Eşitlik İçin Kadın Platformu (EŞİK), 500’ü aşkın kurumun imzacısı olduğu Anayasa değişikliği teklifine “hayır” metnini kamuoyuna duyurmak ve tüm milletvekillerini bu değişikliğe kesin bir dille “hayır” demeye çağırmak için basın toplantısı gerçekleştirdi. Anayasa değişikliği teklifinin, haklar ve özgürlükler alanını ciddi ve tehlikeli ölçülerde daraltma amacıyla tasarlandığını ve bu teklife açık ve net biçimde “hayır” denilmesi gerektiğini ifade eden EŞİK Sözcüsü Sevilay Çelenk, muhalefet partilerine çağrıda dulundu: “Kadınlar olmadan kadınların hayatları hakkında karar verilmesine izin vermeyeceğiz. Müzakerelere katılmayın. Komisyon görüşmelerine de Meclis oylamasına da katılmayı topluca reddedin. Bu ses duymazdan gelinirse bunun tarihsel bir sorumluluğu ve vebali olacağını da hatırlatmak istiyoruz” dedi.
Kadın ve LGBTİ örgütlerinin, emek ve meslek örgütlerinin de katılım sağladığı açıklamada konuşan EŞİK Sözcüsü Sevilay Çelenk, “Kadını aile içi şiddet dahil olmak üzere her türlü şiddet karşısında savunmasız bırakarak Türkiye’yi dünya kadınlarının en büyük kazanımlarından biri olan İstanbul Sözleşmesi’ne taraf olmaktan çıkartan, Anayasa’yı ve yasaları her fırsatta ve defalarca ihlal eden, yasalara uymayan ve ülkeyi hukuk dışılığa sürükleyerek yargı bağımsızlığını yok eden bir iktidar, böyle giderayak, siyasi ömrünü tamamlamışken, Anayasa değişikliği teklifi yapamaz” dedi. Çelenk, Anayasa değişikliği teklifi ile bir kez daha kadınların başörtülü ve başörtüsüz diye ayrıldığını; temel haklardan olan ve her türlü sahiplenilmesi gereken kılık kıyafet özgürlüğünün, Anayasa konusu yapılarak, bütün özgürlüklerin iddiaların aksine daraltıldığını belirtti.
‘AYRIMCILIKLAR KURUMSALLAŞTIRILIYOR’
Teklifte Anayasa 24. maddeyle ilgili değişiklik önerisinin mevcut Anayasa’nın 10. maddesine açıkça aykırı olduğunu ifade eden Çelenk, “Eşitlik ilkesini ihlal etmektedir, Anayasa eliyle ayrımcılıkları kurumsallaştırmaktadır. Çünkü bir dini inancın belli bir yorumuna dayalı kıyafetlere mutlak bir dokunulmazlık getirirken diğer kıyafetlere ilişkin devletin keyfi de olsa her türlü kısıtlamayı yapabilmesinin önünü açmaktadır. Değişiklik teklifi bu anlamda laiklik ilkesine aykırıdır ve bu ilkenin güvenceye aldığı özgürlükleri tehdit etmektedir. Maddede, ‘dini inanç sebebiyle ve tercih ettiği kıyafet nedeniyle’ denmiş olması, konuyu ‘başörtüsü’ serbestisi ile ilişkili bir düzenleme olmanın da ötesine genişletmekte ve dini inanç nedeniyle olmayan diğer kıyafet seçimlerini hukuki korunmadan mahrum bırakmaktadır. Dahası, ‘dini inancı sebebiyle’ ‘kadının başını örtmesi’ gibi ibarelerle devletin belli bir dinin yorumlarıyla yapacağı düzenlemeler Anayasa’ya dahil edilmektedir. Oysa, Anayasa ‘Başlangıç’ kısmında ‘lâiklik’ ilkesinin gereği olarak kutsal din duygularının, Devlet işlerine ve politikaya kesinlikle karıştırılamayacağı’ ifadesi yer almaktadır” diye konuştu.
Değişiklik ile Anayasa'nın 41'inci maddesine “Aile, kadın ve erkekten oluşur” tanımının getirilmek istendiğini söyleyen Çelenk, “Bu değişiklikle ilişkili gerekçedeki açıklamalar, LGBTİ+’ları açıkça ‘sapkın’ ilan eden bir nefret söylemi içeriyor. Burada, toplumun bir bölümü bakımından ayrımcı, düşmanlaştırıcı ve dışlayıcı bir söylem söz konusu” dedi.
Muhalefete seslenen Çelenk şöyle konuştu: “Bu teklife ‘evet’ demek, Anayasa’yı defalarca ayaklar altına alan iktidarın hukuka saygısızlığını onaylamak anlamına gelir. Fiilen yok sayılmakta olan laiklik ve eşitlik ilkelerinin tamamen ortadan kaldırılmasına giden yolun taşlarını böyle bir iktidarla beraber döşemek demektir. Kadınlara ‘siyasi rehine’ olarak davranan iktidar bloğu ile aynı düzlemde siyaset yapmak, kadınları siyasal rehine olarak kullanmak ve can güvenlikleri de dahil olmak üzere tüm temel haklarına yönelik saldırıların önünü açmak demektir.”
