bellek
Faşizme karşı direnen Baum grubunda 18 Mayıs 1942’de komünizm karşıtı propaganda sergisi ‘Sovyet Cenneti’ne saldırı düzenlendiğinde tutuklanarak idam edilen Marianne Joachim’i tanıyalım.
Alman tiyatrosunda güzelliği ve sevimliliği ile değil karakteriyle dikkat çeken Kaethe Reichel’i tanıyalım.
Amerika Sosyalist Partisi, çalışma koşullarını protesto etmek için 1908’de sokağa çıkan tekstil işçisi kadınları onurlandırmak için 28 Şubat’ı Ulusal Kadınlar Günü ilan etti.
Bertha Pappenheim hak savunuculuğunu ‘hayırseverlik’ kapsamından çıkarıp ‘mücadele’ haline getirdi Yahudi toplumu ve için. Yaptığı çalışmalarla sistematik yöntemler ortaya koydu.
Ekim Devriminden sonra Letonya Anayasa Meclisine seçilen 5 kadından biri olan Klara Anna Luize Kalnina, Alman işgal, nedeniyle ülkesini terk etmek zorunda kaldı.
Yahudi olduğu için eserlerini basmasına izin verilmeyen Elisabeth Langgässser bu duvarı ırkçılığa karşı yazdığı romanla aştı. Başarılı yazın hayatında ‘annelik’ ikilemini de derinden yaşadı.
Eşiyle birlikte Nazi katillerinin izini süren, onların yakalanması, suçlarının açığa çıkması ve tutuklanmaları için mücadele eden Beate Klarsfeld ‘Nazi Avcısı’ olarak kazındı hafızalara.
Siyahlara yapılan ayrımcılığa ve işçilerin meslek hastalıklarına karşı duruşuyla ‘proleter sanatçılar’ arasındaki yerini alan Muriel Rukeyser, şiirleriyle de kadınların susturulmasına karşı çıktı.
Arjantin’de askeri diktatörlük sırasında kaybolan çocuklarını, yakınlarını arayan kadınlar tarafından kurulan Plaza de Mayo Anneleri’nin kurucularından Yoyi Epelbaum ile tanışalım.
Astrid Lindgren, geleneklere ters düşen çocuk masallarıyla bir fark yarattı... Her ne kadar kitapları toplatılsa, basımları engellense de o azmini yitirmedi.
Eylemci, araştırmacı, akademisyen, yazar Angela Davis yıllarca ABD’de “En Çok Aranan On Kişi” listesinde yer aldı.
Yaşamının genç zamanlarında oyunculuk hayalleri kuran Marguerite Durand ilerleyen yıllarda kadınların oyuncu ve avukat olabilmesi için mücadele eden önemli bir hak savunucusu haline nasıl geldi?
22 Ocak 2018’de hayata veda eden Ursula K. Le Guin, sınıfsız, sömürüsüz, doğayla uyum içinde barışçıl bir hayatın umudunu yazın dünyasının hemen her alanında aktardı.
Maria Leitner, bir sosyalist olarak ezilen ve baskı altında tutulanların yaşam koşullarını özgün olarak anlatma ve bu sayede değişmesi için çaba harcama görevini üstlenmişti.
Yazar ve ressam Rosa Mayreder, muhafazakar bir aileden gelmesine rağmen kadın mücadelesi yürütmüş ve kadın derneklerinde çalışmalar yapmış bir kadın.
Tam da şu günlerde kadınlar “Asgari ücretten vergi kesintisi son bulsun” diye haykırırken tarihin şöyle geçmiş sayfalarına gidip vergilere karşı Nijeryalı kadınların mücadelesine bakalım mı?
Ekvador’da Cayambe’li Kichwa yerlilerinin ve tüm halkın ‘Mama Doloreyuki’si olarak anılan, komünist bir kadın.
Emily Murphy, Kanada’nın ilk kadın yargıcı... Tarihteki ilklerden biri olarak kolaylıkla telaffuz ettiğimiz bu unvanın elde edilmesi kuşkusuz hiç kolay olmamıştı.
1927’de Sovyetler Birliğine giden ilk İsviçre işçileri delegasyonu üyesi oldu. Bugünkü İsviçre emeklilik sisteminin (AHV/AVS) kurulması için mücadele etti.
Dolores Huerta, ilkokul öğretmeni olarak çalışırken Latin Amerikalı tarım işçilerinin yaşam koşullarının iyileştirilmesi için kendini mücadeleye adadı.
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.