6284 ailenin korunması ve şiddetin önlenmesi yasası
25 Kasım yaklaşırken Esenyalı Kadın Dayanışma Derneğinde kadınlar, hayatın her alanını kuşatan şiddeti ve şiddetin karşısında nasıl mücadele edilebileceğini tartıştı.
Bugün 25 Nisan: Ellerinde uzaklaştırma kararıyla öldürülen, öldürülmekten korkan kadınlar, kadınları ölümle tehdit eden faillerin, cinsel saldırı faillerinin serbest bırakılması…
Edremit Kadın Platformunun çağrısıyla kadınlar, ‘Haklarımızdan, hayatlarımızdan, 6284 sayılı kanundan vazgeçmiyoruz’ diyerek Cumhuriyet meydanında buluştu.
Kadına yönelik şiddeti önlemek üzere çıkarılan 6284 sayılı Kanun eski AKP Milletvekili Şükrü Ayalan’a kalkan oldu.
Dilan Koç adlı kadın, Sidar Alanç ve yakınları tarafından ölüm ve cinsel saldırıyla tehdit edildiğini sosyal medyada duyurdu. “Ölmek istemiyorum” diyen Koç, dayanışma çağrısı yaptı.
Sevda Karaca yazdı: ‘Kadınlardan adeta Sözleşme’ye sahip çıktıkları, haklarını ve hayatlarını savundukları için de öç alınıyor açıkça.’
HDP’li vekil Filiz Kerestecioğlu, Ekmek ve Gül’ün de gündeme taşıdığı, şiddet gören kadınların koruma ve tedbir taleplerinin reddedilmesine ilişkin örnekleri Meclis gündemine taşıdı.
Şiddet gören mülteci kadınların sığınma talebi “Şikayet yoksa sığınmaevi de yok” cevabıyla reddedildi. Uzaklaştırma isteyen bir kadının talebi ise “şiddet delili yok” gerekçesiyle kabul edilmedi.
Şiddet mağdurlarına verilen cevaplar, halen yürürlükte olan İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı Yasa’nın bizzat kamu görevlileri tarafından ihlal edildiğini gösteriyor.
‘Bu yol, baskıcı, otoriter, merkeziyetçi, kadın düşmanı tek adam iktidarının işleyişi önündeki aksaklıkları ortadan kaldırmak ve bu iktidarı faşist bir rejim inşasına götürmeye çıkıyor.’
Emine Bulut’un öldürülmeden 4 saat önce gittiği karakolda polislerin ihmali Kırıkkale Valiliği tarafından görmezden gelindi. Soruşturmaya izin verilmedi.
Kadınların öfkesinden korkması gerektiğini bilir aslında bu ülkeyi yönetenler, susmadığımız, yan yana geldiğimiz ve örgütlenmelerimizle kesintisiz mücadele ettiğimiz bir gerçektir.
İstanbul Sözleşmesi’ne sahip çıkacak, hükümetin ve bu gerici cenahın karşısına dikilecek, haklarımızı korumak üzere yan yana gelecek, saldırıları durduracak temel güç nerede? Sevda Karaca yazdı…
Mor Çatı, Mayıs ayında kendilerine başvuran kadınların şiddetten kurtulmaya çalışırken devlet kurumları ve kolluk güçleri tarafından karşılaştığı engelleri ve yanlış yönlendirmeleri raporlaştırdı.
Saldırıları püskürtürken, yalnızca kâğıt üstündeki haklarımıza sahip çıkmakla kalmayıp, bu hakları kullanabilmemizin somut koşullarına ilişkin de taleplerde bulunmamız gerekir.
Mor Çatı şiddete uğrayan 1001 kadın ve çocukla yaptığı görüşmeleri raporlaştırdı. Rapor, şiddetten kurtulmaya çalışan kadınların devlet eliyle engellendiğini ve tekrar şiddete itildiğini gösteriyor.
Arzu Maharremova 2 yıl önce boşandığı eşinden yıllardır şiddet görüyor. Eşi evi basıyor, boğazını sıkıyor, sokakta tekmeliyor. Arzu “Ben öleceğim, öldükten sonra bir şey yapacaklar” diyor.
Ekmek ve Gül’e verdiği röportaj sonrası e-posta yoluyla eski eşi Güzin Bilgi’yi tehdit eden Fatih Tezcan, Bilgi’den röportajı geri çekmesini istedi.
Akit’in günlerdir manşetine taşıyarak hedefe koyduğu 6284’ü Avukat Devrim Avcı yazdı: ‘Zavallı babalar, acınası erkekler’ diyerek kadınların haklarına saldırıyorlar. Hükümet de Akit gibi düşünüyor
Akit gazetesi bugünkü manşetinde Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Karşı Kanun’u hedef aldı. Ancak yasa sadece Akit’in değil Hükümetin de hedefinde.
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.