İsveç’te işyerinde cinsel taciz vakalarının ifşa edildiği ve büyük yankı uyandıran “#MeToo/BenDe” kampanyası kapsamındaki tepkiler, daha çok orta sınıfta yer alan kadınlardan; kültür ve sanat çevrelerinden gelirken, yapılan araştırmalar ise tacizden en fazla kadın işçilerin zarar gördüğünü gösteriyor. Devlet İstatistik Enstitünün (SCB) açıkladığı rakamlar, kadın işçilere yönelik cinsel tacizin yol açtığı iş hastalıklarının 2016 yılında bir önceki yıla kıyasla yüzde 50 oranında arttığını gösteriyor. Cinsel tacizin yol açtığı hastalıklar uyuma güçlüğü, şiddetli kaygı veya korku, baş dönmesi, mide ağrısı ve bulantısı olarak ortaya çıkıyor.

MÜDÜR, MESLEKTAŞ VE MÜŞTERİ TACİZİ

İş Çevresi Kurumu, İsveç İşçi Sendikaları Konfederasyonu (LO) ve ona bağlı işçi sendikalarının yaptığı araştırmaların sonuçları, çalışan kadınların cinsel sataşma ve tacize daha fazla maruz kaldığını gösteriyor. Kadın işçiler, şeflerinin ve iş arkadaşlarının yanı sıra müşterilerin ve sağlık sektöründe de hastaların tacizine maruz kalıyor. Kadınların en fazla cinsel tacize uğradığı sektörlerin başında da sağlık, bakım, ticaret, otel ve restoran iş kolları geliyor. İş Çevresi Kurumuna yapılan cinsel taciz bildirimlerinin dörtte üçü bakım ve sağlık sektöründe çalışan kadınlardan geliyor. 2015 yılında her dört hastabakıcıdan biri cinsel taciz ve sataşmaya uğradı. HRF sendikasının yaptığı araştırma barlarda çalışan her 10 kadından 6’sının fiziki veya sözlü tacize uğradığını gösteriyor.

Cinsel taciz ve sataşma kadınların tek bir kez karşılaştıkları bir saldırı da değil. Novus adlı kamuoyu araştırma kurumunun 2015 yılında yaptığı araştırma cinsel tacize maruz kalan her 10 kadından 7’sinin en az 3 kez tacize uğradıklarını gösteriyor.

İŞ GÜVENCESİ YOKSA TACİZ ARTIYOR

Cinsel tacizler daha çok kadınların tek başlarına müşteri veya hastalarla karşı karşıya geldikleri ortamlarda ve iş güvencesi olmayan işyerlerinde meydana geliyor. Geçici olarak çalışan kadınlar kadrolu olanlara kıyasla cinsel tacize iki kat daha fazla uğruyor. LO ve kamu çalışanlarının örgütlü olduğu Kamu Memurları Sendikası (ST), tacize önlem olarak sınırlı ve geçici süreli çalışmaların tamamıyla ortadan kaldırılmasını ve iş güvencesinin güçlendirilmesini istiyor. LO, hükümetle yaptığı müzakerelerde çalışanlarla müşteri ve hastalar arasında yaşanabilecek tacizlerle ilgili risk analizleri ve eylem planlarının güçlendirilmesini istedi. İşyerlerindeki sendika temsilcileri ve şeflerin hızlı eğitimden geçirmeleri için kaynak aktarılmasını talep etti.

SENDİKALAR ŞİMDİYE KADAR NE YAPTI?

Ancak kadın işçilere yönelik cinsel tacizler çok yaygın olmasına ve sendikalar tarafından bilinmesine rağmen 2014 yılından bu yana tek bir sendika bile cinsel tacizden dolayı İş Mahkemesine başvuruda bulunmadı. #MeToo kampanyası bağlamında ise binlerce kadın cinsel tacize uğradığını söylerken sendikaların hukukçuları, taciz bilgilerinin genel merkeze ulaşmadığını iddia ediyor.

Ayrımcılık Ombudsmanı (DO) ise bu yıl içinde 3 işyerinde 3 şefi kadınları taciz etmeden suçlu bularak 50 biner kron para cezasına çarptırdı. #MeToo kampanyasından sonra da DO, aralarında belediyelerin de bulunduğu 40 büyük işverenin cinsel tacize karşı hangi önlemleri aldıklarını araştırmayı kararlaştırdı.