Bugün neler yaşandı? | 'Ölmek istemiyorum adalet nerede?'
Bugün 25 Nisan: Ellerinde uzaklaştırma kararıyla öldürülen, öldürülmekten korkan kadınlar, kadınları ölümle tehdit eden faillerin, cinsel saldırı faillerinin serbest bırakılması…

Kadınları şiddete karşı koruyan 6284 sayılı Kanun bugün Cumhur İttifakı bileşenlerince alenen hedef gösteriliyor. İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılmanın ardından kadınları şiddete karşı koruyacak mekanizmaların işlerliği daha da azaldı. Kadınları koruyacak mekanizmaların işlememesinin, 6284’ün uygulanmamasının yanında cezasızlıklar, tahrik indirimleri havada uçuşuyor.Bugün 25 Nisan Salı. Bugün yaşananlar bugüne kadar eşitsizliği derinleştiren uygulamaların ve söylemlerin sonucu. “Ölmek istemiyorum. Adalet nerede?” diye feryat ediyor kadınlar. Çünkü ölümle tehdit edilmelerine rağmen onları tehdit eden hatta öldüresiye şiddet uygulayan şiddet failleri uzaklaştırma kararı verilip serbest bırakılıyorlar. Kadınları korumak için alınkmayan önlemler kadınların yaşamlarına mal oluyor. Bugünden basına yansıyanlar bunu çok net gösteriyor…

MUĞLA’DA BİR KADIN ATEŞLİ SİLAH İLE ÖLDÜRÜLDÜ

Muğla'nın Seydikemer ilçesinde, Hatice Öğüt, husumetli olduğu eşinin babası Kamil Öğüt tarafından ahırda av tüfeğiyle öldürülüp ateşe verildi. Jandarma olayın ardından kaçan Kamil Öğüt'ü yakalayıp, gözaltına aldı.

DHA’nın haberine göre, Atlıdere Mahallesi'nde yaşayan Kamil Öğüt, saat 08.00 sıralarında, aynı mahallede yaşayan oğlunun eşi Hatice Öğüt'ün evine gitti. Kamil Öğüt, yanındaki av tüfeğini Hatice Öğüt’e doğrultup, ateşledi.

Silah sesini duyan çevredekilerin, 112 Acil Çağrı Merkezi'ne haber vermesi üzerine olay yerine jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Alevler, komşuların müdahalesiyle söndürüldü. Sağlık ekipleri, Öğüt'ün hayatını kaybettiğini belirledi. Jandarma olayın ardından kaçan Kamil Öğüt'ü olay yerine 2 kilometre uzaklıkta bulunan ormanlık alanda, suç aleti av tüfeğiyle yakalayıp, gözaltına aldı. Öğüt'ün jandarmadaki işlemlerinin sürdüğü bildirildi.

HER 4 KİŞİDEN 1'İNDE SİLAH VAR
Türkiye'de her dört kişiden biri silah taşıyor! Türkiye’de, yüzde 80’i ruhsatsız olmak üzere 20 milyonun üzerinde silah var. Bireysel silahlarla işlenen suçların yüzde 65’i ateşli silahlarla işleniyor. Bunların başında kadın cinayetleri geliyor.
1990 yılından bu yana bireysel silahlanmanın kolaylaşarak artması sonucunda silahlı şiddet olaylarının yüzde 20’den yüzde 85’e yükseldi.
HATIRLAYALIM!
Geçtiğimiz yıllarda Türkiye’de 19. kez değişen Ateşli Silahlar Yönetmeliği ile ruhsatlı silah alabileceklerin ve silah alma yasağı olanlara ruhsat verilmesinin önü açıldı:
"...yasaklanmış hakların geri verilmesi kararı alması ve mahkûm olunan cezanın infazının tamamlandığı tarihten itibaren beş yıl geçmesi halinde silah taşıma veya bulundurma ruhsat işlemleri yapılabilir."
UZAKLAŞTIRMA KARARINA RAĞMEN ÖLDÜRÜLDÜ: KADINLARI KORUYAN YASALAR ETKİN UYGULANMIYOR

Tokat Turhal'da Ebru Güneş daha önce kendisini tehdit ettiği için cezaevine giren ayrıldığı Ahmet Göktaş tarafından uzaklaştırma kararına rağmen öldürüldü.

DHA’nın haberine göre, sabah saatlerinde Turgut Özel Caddesi’nde alışveriş için evden çıkan 3 çocuk annesi Ebru Güneş, cadde üzerinde yürürken daha önce kendisini tehdit ettiği için cezaevine giren ve hakkında uzaklaştırma kararı bulunan ayrılmış olduğu Ahmet Göktaş ile karşılaştı. Göktaş, yanındaki tabanca ile Ebru Güneş’e ateş etti. Ahmet Göktaş ardından aynı silahla kendini vurdu.
İhbar üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Sağlık ekiplerinin yaptığı kontrolde Güneş ve Göktaş’ın hayatını kaybettiği belirlendi.

