CHP İstanbul Milletvekili Onursal Adıgüzel sordu, Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz yanıtladı: Diyanet İşleri Başkanlığı son iki yıl içinde her yerde pıtrak gibi kreş açmış!
* 4-6 yaş arası çocukların gittiği Diyanet'e bağlı kreşlerin sayısı 600’den 1552’ye yükseldi.
* 2016-2017 öğretim yılı ikinci dönemi itibarıyla toplam 104 yeni kreş açıldı.
* Bir önceki yıl 21 bin 20 olan öğrenci sayısı ise 51 bin 327 oldu.
Milletvekili Adıgüzel, “Diyanet’e bağlı kurumlarda program ve işleyişin tamamıyla Diyanet’e bırakılması kabul edilemez. Hele ki son dönemlerde, kamuoyunda Diyanet’e ilişkin soru işaretleri ayyuka çıkmışken, 4-6 yaş gibi etkiye en açık bir yaş grubundaki çocuklara yönelik her türlü programın içeriğinin sıkı bir denetimden geçmesi gerekir. Özellikle yoksul ailelerin çocuklarını hedef alan bu kurumlardaki program ve işleyişin çocuğun iyi halini ve gelişimi destekleyen ortamı ne ölçüde sağladığına dair endişeler giderilmiş değil. Çocuklarımızı emanet ettiğimiz bu kurumlarda eğitim veren eğiticiler kim? Formasyonları çocuk gelişimine ne ölçüde uygun? Milli Eğitim Bakanlığı’nın sorumlu olduğu işi, Diyanet hangi uzmanlık alanı, hangi uzman eğitimcilerle yürütüyor?” diye sordu.
HATIRLATIYORUZ: BU KREŞLERDE FORMASYONSUZ ‘EĞİTMENLER’, ORUÇ SAYISIYLA MATEMATİK DERSİ VAR...
Sıbyan mekteplerinde eğitmenlik yapmak için, Diyanet İşleri Başkanlığı Eğitim Hizmetleri Genel Müdürlüğü ile Milli Eğitim Bakanlığı Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğünce Halk Eğitim Merkezlerinde “4-6 Yaş Çocuk Etkinlikleri ve Eğitimi” adı altında ve-rilen sertifika programından geçmek yeterli. Yani bu okullarda çocuk eğitimi için gerekli formasyona sahip olmayan, çoğu imam ya da hatip eşi olan kişiler tarafından ‘ders’ veriliyor.Sıbyan mekteplerinin müfredatının, 12 saati dini bilgiler, 6 saati de Kur’an dersi olmak üzere haftada 18 saati doğrudan din eğitimi ile ilgili. Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından hazırlanan eğitim materyallerinde, “iman, günah, yasak, sabır, öteki dünya” gibi kavramlar öne çıkıyor. Matematik soruları da tutulan oruç sayısı gibi dini kavramlar üzerinden şekillendiriliyor.
ERKEN YAŞTA DİN EĞİTİMİ ÇOCUKLARI NASIL ETKİLİYOR?
Psikolog Birsen Civelek anlatıyor:
*Çocuklar ‘her şeyi gören, bilen’ kavramıyla başa çıkamıyor
Bu konu, sadece İslam dini değil, soyut bir çok kavram içeren bütün dinler açısından daha geniş bir bakış açısıyla ele alınmalı. Biz yetişkinler için bile anlamlandırması zor olabilen soyut kavramların, çocukların hayatına hazır olmadıkları bir zamanda girmesi çocuklarda birçok psikolojik zorluğa neden olabiliyor.* Özellikle tek tanrılı dinlerin bir çoğunda bulunan “Her şeyi bilen ve gören olma” kavramının anlaşılması önemli. Çocuklar “Her şeyi gören, her şeyi bilen Tanrı” kavramı ile karşılaştıklarında başa çıkamadıkları bir gözetlenme hissi ile yaşamaya başlıyor. Bu durum hayatlarının her anında korku ile yaşamalarına neden oluyor. Bu korku ise gece kabusları ile gelen uyku bozuklukları, altını ıslatma, gündüzleri ise başa çıkamadığı yoğun korku ve kaygı nedeni ile kendini düzenleme becerilerinde zorlukların görülmesine sebep oluşturuyor.
*Ergenlikte tepkisel uzaklaşma gözleniyor
Bu psikolojik zorluklar okul öncesi dönemlerde öğrenilen birçok becerinin gecikmesine ya da ileriki yaşlardaki kaygı bozuklukları gibi psikolojik zorluklara sebep olabiliyor. Bu korkularla başa çıkabilen çocuklarda ise sanılanın aksine ergenlik döneminde Tanrı figürü ile ilgili öğretilenleri sınama ve çelişkili durumları fark ederek öğretilen inanca karşı tepkisel bir uzaklaşma gözlemleniyor.
*Ölüme merak artıyor, yaşama ilgi kayboluyor
Ayrıca, ölümden sonraki yaşama yüklenen olumlu anlamlar çocukların ölümü merak etmesine ve yaşantılarına ilgilerinin kaybolmasına neden olabiliyor. Bu da okul yaşantısına ilginin azalması ve akademik başarısızlıkla sonuçlanabiliyor. Bununla ilgili yaşanan bir örnek şu şekilde: Anne ve babası ile öldükten sonra cennete gideceği ve orada çok mutlu yaşayacaklarını öğrenen çocuk, anne ve babasına “Ne zaman öleceğiz, burası çok sıkıcı” diyerek karşılık veriyor.
*Ailelerin rolü çok önemli
Bu nedenle ebeveynlerin bu konudaki farkındalıkları çok önemli. Eğitim kurumlarında çocukların gelişimsel olarak hazır olmalarını beklemeden din eğitimi vermek isteyen kişilerin pedagojik yeterliliği sorgulanmalı. Çocuklar ebeveynlerinin dini inançlarını ev yaşantısında görerek merak eder ve istediği zaman dahil olmak isteyebilir. Ancak inanç özgürlüğünün varlığından bahsetmek konusunda ebeveynlere sorumluluk düşüyor. Özellikle okul öncesi dönemde çocuklar için ebeveyn tarafından sevildiğini ve birlikte güvende olduğunu hissetmesi, inançlarla ilgili kavramlar nedeniyle yaşadığı korku duygusu ile baş etmesini destekler.
Çocukların ruh sağlığını korumak, sadece ebeveynlerin değil, toplumsal olarak her bireyin sorumluluğudur. Bununla ilgili daha kapsamlı çalışmalar ve önlemler acilen hayata geçirilmelidir.
İlgili haberler
Sıbyan mektebinin ‘korkunç’ dünyası!
Denetimden muaf sıbyan mektepleri çocukların hayatını kabusa çeviriyor. Çocuklar, ailelerine günahka...
Kadınlardan tepki: Diyanet kapatılsın!
Diyanet’in kız çocuklarının 9 yaşında gebe kalabilecekleri, yanlarında veli olmadan da evlenebilecek...
Helal taciz!
Şeriat mahkemesi isteyenin de, “Dinimiz öyle buyurduğu için küçük kız çocukları 9 yaşında evlensin”...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.