İNGİLTERE: Eşit işe eşit ücret yasasının 50. yılında durum salgınla kötüleşti

İngiltere’de eşit işe eşit ücret yasasının 50. yıldönümü yaklaşırken, koronavirüs pandemisinin cinsiyet eşitsizliği üzerinde ciddi bir yıkıcılığı olduğu ve bu durumun kadınları onlarca yıl geriye götürebileceği tartışılıyor. Fawcett Derneğinden Sam Smethers, “Eğer kadınlar için eşit iş olanağı sağlanmaz ve hükümet bu durumu engellemek için herhangi bir müdahalede bulunmazsa, pandemi krizi kadınların bugünkü durumunu onlarca yıl geriye götürecek. Kadınların işgücüne katılımının ilerlemesi neredeyse 20 yıl sürdü, fakat bu duruma bir çözüm bulunması aylar içinde gerçekleşebilir’ dedi. UCL Eğitim Enstitüsü ve Mali Araştırmalar Enstitüsü, Mayıs ayının son haftası için çocuğu olan kadınların işlerini kalıcı olarak kaybetme ya da işten çıkarılma olasılıklarının yüzde 47’nin üzerine çıktığını söyledi. İngiltere Kadın Bütçe Grubu Araştırma ve Politika Başkanı Dr. Sara Reis, “Kadınlar bu krize ekonomik olarak dezavantajlı bir konumda başladılar. Bu durum yalnızca ücret ve istihdamdaki değil, mevcut cinsiyet eşitsizliklerini de artıracağından endişe duyuyoruz” dedi.  Hamile kadınların bir kısmı pandemi sürecinde çalışmaya zorlanırken, bir kısmı ise işten çıkarıldı. Pregnant Then’in kurucusu Joeli Brearley’e göre, yılda 54 bin kadın işten atılıyor ve ayrımcılığa maruz kalıyor. “Kriz dönemlerinde, işverenler geleneksel çalışma yöntemlerine dönme eğiliminde. Hamilelik bir yük olarak kabul edilirken, bu kriz sırasında hamile kadınlar için istihdam haklarında ciddi bir erozyon görüyoruz” dedi. 

Uzmanlara göre çocuk bakımında da ciddi bir kriz yaşanıyor. Çocuk bakımında iş gücünün yüzde 97’si kadın ve kadınlar erkeklere göre her gün 1 saat daha fazla ücretsiz çalışıyor. İşçi Sendikaları Kongresi (Trade Union Congress TUC), İngiltere’deki eşit ücret yasasının 50. yılında salgınla beraber, bugün İngiltere’de çalışan kadınların ücretlerinin hala düşük olduğuna dikkat çekti. Yapılan analizlere göre, fiziksel izolasyon sürecinde kadınların erkeklere göre daha fazla çalışıyor. Ancak ücretleri erkeklere göre daha düşük. Fiziksel izolasyonda çalışan 9.8 milyon işçinin üçte ikisi kadın ve 2.6 milyon kadın bu süreçte saatte 10 sterlinin altında ücret alıyor. En son yapılan İşgücü Anketi’nin verilerine göre 10 Sterlin altında çalışan kadın sayısı 5 milyon 538 bin 169, bu da kadın işçilerin yüzde 45’ini oluşturuyor. 

ŞİDDET ARTIYOR, ÖNLEMLER YETERSİZ

Refuge İngiltere’nin yerel bir istismar hattına gelen çağrılarda, Corona öncesine göre 10 kat artış olduğu kaydedildi. Kendi web sitesine yapılan ziyaretlerin üçte ikisinin ‘Kadın Yardım Anketi’ne başvurduğunu, Nisan ayında şiddet eğiliminin karantina nedeniyle tırmandığı söyleniyor. Hükümet ev içi şiddet vakaları için 27 milyon Euro, acil yardım fonu da dahil olmak üzere korunmasız kadınlar için 67 milyon sterlin ayırdığını açıkladı. Ancak Kadın Yardımı Politika Lideri Lucy Hadley ise bunun yetersiz olduğunu, yılda 393 milyon sterline ihtiyaç duyulduğunu söyledi. Kadına Yönelik Şiddete Son Koalisyonu direktörü Sarah Green, aile içi şiddete odaklanmak gerektiğini ve bunun herkesin sorumluluğu olduğunu söyledi.

