Sevda Karaca
![Bizim büyük çaremiz: Birlikteliğimiz](/storage/images/MicTENPMlf8d2kLVAA6MXSm9Kuxp3TCJ32OXwySo-t.jpeg)
Görünen o ki 2019 bize daha fazla oranda iktidarın yarattığı o toz ve gaz bulutunu dağıtma, gerçekleri gösterme sorumluluğu yüklüyor...
![‘Dilediğin kadar değil, direndiğin kadar...’](/storage/images/6sFXHRy7N2q8Lnm3ntAP4fspd0PmwpVSj2CXtFTE-t.jpeg)
Sevda Karaca yazdı: Aslolanın ‘direnmek’ ve ‘mücadele etmek’ olduğunu Flormar işçilerinden öğrenmeyeceğiz de kimden öğreneceğiz!
![Ne yoksulluk, ne sömürü, ne şiddet...](/storage/images/DVjuyFetCFIqwHdrHMhVbcFl08L7HgcIp7RE2EKH-t.jpeg)
Bugün kadınların kendi hayatları üzerinde her türlü şiddetten azade olarak karar verebilme mücadelesi daha görünür bir biçimde kapitalizmin kalbinde, kapitalizme karşı bir mücadele haline geldi.
![100 günlük eylem planı kadınların ‘haklarını kırpma’ listesi gibi](/storage/images/R9ChPuk1aRvBIKpKHB0KvDHs5nZuRLQOHdGjZMSV-t.jpeg)
Tek adam sisteminin programını oluşturan 100 Günlük Eylem Planı kadınlar bakımından ekonomik, sosyal ve kültürel açıdan adeta bir “hak kırpma” listesi.
![Çıngar çıkarmadan gelmeyen adalete adalet denir mi?](/storage/images/Qj8m3PlpoEzo84r3KrfkZ0yfNLLcUiovxa32CQQM-t.jpeg)
Adaleti sosyal medyada, kampanyalarda, “Hadi bunu elden ele yayalım”larda aramak zorunda bırakılmak ne büyük bir çaresizlik aslında...
![Çalışma, Sosyal Hizmetler ve Aile Bakanlığı... Ne iş?](/storage/images/KlTtI0W9vtzEV6VBVLMurkxyaWfUBXRGRJ4fcO4S-t.jpeg)
Bu birleşme, kadınların kaderiyle işçilerin kaderinin nasıl da birleştiğinin somut, sarih bir göstergesi aynı zamanda...
![Biz ve onlar ayrışsın elbet... Ama bilelim, ‘biz’ kimiz, ‘onlar’ kim!](/storage/images/hZ8VartrdF2Yuaqs2SzapMqafDE6Bfj4XgwkDg2J-t.jpeg)
Gerçekten araya koyduğumuz “onlar ve biz” ayrımı şu parti ya da bu partiyle, şu inanç ya da bu inançla, şu kıyafet ya da bu kıyafetle mi belirleniyor?
![Hilal Kaplan’ın tweeti, iki ayrı yüzde 50’nin ortak gerçekleri](/storage/images/b2Hs8q0HFIl9KnoeKP5BISHSXXrJVVxp7uBW8Y73-t.jpeg)
Tüm sorunlardan azade kılınan “reis”in aslında sorunları yaratan sistemin başı olduğu gerçeğinin sürekli örtülmesinin “Bu rasyoneli yaygınlaştırmada” önemli bir rolü vardı.
![‘Hiçbir şey’ olamayan genç kadınlar seçimde belirleyici olacak](/storage/images/dOVaiCbKZlkB77ZSGpiqXnk5QSGLyXpIhwxtdkyz-t.jpeg)
Tablo; genç kadınların ‘boşta gezen’ değil ‘hiçbir şey’ haline getirildiğini gösteriyor. Eğer bir ‘dip dalgası’ndan söz edilecekse bu dalgayı yaratanların esas olarak genç kadınlar olacağı açık.
![Mahallenin dışına taşan kazanır](/storage/images/0MLTaEemWjd499Pt5Rzl45oIUiKeRBlI6SJ4ofqd-t.jpeg)
AKP, bütün memleketi, bir tek kendi sesinin duyulduğu koca bir taşra mahallesine dönüştürmeye çalışıyor. Açık ki değişime işaret edenler, mahalle sınırlarını aşmalı. Mahallenin dışına taşan kazanır.
