Özlem Korucu Altınova bir müzisyen, 5 yıldır da esnaflık yapıyor. “Geçinemiyoruz” diyor: “Ne esnaf ne de müzisyen olarak. Sadece hayatta kalmaya çalıyoruz.” 

Dükkan ve ev masraflarının faturalar, kira ve vergi borçları ile toplam 10 bin lirayı bulduğunu söyleyen Altınova sadece aileden gelen destekle yaşadıklarını söylüyor. Üstelik 9 aylık bir bebekleri var. Altınova, “1 ayda 3 paket bez 400 TL’yi, bebek maması 1000 TL’yi buluyor. Çocuğun olması gereken ama devletin karşılamadığı aşılar var. 7 doz menenjit aşısı, tanesi 350 TL. Çocuğun menenjitten ölürse bu senin sorumluluğunda. Bir aşı daha var, 3 doz. Tanesi 300 TL. Onu da devlet karşılamıyor. Bu ay çocuğu sünnet ettirmeyi planlıyorduk ama bunu yine devlet karşılamıyor, çünkü sigortamızı ödeyemiyoruz. Şu an hiçbir sosyal güvencemiz yok. O yüzden sadece çocuk için 15 TL katkı parası verdiğimiz takdirde çocuğa bakıyorlar. Ne ben ne eşim muayene oluyoruz” diye konuştu.

‘ARABA İPOTEKLİ, SATAMIYORUZ’

Esnaf olduklarından beri birçok badireler atlattıklarını söyleyen Altınova, “Pandemi sürecinde artık ‘Daha kötü ne olabilir’ söylemi çıktı hayatımızdan. Daha önce haftada bir iki gün kendimize özel alan ayırabilirdik. Şimdi arabamız vergi borçlarımızdan dolayı ipotekli. Bu dar zamanda satıp geçimimizi sağlayalım dedik ama satamıyoruz. Üstelik vergi borçları da uzun süredir değil, mart ayından beri. Bir kısmını ödedik bir kısmını ödeyemedik. Ama devlet araca ipotek koydu. Hiçbir sosyal hayatımız kalmadı. Şu an tek düşündüğümüz bebeğimizi sağlıklı koşullarda hayatta tutabilmek, kendimizi de ölmeyecek kadar” dedi.

‘HER YERE BAŞVURDUK ANCAK DESTEK ALMADIK’

Bu süreçte paket servisi yapabilecekleri söylense de Altınova bunun sözde kaldığını anlatıyor: “Çalıştığımız saatlerde kurumsal firmalar da çalışıyor ve kurumsal firmalar kampanyalar yapabiliyor. Bizim öyle kampanyalar yapma şansımız yok. Onlarla yarışacak gücümüz yok, çünkü stokumuz yok. Dolayısıyla günlük alıp günlük satmak zorunda kalıyoruz. Şu an sadece bir firmayla çalışıyoruz. Ama bu kirayı bile karşılamıyor. İki aydır kira ödemiyoruz. Marttan beri çoğu vergimizi ödeyemiyoruz ve hiçbir vergi ertelenmiş, hibe edilmiş değil. 2 aydır elektrik faturası ödeyemiyoruz. Kapalı olduğumuz süreçte üç ay içeri girmiştik ve hiçbir destek almamıştık. Kira desteğinden bahsediliyor, biz her yere başvuruda bulunduk ama yardım alamadık. Bu süreçte psikolojik açıdan da çok yıprandık ve yorulduk.”

ERTELENEN TEK VERGİ 49 TL KDV’YDİ

Daha önce vergilerin ertelendiği söylendi ancak ertelenen tek vergi 49 TL’lik KDV’ydi. Geri kalan bütün vergiler bizden talep edildi. Vergilerin affedilmesini istiyoruz, çünkü bunları ödeme gücümüz yok. Yarın dükkanımız açılsa bile 1 yıl daha ödeyemeyiz. Çevre temizlik, eğlence gibi vergileri ödemek çok saçma. Sigortasız, günlük yevmiyelerle çalışan müzisyen arkadaşlarım için söylüyorum, kesinlikle erzak ve para yardımına ihtiyacımız var. Devlet artık bizi görmezden gelmesin, çünkü biz buradayız, varız ve toplum içerisindeyiz.”

‘DÜKKANDA YAŞAMA KARARI ALDIK’

Altınova evlerini de boşaltma kararı aldıklarını söylüyor. “Annemin bir evi var ve kirada, oradan aldığımız kirayla kendi evimizin kirasını ödüyorduk. Ancak deprem dolayısıyla evi hasar almış ve yıkılması ya da yapılandırılması yönünde planlar var. Kiracımız bu ay içerisinde çıkacak ve bu da bizim kendi oturduğumuz evin kirasını ödeyemeyeceğimiz anlamına geliyor. Şahsi harcamalardan, bebeğin masraflarından bahsetmiyorum, elektrik, su, vergiler... Bunları ödeyecek paramız yok. O yüzden evi boşaltma kararı aldık. Eğer bir süre daha açılmazsak buna mecburuz, dükkanın alt katını yaşanabilir bir alana çevirip orada yaşayacağız. Eğer dükkanı boşaltırsak işsiz kalacağız. O yüzden bu bizim için son olmuş olur. Evden vazgeçmek daha mantıklı geldi” dedi.

‘DEVLET SANATÇIYI TERK ETMEMELİ’

Konservatuar okuduğunu ama senelerdir kadro açılmadığını dile getiren Altınova, “Sadece sözleşmeli çalıştığınız için o yolu tercih etmedim, hem esnaf oldum hem de müzisyen. Müzisyenlere iş veren mekanlar da daha az günlere müzik koymaya, daha ucuza çalışan müzisyenleri tercih etmeye başladılar. Çünkü herkes bir şekilde ayakta kalmaya çalışıyor. Dolayısıyla eylül ayı itibariyle de müzisyen kimliğimle komple işsiz kaldım ve ne elime enstrüman almak ne de şarkı söylemek istiyorum. Artık o heyecanımı da kaybettim” diye konuştu.

Ayrıca sanatçı sigortasına değinen Altınova şunları söyledi: “Bir otelde bir organizasyonda bir belediye konserinde yer almaya kalktığınızda sizden kaşe istiyorlar, fatura kesmenizi istiyorlar ki vergi alabilsinler. Devlet vergiyi kaçırmazken -ki doğru olan bu- sigorta takibini nasıl kaçırır? Müzisyenler, ressamlar, tiyatrocular için sanatçı sigortası denilen bir şey var. Siz diyelim ki üç gün bir yerde çalışıyorsunuz ve bunu beyan ediyorsunuz, devlet size üç gün çalış ben beş güne tamamlayacağım diyerek sanatçı sigortası yapıyor. Ama bunu işverenin kabul etmesi, sizi sigortalı göstermesi lazım. Ama işveren ne kadar masraftan kaçarsam o kadar kâr saydığı için yapmıyor. Devlet vergiyi bu kadar sıkı takip ederken sigortayı da takip edebilmeli. Sanatçısını terk etmemeli ki sanat bir toplum için çok önemli bir alan.”