Kalıplara meydan okuyan yazar: Ursula K. Le Guin
22 Ocak 2018’de hayata veda eden Ursula K. Le Guin, sınıfsız, sömürüsüz, doğayla uyum içinde barışçıl bir hayatın umudunu yazın dünyasının hemen her alanında aktardı.

21 Ekim 1929’da Berkeley’de dünyaya gelen Ursula K. Le Guin, son 60 yılda verdiği kurgu ve kurgu dışı eserlerle edebiyat tarihinin en güçlü kalemlerinden biri haline gelmiştir.

Türkiye’de çoğunlukla “Mülksüzler” (1974), “Karanlığın Sol Eli” (1969) ve “Yerdeniz” serisi romanlarıyla tanınan yazar; roman, öykü, deneme, şiir, tiyatro gibi farklı türlerde hem yetişkinlere hem de çocuklara yönelik yüzlerce eser verdi. Mitolojiye ilgi duyan ve edebiyat eğitimi alan Le Guin, 1950’li yıllarda fantastik öyküler ve romanlar yazmaya başladı. 1962’de ilk bilim kurgu öyküsü, 1966 yılında ise ilk romanı yayımlandı.

“Karanlığın Sol Eli” ile hem Nebula Ödülü’nü (1969) hem de Hugo Ödülü’nü (1970) En İyi Roman dalında kazanan ilk kadın olmakla kalmadı; Hugo, Nebula ve Locus gibi seçkin edebiyat ödüllerini çeşitli eserleriyle defalarca kazanarak erkek egemen bilim kurgu yazını alanında güçlü kadın yazarların da var olduğunu gösterdi. Nebula Ödülleri’ni veren Science Fiction and Fantasy Writers of America (Amerika Bilim Kurgu ve Fantezi Yazarları Derneği) tarafından 2003 yılında “Büyük Usta” sıfatına layık görülen 20. yazar oldu. Yazar ve çevirmen olarak edebiyata katkıda bulunan Le Guin’in aldığı çok sayıda ödül arasında Amerikan Ulusal Kitap Ödülü, Kafka Ödülü ve PEN/Malamud Ödülü de bulunuyor.

1970’li yıllardan itibaren Amerika’nın ve Avustralya’nın çeşitli üniversitelerinde bilim kurgu üzerine buluşmalar ve atölyeler gerçekleştirdi. Bilim kurgu ve fantastik kurgunun saygın bir tür olarak edebiyat alanında yer edinmesi için mücadele etti.

Kültürel antropoloji, siyaset ve psikoloji ekseninde kadın, toplumsal cinsiyet, ekoloji, otorite, şiddet gibi konulara odaklanan Ursula K. Le Guin’in eserlerinde anarşizmin, varoluşçuluğun, Taoizm ve Zen felsefelerinin de etkileri görülmektedir. Le Guin; yeni toplumlar, yeni sistemler, yeni ilişki biçimleri tanımlayarak norm olana meydan okurken, zihin kapılarını ardına kadar açması için okuyucuyu teşvik eder. Uzak ya da yakın diyarlarına yolculuğa davet ederken insana, doğaya, doğuma, yaşama, ölüme, kadın olmaya, erkek olmaya, gençliğe, yaşlanmaya, sıradan ve farklı olmaya dair derin bir serüveni başlatır. Benliklerini keşfe çıkan karakterleri içlerindeki karanlıkla ve aydınlıkla yüzleşirken anlatı bütüncüllük ve dengeyle dokunur.

Le Guin’in akıcı ve güçlü anlatımı Salman Rüşdi, Neil Gaiman, David Mitchell ve Iain Banks gibi pek çok yazarı etkiledi. Eserleri Türkçe de dâhil olmak üzere 40’tan fazla dile çevrilmiş durumda.

Türkçe baskısını “Rüyanın Öte Yakası” adıyla yapan kitabı “The Lathe of Heaven” 1980 ve 2002 yıllarında filme çekildi. “Yerdeniz” serisi ise 2004’te “Earthsea” adıyla mini dizi haline getirilirken, 2006’da ise “Gedo Senki” (Yerdeniz Öyküleri) ismiyle animasyon film olarak yayınlandı. Yakın zamanda ise proje tarihi kesin olmamakla birlikte “Yerdeniz” kitaplarının tekrar televizyona uyarlanacağı duyuruldu. Le Guin henüz hayattayken çekimlerine başlanan ve yazarın hayatını konu alan “Worlds of Ursula K. Le Guin” (Ursula K. Le Guin’in Dünyaları) belgeseli ise yazarın ölümünden sonra, 2018 yılı içinde yayınlandı. Ayrıca Amerikalı yazar ve eleştirmen Julie Phillips tarafından da biyografisi hazırlanmakta.

Ocak 2018’de hayata veda eden Ursula K. Le Guin, ardında tekrar tekrar okunacak sayısız eser bıraktı. Son yüzyılın en güçlü anlatıcılarından biri olarak adlandırılmayı hak eden bu sivri dilli bilge kadın; sınıfsız, sömürüsüz, doğayla uyum içinde barışçıl bir hayatın umudunu yazın dünyasının hemen her alanında aktardı. 

Kaynak: Evrensel

İlgili haberler
GÜNÜN SÖZÜ: Ursula K. Le Guin’den

Kadınlara ‘yapamazsın’ denilen her şeyin üstesinden gelebilecek güçte olduklarını hatırlatan bir söz...

GÜNÜN BELLEĞİ: Ursula K. Le Guin’den 10 alıntı...

Le Guin’den bize kalan 10 önemli söz hâlâ belleğimizde önemli bir yer tutuyor ve muhakkak ki tutacak...

GÜNÜN SÖZÜ: Ursula K. Le Guin’den...

‘Daha çok kızkardeşimin yükseklere kanat çırpmasını istiyorum. Zira özgürlük, hiçbir zaman kadınları...