Depremzede işçilerin yaşadıkları patronların umurunda mı?
Depremin bizde yarattığı korkunç etki devam ederken ben zor bela işten izin alabildim ama çoğu arkadaşımın işyerinde baskıyla karşılaştığını gördüm.

Deprem olduğu günden beri Ekmek ve Gül’ü takip ediyor ve depremzede kadınların yaşadıklarına tanık oluyorum. Bu noktada ben de birkaç şey yazmak istedim. Antep’te depremden etkilenen bir kadın işçiyim. Depremde yakın arkadaşımı ve ailesini kaybettim. Saatlerce enkaz başında bekledim ve kurtarma ekipleri gelmeden önce Suriyeli depremzedelerle birlikte arkadaşıma ulaşmaya çalıştık. Daha sonrasında kurtarma ekipleri geldi ve tam sekiz saat sonra aileden iki kişinin cansız bedenini çıkarttılar. Akşam saatlerinde de son üç kişinin cansız bedenini çıkardılar. Cenazesini bekleyen o kadar çok kişi vardı ki biz de cenazelerimizi depremin 3. günü gömebildik.

Depremin bizde yarattığı korkunç etki devam ederken ben zor bela işten izin alabildim ama çoğu arkadaşımın işyerinde baskıyla karşılaştığını gördüm. Bu süreçte bir kadın arkadaşım çalıştığı firmada gönüllü bir şekilde çalışabilirsiniz deseler de patronu “Ne zaman geleceksin?”, “Devam etmemiz gerekiyor” gibi birçok baskıyla arkadaşımı işe çağırdı. O da herkes gibi işini kaybetmekten korktuğu için sesini çıkaramadı. Patronuna işten kaçmadığını ve sadece depremden etkilenen hasta ve yaşlı ailesine bakmak istediğini söyledi. Ama yine de bu durum patronun vicdanına ve insafına bırakıldı. Bu zor günlerde dayanışma içerisinde olmamız gerekirken, bizi işimizi kaybetmekle tehdit ettiler. İnsanların barınacak yerleri yokken, acılarını yaşamaları gerekirken bu süreçte işverenler işlerini devam ettirmek için işçileri çalışmaya zorladı. Özellikle kadın işçilerin bu süreçte daha fazla baskıya maruz kaldığını görüyorum. İşe çağırılan kadınlardan çocuklarını bırakmaları ve işe gelmeleri talep edildi. Ne acı ki, deprem olmadan önceki dönemde de olan baskı ortamı depremle birlikte daha da arttı. Şunu da söyleyebilirim ki bu süreçte tek kurtuluşumuz dayanışma içinde olmaktan geçiyor.


İlgili haberler
Depremzede bir kadın: Herkes kokuyor, herkes kaşın...

Deprem bölgelerinde en ciddi sıkıntılardan biri de temizlik. Hijyen ürünlerine, sıcak bir suya ulaşm...

Depremde kadın olmak: Güvensizlik, hijyen sorunu,...

Bir gün içerisinde gerekli arama kurtarma malzemelerini toplayıp Antakya’ya yola çıktık. Antakya'da...

Sokakta kalan depremzede hamile kadının işe çağrıl...

‘İki bebeğe hamile arkadaşımız patronu tarafından fabrikaya çağrıldı tehdit edilerek. Üç canlı arkad...