Zor günlerden geçiyor, tarifsiz acılar yaşıyoruz. Öfkemiz büyük. Bir yandan da dayanışarak yaraları birlikte sarmaya, birbirimize iyi gelmeye, iyi olanı yapmaya çalışıyoruz. Bu süreçte depremden etkilenmiş çocuk görsellerinin çeşitli şekillerde yaygın olarak paylaşıldığını görüyoruz. Ekmek ve Gül gruplarımız üzerinden bu görsellerin hem depremzede çocukların duygularını incittiğini hem de deprem dışı bölgelerdeki çocukların ruhsal durumlarını olumsuz etkilendiğini öğreniyoruz.

Çocukların fotoğrafları yetişkinlerin kendi ihtiyacı olarak, kendilerini rahatlatmak, duygu yoğunluğunu paylaşmak, belki de yaşananların çarpıcılığını göstermek için paylaşılıyor olabilir. Oysa her ne şekilde ve ne sebeple olursa olsun, ebeveynleri tarafından bile çocuklara ait fotoğraf ve videoların paylaşılması çocukların yararına değil. Hiçbir sebeple çocukların “kurbanlaştırılması”, nesneleştirilmesi ve haklarının yok sayılması, onlara zarar verilmesi kabul edilemez. Bu dayanışmamıza da fayda sağlamaz.

Unutmayalım ki tüm bu yaşadıklarımızın içinde çocuklar, çocukların güvenliği ve hakları önceliğimiz olmalı. Çocukların afet dönemleri de dahil her koşulda korumamız gereken hakları var.

1)ÇOCUKLARIN GÜVENLİK HAKKI VAR!

Bu paylaşımlar her şeyden önce güvenlik açısından riskli. Dünyanın sadece çocukları korumaya çalışanlarla sınırlı olmadığını biliyoruz. Çocuklarla ilgili bilgileri güvenli tutmak hepimizin sorumluluğu.

2)ÇOCUKLARIN MAHREMİYET HAKKI VAR!

Biliyoruz ki internette paylaşılan fotoğraflar silinmeyecek. Şimdi ve yaşamları boyunca hayatlarındaki izler olarak onlarla olacak. Bugün hayatlarının belki de en zor deneyimini yaşarken, olağanüstü bir durumda çocukların fotoğraflarını paylaşmak çocuk yararına değil. Hatta onlara zarar verir.

3)ÇOCUKLARIN İYİLEŞİRKEN UNUTMA VE UNUTULMA HAKKI VAR!

Her çocuğun travma sonrası kendi özel bir iyileşme süreci olacağını şimdiden gözetmeliyiz. Yaşadıklarını fotoğrafta sabitlenen o anlarda olduğu gibi hatırlamak istemeyebileceklerini, kendileri için başka türlü bir süreç inşa etme tercihlerini hesaba katmalıyız. Oysa fotoğraflarını paylaşarak çocukların kendi deneyimlerini yaşamalarını ve kendi iyileşme süreçlerini engellemiş oluyoruz. Unutmamalıyız ki kendilerini öyle hatırlamak istememe, başkalarının da onları o anlarla hatırlamasını istememe hakları var. Çocukların unutma hakları var, unutulma hakları da.

4)DEPREMZEDE ÇOCUKLARI GÜÇSÜZ GÖSTERMEK TÜM ÇOCUKLARI GÜÇSÜZLEŞTİRİR!

Yine bu süreçte çocukları güçlendirmeli, güçlü yanlarının ortaya çıkmasına olanak sağlamalıyız. Oysa çocukların en zor durumda oldukları, onları dayanıksız ve güçsüz gösteren fotoğraflar ve söylemler sadece fotoğrafı paylaşılan çocukları değil diğer çocukları da güçsüzleştirir.

5)ÇOCUKLARIN ÖNCELİK OLMA HAKKI VAR!

Depremin yaralarını hep birlikte sarmaya çalışırken çocuklar önceliğimiz. Onların güvenliklerini, çocuğun üstün yararını korumak, kendi deneyimlerini yaşamalarına olanak sağlamak hepimizin ortak sorumluluğu. Fotoğrafları paylaşmayalım, yaygınlaştırmayalım, çocuk haklarının uygulanması için hep birlikte baskı oluşturalım. Bugün bize düşen çocukları güçlendirmek, iyileşmelerine destek olmak, sorumlulardan hesap sormak.

Fotoğraf:DHA /Kolaj: Ekmek ve Gül