‘TEMEL HAKLAR REFERANDUM KONUSU YAPILAMAZ’
Çelenk, “Basında yer alan bir habere göre, Gelecek Partisi, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanlığı adaylığını desteklemek için, AKP’nin başını çektiği iktidar bloğunun Anayasa değişikliğini destekleme şartını öne sürmektedir. Türkiye siyasal tarihine bir leke olarak geçecek bu şantaj haberlerine inanmak istemiyoruz. Kadınları siyasal pazarlıkların ve oy hesaplarının malzemesi yapmaktan vazgeçmeyen bu siyasi tavrı bir kez daha kınıyoruz. Başta CHP olmak üzere meclisteki tüm partileri ve milletvekillerini bu tuzaklara düşmemeye çağırıyoruz. Anayasa fiilen uygulanmadığı, yargının sadece muhalifleri tutuklayıp hapse atarak korkutma ve yıldırma aracına dönüştürüldüğü bir ortamda Anayasa hiçbir şekilde konuşulamaz. Din, inanç ve ibadet özgürlüğü, laiklik, eşitlik ve ailede eşitlik kavramları gibi temel haklar referandum ile tartışmaya açılamaz. Kadınların kıyafetine ilişkin düzenlemelerin yeri anayasalar değildir. Anayasalar insanların kılık kıyafeti ile uğraşmazlar. Eşitlikten ve laiklikten vazgeçmeyeceğiz” dedi.
'TARİHSEL BİR SORUMLULUĞU VE VEBALİ VAR'
5 Ocak’ta 6’lı masa tarafından yapılacak toplantıya katılmak için randevu istediklerini belirten Çelenk, “Daha önce kamuoyu önünde dile getirdiğimiz bu talebimizin altını bir kez daha çiziyoruz. Yanıt bekliyoruz. Kadınlar olmadan kadınların hayatları hakkında karar verilmesine izin vermeyeceğiz. Müzakerelere katılmayın. Komisyon görüşmelerine de Meclis oylamasına da katılmayı topluca reddedin. Bu ses duymazdan gelinirse bunun tarihsel bir sorumluluğu ve vebali olacağını da hatırlatmak istiyoruz” diye konuştu.
505 kurumun imzacısı olduğu metninin tamamı şöyle:
TBMM’ye sunulmuş olan Anayasa değişikliği teklifine açık ve net bir “Hayır” denmelidir.
Bu teklif Anayasa’nın eşitlik, laiklik ve din ve inanç özgürlüğü ilkelerine temelden aykırıdır.
• Temel insan hakları tartışma ya da referandum konusu yapılamaz.
• Din, inanç ve ibadet özgürlüğü, laiklik, eşitlik ve ailede eşitlik kavramları; yaşam hakkı dahil tüm temel insan haklarının güvencesidir.
• Kıyafete dair hiçbir düzenlemenin yeri Anayasa değildir.
Toplumsal ve ekonomik krizler derinleşir, iktidar eliyle muhaliflere uygulanan şiddet giderek yükselirken; toplumsal meşruluğu her geçen gün azalan siyasal iktidarın seçim yatırımı olan bu Anayasa değişikliği teklifini, müzakere dahi etmeyin. Teklifin görüşüleceği komisyon ve Meclis oturumlarına katılmayın.
• Mevcut Anayasa uygulanmayıp; laiklik ve eşitlik ilkeleri yasal ve fiilî yollarla sistematik olarak ortadan kaldırılırken;
• Kadın cinayetleri, ev içi şiddet ve çocuk cinsel istismarları sürekli artarken;
• Yargı, iktidara sonsuz ve denetimsiz bir özgürlük tanımanın; muhalifleri ise, en acımasız yöntemlerle susturmanın aracı halinde iken;
• Barışçıl protesto hakkı ve ifade özgürlüğü kullanılamaz halde iken; kadın örgütleri kapatılmaya çalışılıp kadın aktivistler sistematik olarak yargı tacizine maruz bırakılırken;
• Basın özgür değilken;
Anayasa konuşulamaz.
Ülkeyi korkunç bir kaosa sürükleyecek böylesi bir Anayasa teklifi tartışılamaz.
Bu teklife destek vermek;
• Anayasa’da tek bir dini inanca, üstelik onun bir yorumuna referans vermek; anayasal laiklik ilkesini temelden çiğnemek ve inanç ayrımcılığı yapmak demektir.
• Kadınları başörtülü/başörtüsüz şeklinde bölmek; belli bir dinî kıyafet dışındaki tüm kıyafet tercihlerine yasal ve fiili saldırıların önünü açmak demektir.
• LGBTİ+ varoluşa karşı nefret söylemini Anayasa’nın bir parçası haline getirmek demektir.
• Evlilik eşitliği ilkesini yok etmek, erkek çok eşliliğinin önünü açmak, Medeni Yasa’yı tartışmaya açıp çok hukukluluğa kapı aralamak demektir.
Demokrasi, ifade özgürlüğü, eşitlik ve laiklik tartışma konusu edilemez. Ülkemizin İran ya da Afganistan haline getirilmesine ortak olmayın.
Müzakere dahi etmeyin #TartışmasızHayır deyin.
Fotoğraf: Ekmek ve Gül
İlgili haberler
Adım Adım Anayasa Değişikliği | Nasıl başladı, ne...
Laikliğe aykırı olan, ayrımcılığı ve eşitsizliği derinleştiren, medeni hakları gasbeden, kadınlara '...
Anayasa değişikliği tartışmalarına yanıtımız: Açık...
Anayasa değişikliği doğrudan kadınların yaşamlarını ilgilendirirken, değişiklikte kadınların görüşü...
AKP’nin anayasa değişiklik teklifi bize ne söylüyo...
Yasa önünde eşitlik, insan ve kadın haklarımız, laik hukuk, eğitim, sosyal ve kamusal hayat gidecek,...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.