Lübnan’da kadınlar ekonomik kriz ve fiyat artışlarının ardından tek kullanımlık hijyenik pedlere ulaşımda güçlük çekiyor, aynı pedleri tekrar kullanmak zorunda kalıyor. Bu konuda uyarıda bulunan kadınlar, hükümeti ped ve tamponları sübvanse edilen ithal ürünler listesine dahil etmediği için eleştiriyor.  

Lübnan’ın para değerindeki düşüşün ardından çoğunlukla ithal olan hijyenik ürün fiyatları beş kata kadar çıktı. Bu artış geçmişte varlıklı sayılabilecek aileleri bile yoksulluğun içine çekti ve olası kıtlık öngörülerini güçlendirdi.

7 milyon nüfuslu bu Lübnan’da kadınların hijyenik ürünlere ulaşamamasıyla mücadele eden Dawrati (Âdet Dönemim) adlı inisiyatifin kurucularından Line Masri kadınların sağlık açısından da zarar gördüğünü anlatıyor:

“Artık orta sınıfın da ped talebinde bulunduğunu görüyoruz. Yoksullar artık toplumun ufak bir kesimini oluşturmuyor. Tek kullanımlık pedlerini temizleyen, kumaş parçaları kullanan kadınlar var… Bunlar kesinlikle hijyenik olmayan yöntemler. Böyle hikayeleri duymak oldukça üzücü.”

İnsanlar gelecek zamlardan korkarak hijyenik ürünleri stoklamaya başladığından bazı süpermarketler müşterilere kısıtlama getirmiş durumda. Masri bunun sorunu daha da büyüttüğünü söylüyor.

HÜKÜMET HİJYENİK PEDLERİ NEDEN SÜBVANSE ETMİYOR?

Hükümet 9 Temmuz’da ithalatçıların sabit döviz kuru ülkeye getirebilecekleri 300’e yakın ürünün listesini yayınladı. Listeye tıraş bıçakları dahil edilirken hijyen ürünlerinin dışarıda bırakılması öfkeye neden oldu. Bu öfke sosyal medyaya “Sakallar bekleyebilir, âdet dönemi değil” tartışması ile yansıdı.

Ekonomi ve ticaret bakanı Raoul Nehme hijyenik ürünlerin üretiminde kullanılan maddelerin sübvanse edilebileceğini, böylece yerli üretim ürünlerin daha düşük fiyatlarda satılabileceğini açıkladı. Bakan, Reuters Haber Ajansı’na verdiği demeçte “Bu stratejiyle tüketiciyi destekliyoruz… Bir yandan da Lübnan ekonomisine katkıda bulunuyoruz” diyor.

Fakat 20 yaşındaki üniversite öğrencisi Nagham Abouzeid fiyat düşüşlerinin tüketiciye yansımayabileceğini düşünüyor. “Endişelendiğim şey şu: serbest piyasa hakimiyetindeyiz. Üreticilerin fiyatları düşürmesini nasıl garanti altına alabilirler?” diyerek endişesini açıklıyor.

KADINLAR ENFEKSİYON RİSKİYLE KARŞI KARŞIYA

Üreme adaleti (reproductive justice) ve cinsel haklar üzerine çalışma yürüten A Project’in yöneticilerinden Sarah Kaddoura, koronavirüse bağlı kısıtlamaların kadınların hijyenik pede olduğu kadar doğum kontrol haplarına ve cinsel sağlık hizmetlerine erişimini de zorlaştırdığını aktarıyor. Çaput ve bez parçaları kullanmak gibi eski nesillerden kalma güvenli olmayan yöntemlere başvuran kadınların artan enfeksiyon riskiyle karşı karşıya kaldığını belirtiyor.

Masri ise âdet dönemi yoksulluğu artarken çözümlerin kısıtlı kaldığını vurguluyor. İçinde bulunduğu inisiyatif Mayıs ayından bu yana, kendilerine bağışlanan 450 âdet dönemi kitini ihtiyaç sahibi kadınlara ulaştıran yerel yardımlaşma kurumları aracılığıyla dağıtmış.

Kaynak: Middle east monitor