SORUYORUZ
Yaşanan bu kadın cinayetinin ardından sorulacak pek çok soru var. Kadınlar neden uzaklaştırma kararlarına rağmen öldürülüyorlar? Kadınları koruması gerekenler neden kadınları korumuyor? Ahmet Göktaş neden cezaevinden çıktı? Cezaevinden çıktığında Ebru Güneş’e haber verildi mi? Korunması için neden önlem alınmadı?
‘ÖLDÜRESİYE ŞİDDET UYGULADIĞI GÖRÜNTÜLER POLİSTE VAR’ AMA SERBEST BIRAKILDI

Kadınların uzaklaştırma kararı verildikten sonra uygulamada korunmamaları Mardin’den bir kadının yardım çığlığında vücut buluyor. Mardin Artuklu’da N. V. kendisini darbeden Y.E.’yi şikayet etti. Uzaklaştırma kararı ile serbest bırakılan Y.E.’nin kendisini tehdit ettiğini söyleyen N. V. “Ölmek istemiyorum" dedi.

Dini nikahla birlikte yaşadığı erkek Y.E.'nin 1,5 yıldır şiddetine maruz kalan N.V. (33), darp raporu alarak polise şikayetçi oldu. Gözaltına alınıp, uzaklaştırma kararı verilerek serbest bırakılan Y.E.'nin kendisini ölümle tehdit ettiğini belirten N.V., "Lütfen biri sesimi duysun. Beni ölümle tehdit ediyor, sesimi kimseye duyuramıyorum. Ölmek istemiyorum, yaşamak istiyorum" dedi.
N.V., 1,5 yıl önce tanıştığı Y.E. ile dini nikahla birlikte yaşamaya başladı. İddiaya göre; bir süre sonra şiddet gören N.V., ayrılmak isteyip, şikayetçi oldu. Ancak Y.E., N.V.'yi ikna edip, şikayeti geri çektirdi. Y.E., son olarak 21 Nisan'da bayram ziyaretine gittikleri kırsal Gökçe Mahallesi'nde N.V.'nin burnunu ve ayağını kırdı. Hastaneden darp raporu alan N.V., polise gidip şikayetçi oldu. Gözaltına alınıp, ifade veren Y.E., uzaklaştırma kararı ile serbest bırakıldı.

‘ÖLDÜRESİYE ŞİDDET UYGULADIĞI GÖRÜNTÜLER POLİSTE VAR’ AMA Y.E. SERBEST

DHA’nın haberine göre Y.E.'nin kendisini kandırıp, dini nikah kıydırdığını iddia eden N.V., "Sonra da gelip, kurulu düzenimin üzerine oturdu. O gündür şiddet görüyorum. Defalarca ayrılacağımı söyledim ama beni kandırıp, sonra da ölüm ile tehdit etti. Birkaç defa şikayet ettim ama sonra şikayetimi geri çektim. Sonra beni köye götürdü, üzerimdeki ziynet eşyalarımı ve paralarımı aldı, sonra da şiddet uyguladı. Burnumu kırdı, gözümü karartı. Ayağım zaten kırıktı, alçıdan çıkardım. Uyguladığı şiddetle yine ayağımı kırdı. Cadde ortasında beni araçtan attı. Bunların görüntüsü poliste var" dedi.

‘BİRİ SESİMİ DUYSUN’

Y.E.'nin tutuklanmasını isteyen N.V., "Defalarca darbedildim ve aç bırakıldım, mağdurum. Elim, kolum şu an bağlı, bir şey yapamıyorum. Onun yakalanmasını istiyorum. Elini, kolunu sallaya sallaya nasıl gezebiliyor? Bana bunları reva gören bir insan nasıl dışarıda olur? Adalet istiyorum, kadına şiddet nereye kadar? Darp raporumu aldım, şikayetçiyim. Lütfen biri sesimi duysun. Beni ölümle tehdit ediyor, sesimi kimseye duyuramıyorum. Ölmek istemiyorum, yaşamak istiyorum. Geçen gün arkadaşımı aradı, ölümle tehdit etmiş. Ne yapacağımı bilemiyorum, adalet istiyorum. Tutuklanmasını istiyorum. Yetkililere de sesleniyorum; ne olursunuz bana yardım edin" diye konuştu.

İLK DURUŞMADAN ISRARLI TAKİP VE CİNSEL SALDIRI SANIĞINA TAHLİYE VERİLDİ

İzmir'in Konak ilçesinde N.D.'ye cinsel saldırıda bulunmaktan 5 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanan Soner A. ilk duruşmada tahliye edildi.

