan talep edilen Toplum Yararına Program ile çalışan işçilerden karşılanıyor. İl Milli Eğitim müdürlüklerinin talebi ile İŞKUR’dan sağlanan personel yazışmaların geç başlaması nedeni ile genel olarak okullar açıldıktan sonra göreve başlayabiliyor. Bu süre ekim ayını bulabilirken Adana’da bu sene 8 Eylül’de başlayacağı öğrenildi. Milli Eğitim Bakanlığının okulun sorunlarının çözümünü okul müdürlerine bırakan tutumu nedeni ile okulların temizliği ya velilerden toplanan paralarla, ya da velileri okula çağırarak yaptırıldı.

OKUL TEMİZLİĞİNİ VELİLER VE ÖĞRETMENLER YAPTI

Seyhan ilçesi Anafartalar İlkokulundan Evrensel'e ulaşan bir veli, velilerin okulu temizlemek üzere çağrıldığını anlattı. Bunun kabul edilemez olduğunu ifade eden veli, "Geçtiğimiz hafta okula gittik, baktık öğretmenler de temizlik yapıyor. Öyle olunca biz de çocuklarımızın sağlığı için temizlik yapmayı kabul ettik. Ama sorun öğretmenlerin temizlik yapıp yapmaması değil. Biz devlete vergi veriyoruz. Asgari ücretimizden vergi kesiliyor, alışverişimizden vergi kesiliyor. Ama okulların temizliği bize ve öğretmenlere yaptırılıyor. Öğretmenlerin tuvalet temizlediği bir ülkede yaşıyoruz." dedi.

Fotoğraflar Evrensel