![Flormar ve diğerleri... Kadın dostu maskenizi alaşağı edeceğiz](/storage/images/5iUINoZK1tpqYNSkPFb3RlGTRFioeSr05iDl3ibo-t.jpeg)
Kadınların, farklı mücadele alanlarını birleştirme zorunluluğunu, zorluğunu ve başarısını gösteren bir mücadele. Başarı gelecekse, işte o, bizim gösterdiğimiz dayanışmayla gelecek....
![Kadınların 1 Mayısı: Talepler somut, özgüven artmış](/storage/images/WA7RWWZ9QHnQf6on8Y6y5Vykj4jXXYNbQMj8uCR4-t.jpeg)
Tanınmak, iradesiyle, emeğiyle, varlığıyla saygı görmek... Kendisini bütünün vazgeçilmez parçası hissetmek. Böylelikle çoğalmak... Kadınlar bunu istiyor.
![Seçim- geçim: Çelişkiler daha derin, sohbetler daha koyu!](/storage/images/dWUgNZwoorkqvEsIJ05bnlszZkSatqzvsIWvIWiB-t.jpeg)
‘Erkek meselesi’ olarak görülen seçim tartışmalarına kadınların katılımı daha sınırlı. Bunu referandumda kırmıştı kadınlar. Kuaförler, bakkallar, işyeri tuvaletleri derin tartışmaların yeri olmuştu.
![Ahlaklıymış gibi, adaletliymiş gibi...](/storage/images/UFsyeyTniThhTLT2nqkKZbAmMxUiGHG9gS5hl5AX-t.jpeg)
Ahlak, çocukları istismar edene kıyak geçmek; adalet, güvencesizliğe ve evliliğe mahkum edilen kadınların buna rağmen boşandıklarında aldıkları nafakayı elinden almak mı? Biz bu ahlakı tanıyoruz.
![Çocuk istismarında yeni düzenleme: Şapkadan canavar çıktı!](/storage/images/51UC84cQWtwwqVG3zhQLYIJ0dGPbz4tW2Hpw9tCc-t.jpeg)
Hükümet çocuk istismarı yasa tasarısını açıkladı. Bir milyonuncu kez söylemiş olalım; önleyici tedbirler almayanlar artık her çocuğun yaşayacağı istismarda bir numaralı faildir.
![Çalışma cehenneminin ateşi Torba Yasalarla nasıl harlandı?](/storage/images/rySNsVHoEJE9X6w0EjXQ5xRhvOmb1dPlqLkthR0Q-t.jpeg)
Artık bir cehenneme dönmüş çalışma hayatı içinde öyle ya da böyle çalışabilen kadınların koşulları torba yasalar ve genelgelerle daha da kötüleştiriliyor.
![Bir yanda dayatılan ‘değerler’, bir yanda hayatın ‘dayattıkları’... Elbet patlayacak!](/storage/images/xBKRiFUKvn9qxPLQoGoxKJFaEq3kyCBAvNpxhc5V-t.jpeg)
Kadınlar, gündelik hayatın zorunda, kendilerine dayatılan zorun ne demek olduğunu daha çok görüyor. Ama sıkışmış durumda... Ve bu sıkışma elbet patlayacak... Ama nasıl?
![Zina, idam, hadım... Çocukları bir de devlet eliyle susturalım!](/storage/images/PuN0sR8RyFWuaUYgjyLdNQDV7xuaWR9M65Q5m5gn-t.jpeg)
Çocuk istismarını zinaya, hadıma, idama bağlamak, iktidarın çocukları çocuk olmaktan çıkaran, kadınları eşit olmaktan uzaklaştıran her türden uygulamasına zemin oluşturmaya kolaylık sağlamak demek.
![Annelik, iktidarın elinde kullanışlı bir savaş silahı!](/storage/images/GbHH35cKu4O0uLL9hpGeJM4TMhUt7R7wYKlzWZ3C-t.jpeg)
Savaşın acı, kan ve gözyaşı demek olduğu kadar, her türden hak gaspının da “meşru zemini” olduğunu görmek, göstermek... O haklar tümden elimizden alınmadan hem de... Meselemiz biraz da bu.
![Ekmek ve Gül Şişli Atölyesi- 2. Hafta: Marksizm cinsiyet körü müdür?](/storage/images/dkx3mLCv6toYMtZwgyh4URUhVNcVdCdaaM2gqdcs-t.jpeg)
İstanbul Şişli Ekmek ve Gül grubu, ilki 7 Şubat'ta gerçekleşen 5 haftalık bir atölyeye başladı. Atölyenin ikincisi ‘Marksizm cinsiyet körü müdür?’ sorusuna Marksist kaynaklardan yanıtlar verecek.
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.