İzmir'in Konak ilçesinde N.D.'ye (23) cinsel saldırıda bulunmaktan 5 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanan Soner A. (42) ilk duruşmada tahliye edildi. Soner A., duruşmadaki ifadesinde, "Kendisiyle konuşmak için koluna dokunmak istedim. N.D. ani biçimde dönünce elim bel hizasına denk geldi" şeklinde savunma yaptı.

15 Mart'ta, Alsancak Mahallesi Kıbrıs Şehitleri Caddesi'nde N.D., annesiyle telefonda görüştüğü sırada yanına gelen Soner A., iyice yaklaşıp taciz etmeye çalıştı. Bunun üzerine N.D. daha kalabalık olan bir noktaya geçti. Peşinden giden Soner A., N.D.'ye cinsel saldırıda bulundu. N.D. bağırıp çevredekilerden yardım istedikten sonra, polisi arayıp durumu bildirdi. Olay, çevredeki güvenlik kamerasına yansıdı. Bölgeye gelen polis ekipleri, Soner A.'yı gözaltına aldı. Polisteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Soner A. tutuklandı. Soruşturma sonrası Soner A. hakkında 'Sarkıntılık düzeyinde cinsel saldırı' suçundan 5 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.

Soner A., 18 Nisan'da, İzmir 16'ncı Asliye Ceza Mahkemesi'nde ilk kez hakim önüne çıktı. Duruşmaya tutuklu sanığın yanı sıra N.D., avukatı İpek Kul ve sanık avukatı Sertan Akşar da katıldı. Soner A., duruşmadaki savunmasında, "Olay tarihinde iş görüşmesi için Akhisar'dan gelmiştim. Görüşme olumsuz sonuçlanınca bir miktar alkol aldım. Yolda yürüdüğüm sırada N.D. ile bir an göz göze geldik. Alkolün tesiriyle yanlış anlamış olabilirim. Kendisiyle konuşmak için koluna dokunmak istedim. Müşteki ani biçimde dönünce elim bel hizasına denk geldi. Pişmanım. Bakmakta olduğum 2 çocuğum ve bir ailem var" dedi.

Duruşmada söz verilen N.D. ise "Olay günü telefonda annemle Kıbrıs Şehitleri Caddesi'ne çıkan ara bir yolda konuşurken Soner A. yanıma geldi. Çok yakın bir mesafeye kadar yüzüme yaklaşıp kiminle konuştuğumu sordu. Bana dokunmaya çalıştı. Söylediklerini telefonda olan annem de duydu. Kıbrıs Şehitleri Caddesi'ne çıkıp kalabalığa karışmak istedim. Ancak yürürken arkamdan bir elin pantolonuma arkadan hamle yaptığını bana dokunduğunu hissettim. Dönerek tepki gösterdim, sonra yardım isteyip, polise haber verdim" dedi.

'OLAYIN MAĞDURU TÜM KADINLARDIR'

Olayın gündüz vakti, öğle saatlerinde, çok kalabalık mekanda ve ısrarlı takip sonucu gerçekleştiğine dikkati çeken N.D.'nin avukatı İpek Kul, mağdurun aslında sadece müvekkili değil, tüm kadınlar olduğunu söyleyerek, "Mağdurun işlek bir cadde üzerinde bulunmasına rağmen sanık tarafından gerçekleştirilen eylemin ıssız bir yerde ya da gece vakti hangi derecelere varacağını düşünmek vahimdir. Sanık açık bir biçimde N.D.'nin kişisel alanını ihlal etmiştir" dedi.

Söz alan sanık avukatı ise müvekkili Soner A.'nın tahliyesini talep etti. Tarafların dinlenmesinin ardından hakim ara kararını açıkladı. Sanığın tahliyesine hükmeden hakim, yeni görüntüler istenmesine ve bu görüntülerin bilirkişi tarafından incelenmesine karar verip duruşmayı erteledi.

Fotoğraf: Ekmek ve Gül

İlgili haberler
6284 kadınlara neler sağlıyor?

Ahmet Kural tarafından şiddete maruz bırakılan Sıla’nın da başvurduğu 6284 sayılı Şiddetin Önlenmesi...

Uzaklaştırma kararı yine kağıt üstünde!

Bir kadın daha göz göre göre katledildi! Uzaklaştırma kararına rağmen Elif Parlakyıldız, kocası tara...

İstanbul Sözleşmesi'nden vazgeçmiyoruz çünkü...

Geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı Kararı ile feshedildiği açıklanan İstanbul Sözleşmesi nedir? Kadın...