Hala gelin aramak için kadın hamamına gelenler var mıdır, bilmem. Otel hamamlarından ya da lüks spalardan bahsetmiyorum tabii; bayağı tarihi, nem kokan, giriş kapısı hep açık olup da sakıncalı kimsenin girmediği, kareli kumaştan peştamalların üst kattaki iplerden aşağı doğru asılı olduğu, küçük tüpün üzerinde alüminyum tencerede şeker kaynatılarak ağda yapılan, kubbesinde gökyüzüne açılan delikler olan, göbek taşında keyif kahvesi, çıkınca da soğuk soğuk gazoz içilen 300-500 yıllık mahalle hamamlarından bahsediyorum.
Köpük masajları, kahveli masajlar, yağlı masajlar… Amma velakin bu kadar değildir hamam öyküleri; öyle farklı kültürden insanlar gelir ki hamamlara tahmin edemeyeceğiniz sohbetler olur.
Siyasi gündem her ne ise ülkede öne çıkan sorunlar her ne ise bir yanıyla yansıması bulunur hamam muhabbetlerinde. Irkçılıktan mültecilere, pahalılıktan işsizliğe, pandemiden İstanbul Sözleşmesi'ne. Kullanılan dil akademik literatüre ait değildir tabii; pahalılıksa konu “Bu parayı bulanın ….” diye küfredene, Kürt damat istemeyen birine “Kürtler size ne yaptı ki sevmiyorsunuz” diye karşı çıkana, pandemiyi yönetemeyenlere “Korona morona diye diye anamızı ağlattılar” diye söylenenlere, “bu pahalılık bizim ……” diye sinkaflı konuşanlara rastlarız.
Akşamında kadın eylemi olan bir gün “tencere, tava alıp sokaktayız” dendiğine de şahit olmuşumdur. Bolca küfürlüdür hamam muhabbetleri; ve düşündürür… Küfürsüz anlatılamaz mı? Bu kadar cinsiyetçi söylemler olmak zorunda mı?
Ya da… Küfür ne zamandır erkeğe hak sayıldı? Utanıldığından mı, kendileri söyleyemediğinden mi, bastırılan cinsellik mi, zorlanmış cinsellik mi, yüceltilen erkeklik değerlerine karşı meydan okumak adına mı? Bilinmez…Ancak ağda ya da kese için sıra bekleyen kadınlar da kıkır kıkır gülüyorlar küfürlere, hele de belden aşağı küfürlü konuşmalara.
Ülke gündemi bu kadar taciz, tecavüz, şiddet ve kadın cinayeti haberleri ile doluyken cinsiyetçi dilin her türden medyada artarak ve de sakınmadan kullanılması aslında kaygı da verici. Bu kısmını bugünlük (önemsiz olduğu için değil, apayrı bir konu olduğu için) bir yana bırakalım.
Küfür etmenin kültürel tabularla direkt ilgisi olduğu da ifade ediliyor. Bir şeyi anlatırken istediğiniz duygusal etkiyi oluşturmak için o toplumdaki tabularla oynamak istenir bazen. “Öyle zoruma gitti ki… Öyle sinirlendim ki… bu duyguyu küfretmeden ifade edemem” diyen insan çoktur. Tabii ki asla küfür etmeyen insanlar vardır ancak birçoğumuz da küfür etmesek de edilince güleriz; “Allah iyiliğini versin, kız sus” diye diye…
Sigmund Freud'a göre ‘küfür eden ilk insanın aynı zamanda medeniyetin kurucusu’ olduğunu okumuştum bir yerde. Yüksek ihtimal öyledir. Derken göbektaşından çağrışımlar beni medeniyetin başladığı Göbeklitepe’ye kadar götürdü. “Uygarlık tarihinin karakutusu”, “Taş Çağı Avcılarının Gizemli Kutsal Alanı”, “ medeniyetin başlangıç noktası” gibi tanımlarla ifade edilen Göbeklitepe. Urfa’da bulunan bir arkeolojik alan, bilinen tarihi baştan yazdıran… O büyüleyici o masalsı yer.
Göbektaşından Göbeklitepe’ye ne çağrışımlar ne medeniyetler tarihi… Uzar da uzar; haklısınız küfür etmek bizi bozar… Evet, ammaaaa bazen de bi duyguyu anlatmaya başka yol bulunamaz…
Kaynamış şeker kokusunun nem kokusuyla karıştığı, tabulara karşı farklı bir dilin oluştuğu bir yerdir hamam, ayıpsız küfretmek biraz da bundandır.
Hamam sefasına ilişkin bilgilerle ilgilenenler bir de bu linke tıklayıversinler.
Fotoğraf: Yeşilçam film sahnesi
İlgili haberler
GÜNÜN ADABI: Hamam sefası nasıl yapılır?
“Kız bir hamama gidelim, yatalım taşa, keselenelim, mis gibi temizlenelim” diye sık sık konuşuruz ar...
Ağdasız bir yazı
Yaz geç geldi, çabuk geçiyor. Yazın görünür kıldığı sorunlardan biri kiminde kökü sağlam, rengi koyu...
GÜNÜN BİLGİSİ: Rujun ilginç tarihi
Dudakları renklendirmenin tarihi çok eskilere uzanıyor. Üstelik bu, sadece kadınlara özgü bir şey de...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.