Günlük hayatın her yerinde şiddetin bu kadar yaygınlaşması ve meşrulaştırılmasından kadınlar nasıl etkileniyor? Ekonomik krizler kadın emeği sömürüsüne ve kadına yönelik şiddete nasıl etki eder?

Latin Amerikalı ve Karayipli kadınlar sömürüye, ayrımcılıklara karşı insan haklarını savunmak için ikinci kez buluşuyor.

Zuhal Güneş’in bitmeyen mücadelesi bugün mahalle muhtarlığına aday olmasıyla sürüyor. Güneş, “Kadınlar cesaretli olmalı ve bunu birbirine bulaştırmalı, cesaret bulaşıcı olmalı” diyor.

Daha önce Ekmek ve Gül’den tanıdığınız Demirci Gülcan’ın yaşamı artık bir belgesel film. Kendisiyle özdeşleştirdiği Gülcan’ın yaşamını beyazperdeye taşıyan Aliye Ceylan ‘Bu daha fragman’ diyor.

Sitemiz 938 bin 66 kişiye erişti, 2 milyon 415 bin kez tıklandı. 17 kategoride 3312 içerik, 233 etkinlik, 21 galeri yayımladık. Ekmek ve Gül TV’de 183 yayın gerçekleştirdik. Kadınlar, elinize sağlık!

Geleceği de ancak geçmişimizi bilerek değiştirebileceğimize göre, o zaman, neydi 8 Mart’ı bize önemli kılan?

Kadın sorunun sadece bir günle sınırlı olmadığını, kadın mücadelesinin de bir günle sınırlandırılamayacağını düşünen Denizli Ekmek ve Gül Kadın Grubu 8 Mart etkinliği yaptı.

Halkevleri ve Üniversiteli Kadın Kolektifi üyesi kadınlarla birlikte 18 kadının gözaltına alınmasına kadınlar tepkili. ‘Mücadelemizi susturamazsınız’ diyen kadınlar dayanışma çağrısı yaptı.

Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği 23 Şubat Cuma günü geçmişiyle, bugünüyle kadın mücadelesini ve 8 Mart’ı konuşuyor.

Türk Tabipleri Birliği Kadın Hekimlik ve Kadın Sağlığı Kolu ‘Kadın, Sağlık ve Muhafazarlık’ başlığı altında Kadın Hekimlik ve Kadın Sağlığı Kongresinin beşincisini düzenliyor.

Ekmek ve Gül Şişli Grubu güncel tartışmaları ve kafa karıştıran meseleleri masaya yatıracağı güzel bir atölye programı hazırladı. Atölye 5 hafta boyunca her Çarşamba katılımcılarını bekliyor!

Geçen yılki uluslararası eylemlilik halinden bu yıla kadın mücadeleleri ne durumda, gündemler neler? şöyle bir bakalım...

2017’yi geride bırakıyoruz. Bir yılla birlikte neleri, kimleri geride bırakıyoruz… 2018’e nasıl gidiyoruz?

Bu yazıyı yazmadan evvel sordum çevremdeki kadınlara, 2017’yi tanımlasanız ne derdiniz diye… Sanki sözleşmişler gibi hepsi ayrı ayrı “Ne çektik kıııızzzz…” nidasıyla yanıt verdi…

“Yaşamlarımıza yapılan müdahalelere karşı mücadelemizdeki heyecanımız ve kararlılığımız olmazları gerçek kılan bütün kız kardeşlerimize umut olsun...”

Kocaeli Üniversitesi Ekmek ve Gül Kadın Çalışmaları Atölyesi KOÜ yerleşkesinde yaptıkları açıklamada tüm kadınları ses olmaya, 25 Kasım’da bir araya gelmeye çağırdı.

Bütün kadınların toplumun, devletin üstünde tepindiği, ‘orta malı’ haline getirildiği; kadınların rızasının imal edilmeye çalışıldığı; bu yapılamadığında şiddetin devreye sokulduğu bir süreç yaşandı.

Türkiye’de kadınların sokağa çıkması, taşıtlara binmesi, alış verişe gitmesi kolay olmadı. Önce haftanın ancak bir günü ancak mesire yerlerine gitmesine izin verilen kadınlar bakın nasıl çıktı sokağa

Binlerce yıl topluma şifacılık eden, toplumsal yaşama kaynaklık eden kadınlar şimdi yaşamın kıyısına itilen, baskılanan, eve hapsedilen kesim olmuş durumda.

Kadınlar kendi konumlarını kökten değiştiren sosyalizme giden yolda nasıl mücadele etti? Neler yaptı, neler oldu?