NİJERYA: Kadınlar tecavüze karşı eylem yaptı
28 Mayıs’ta Nijerya’nın Edo eyaletinde bulunan Benin Üniversitesi’nde 22 yaşındaki mikrobiyoloji öğrencisi Uwaila Omosuwa, kilisede çalışmaya başladıktan sonra tecavüze uğramış, olaydan 2 gün sonra ise yaşamını yitirmişti. Olayın kamuoyunda yarattığı infial protestolara dönüştü ve #JusticeForUwa adlı bir kampanyayla beraber tüm Nijerya’ya yayıldı. 1 Haziran günü kadınlar tecavüzleri ve şiddete ilişkin hükümetin önlemsizliğini protesto ettiler. Uwaile’nın ölümünün ardından Jigwa eyaletinde 12 yaşındaki bir kız çocuğuna 11 kişi tarafından tecavüz edildiği haberi geldi. Şüpheliler tutuklandı ancak öfke dinmedi. Kadına ve kız çocuklarına yönelik şiddetin fazlasıyla yaşandığı Nijerya’da tahminen 2 milyon kadın ve kız çocuğu cinsel şiddete uğruyor. 2015 yılında çıkarılan şiddet önleme yasası Nijerya’nın 36 eyaletinin yalnızca 9’unda uygulanıyor. Nijerya’da şiddet çok yaygın ve şiddet görüp hayatta kalan kadınlar, sağlık hizmetlerinden tutun da polise rapor vermeye kadar birçok engelle karşı karşıya kalıyorlar.

BURKİNA FASO: Taş Kırma İşçisi Kadınlar COVID-19’a karşı savunmasız
Burkina Faso’da taş kırıcılığı yapan kadınlar salgının yol açtığı ekonomik baskıların altında daha da eziliyor. İnşaat sektöründe çalışan kadınlar ülkedeki inşaat sektörünün durmasıyla birlikte yeni bir zorlukla karşı karşıyalar. Bina ve Ahşap İşçileri Federasyonu’nun (FTBBF) verilerine göre kadın taş kırıcılarının birçoğu kayıt dışı ve kadın işçilere bu süreçte koruyucu ekipman sağlanmadığı için sağlıkları daha fazla risk altında. Altmışlı yaşlarda emekli bir taş işçisi kadın Tapsoba Rasmata eldiven, kulaklık ve iş emniyet ayakkabısı gibi kişisel koruyucu donanımlar sağlanmadan çalıştıklarını anlatıyor. Rasmata işçilerin biriktirdikleri azıcık parayı da kaza geçirip yaralandıkları zaman tedavi görebilmek için harcamak zorunda bırakıldıklarını söylüyor. İş çok ağır olsa da ailelerinin geçimini sağlamak zorunda olan kadınların ellerindeki tek imkan bu. Burkina Faso Yapı ve Ağaç İşçileri Federasyonu temsilcileri Burkina Faso hükümetini kadın taş kırıcıları için gıda malzemeleri ve kişisel koruyucu donanım sağlaması çağrısı yaptılar.  “Bu cesur kadınlar taş ocaklarında sabahın altısında iş başı yapıyor. Taş kırıyor, kum ve çakılları taşıyorlar. Ancak devlet onları Kovid-19’dan koruyacak sağlık önlemleri ve gerekli sosyal düzenlemeler konusunda yüzüstü bırakıyor. Sendikamız yardım etmek için elinden geleni yapsa da bu dönemde elzem olan devlet desteğinin yerini tutamaz.” 

Kaynaklar:

https://www.bwint.org/cms/news-72/burkina-faso-women-stone-crushers-vulnerable-to-covid-19-1866

https://www.theguardian.com/world/2020/may/29/covid-19-crisis-could-set-women-back-decades-experts-fear 

https://www.tuc.org.uk/news/coronavirus-shows-working-women-are-still-underpaid-and-undervalued-says-tuc 

https://www.hrw.org/news/2020/06/02/authorities-nigeria-should-ensure-justiceforuwa