Evde, işyerinde, sokakta kadın olmaktan dolayı sürekli baskı altında yaşıyoruz. İşyerinde ayrımcılıktan kaynaklı ikinci sınıf muamelesi görüyoruz. Erkek egemen anlayış hayatın her alanında kadınlar üzerinde büyük bir baskı yaratıyor. Hayatın bütün yükünü taşıyan kadınların gelecek kaygısı yaşamadan tacizlerden tecavüzlerden uzak, insanca iş koşulları için aldatmaca değil gerçek bir kadro istiyoruz.

İşyerindeki bu ağır koşullar yetmiyormuş gibi ev işleri ve aile baskısı biz kadınları dört duvar arasına mahkum ederek toplumsal sorunlara duyarsız hale getiriyor. Ama ben bütün bunlara karşın toplumsal sorunlara duyarsız kalmıyorum. Yalnız başıma ekonomik zorlukları aşmak ve çocuklarıma bakabilmek için evde ayrıca ek iş olarak parça başı iş yaparak geçiniyorum.

Hayat pahalılığı, OHAL, savaş en çok biz kadınları eziyor. Mahallemizde kadınların bütün bu zorlukların üstesinden gelebilmek için Gülsuyu Kadın Dayanışma Evinde bütün kadınlarla birleşmek, ortak sorunlarımıza çözüm bulmak için bir araya geliyoruz. Dernek faaliyetlerine eşinden, ailesinden, toplumsal baskılardan, ekonomik sıkıntılardan dolayı katılmak isteyip de katılamayanlar var. Evde oturarak çocuklar ölmesin dediği için bebeğiyle hapse atılan Ayşe Öğretmen ve ataması yapılmadığı için intihar eden Merve Çavdar öğretmenin başına gelenlerin, bir gün bizim veya yakınlarımızın başına gelmemesi için bütün kadınlar olarak birlikte gücümüzü gösterelim.

Ben Maltepe Belediyesindeki, özellikle kadın işçiler başta olmak üzere bütün işçileri ve mahalledeki bütün kadınları işsizliğe, hayat pahalılığına, OHAL’e ve savaşa karşı bu karanlık gidişe dur demek için, çocuklarımızın geleceği için birliğe, mücadeleye, dayanışmaya, 1 Mayıs’a çağırıyorum.