Kadınız biz…
Kadınız biz, bunu hatırlayalım 2019’a girerken. Ne kadar itip kakmaya çalışsanız da bir yerlerde kız kardeşlerimiz bunu haykırıyor işte.

Bir yılın sonuna geldik. 2018’i uğurlamamıza şurada birkaç gün kaldı. Şimdi 2018 bilançoları çıkmaya başladı yavaş yavaş. 2018’de şunlar yaşandı, en önemli olaylar, hoş geldin 2019 falan.

2018’i uğurlarken kadınların isyanını Milli Piyango bayisi önünde bildiri dağıtmak isteyen provokatif Ahsen TV muhabirine yönelik gördük sanki. Bütün bir yılın, hatta son yılların birikmiş tepkisini haykırdı iki kadın o adamlara. İzlediniz mi bilmiyorum, izlemediyseniz lütfen bakın bir. Piyango haramdır gibi söylemlerle insanların yanına gelen o iki tipe yılın dersini veren kadınlar hepimizin birikmiş duygularını anlattılar.

Ama en çok kadınlardan birinin “Kadınım ben, kadınım” diye haykırması aklımda benim. Bunu çığlık çığlığa söylemek zorunda kaldığımız bir dönem işte içinden geçtiğimiz. Kadın olmak o kadar itilip kakıldı ki, o kadar yerimiz haddimiz sürekli hatırlatılıyor ki, o kadar eşit değilsiniz, hiçbir şeysiniz aslında duygusu ile yaşamak durumunda bırakılıyoruz ki… Kadınım ben çığlığı böyle bir yerden, böyle bir duygudan anlam kazanıyor.

Evet kadınız; ananız, bacınız, bilmem bir şeyiniz değil, kimseye ait olarak tanımlanmadan sadece kadınız. Tek başına kişiyiz işte, ister tek başına yaşayalım, ister kalabalık bir aile içerisinde hiç fark etmez.

EŞİTSİZLİKTE, YANİ ŞİDDETTE ISRAR VAR
Bizi ısrarla eşit haklara sahip bireyler olarak tanımlamamak her dakika yaşadığımız şiddete neden iken, 2018 yine bu eşit değilsiniz ısrarının dillendirildiği yıl oldu. Yıllar öncesinde dile getirilmiş olan fıtrat yine önümüze atılırken, eşitlik değil adalet lutfediyoruz konuşması, şiddet kadınların hayatından önümüzdeki yıllarda da çıkmayacak demek oldu aslında.

İşte o yüzden 25 Kasım günü kadına yönelik şiddetle mücadele için sokağa çıkan kadınlar terörist ilan edildi. Nasıl Metin Akpınar’dan Müjdat Gezen’e kadar Cumhurbaşkanını eleştiren herkes kendini, talimatla çalışan yargının önünde buluyorsa, kadına yönelik şiddete karşı mücadele eden ve bu nedenle siyasal iktidarı eleştiren kadınlar da bundan nasibini aldı.

UMUT VE İNANÇLA DEVAM
Kadınlar işyerlerinde de mücadele ettiler yıl boyunca. Yoksulluk, işsizlik, zamlar, geçim derdinin giderek artması damgasını vurdu 2018’e. Gelecek için daha da endişelendiğimiz, giderek yoksullaştığımızı gördüğümüz bir yıl. Uzmanlar diyor ki bu kriz tablosu geçmiş değil, zor zamanlar 2019’da da devam edecek.

O halde mücadele de sürecek. Flormar direnişi işte bunun örneği. Nerdeyse tamamı kadın işçilerden oluşan bu direniş, bıkmadan yılmadan usanmadan sürüyor. Dayanışma ziyaretleri sürüyor, ülkenin çeşitli yerlerinde kadınlar Flormar’a boykot çağrısı yapıyor, destekaçıklamaları gerçekleştiriyor. Kadınların grevi Flormar umutla ve inançla mücadeleye devam etmemiz gerektiğini hepimize gösteriyor.

2019’DA MUCİZE OLUR MU?
2019 çok şahane bir yıl olacak gibi görünmüyor. Daha doğrusu yeni gelen bir yıl kendiliğinden güzel olmaz elbet neden olsun ki. Mucize mi olacak, uyandığımızda birden her yer bayram yeri mi olacak? Üzgünüm ama olmayacak.

Güzel yapacaksak bir şeyleri biz yapacağız. Dertlenip, kederlenip “Amaan her yıl da diğerinden kötü” demenin hiçbirimize bir faydası yok. Eskiden mutluyduk, ne güzel zamanlar yaşamıştık diye nostalji yapmanın da…

Kadınız biz, bunu hatırlayalım 2019’a girerken. Ne kadar itip kakmaya çalışsanız da bir yerlerde kız kardeşlerimiz bunu haykırıyor işte. Eşit yurttaşlar olduğumuzu, eşit haklara sahip olduğumuzu kabul edeceksiniz. ..

Bunun için mücadele edeceğiz, susacağımızı bekleyenler fena halde yanılıyorlar. Şiddeti, yoksulluğu, işsizliği, umutsuzluğu kabul ettiğimiz günü görmek isteyenler daha çok beklerler. Kadınların en ağır diktatörlük koşullarında dahi sustuğu görülmemiş, tarih yazıyor valla uydurduğumuz bir şey değil bu.

2019 yeni bir yıl, hoş geliyor, sefa geliyor. 2018’de öğrendiklerimizle yolumuza devam edeceğiz. İyiymiş, kötüymüş bilmeyiz. Biz değiştireceğiz, "2019’da da güzel, güneşli günler gelecek" demeye devam edeceğiz. Çünkü kadınız biz, unutmayın bunu…

İlgili haberler
Şiddetten kaçan göçmen kadınların hikayesi...

Göçmenler bu ülkenin bir parçası artık, birlikte yaşayacağız ve birlikte daha güzel bir hayat için m...

Endişeliyiz…

Maden kazalarında ölen yüzlerce işçi, belediye otobüsü kazaları, çöken kaldırımlar, tren kazaları......

Kadınların yargı ile imtihanı

‘Kadınlar isteği zaman istediği yerde olur, kimse karışamaz’ diyen Yargıtay kararı önemli, ama bu sa...