DERGİMİZDEN
“Ya kazanamazsam?”, “İş bulamazsam?” kaygılarıyla sınava hazırlanan Irmak, tüm gelecek kaygılarına bir de bugün hayatta kalma kaygıları eklenince yaşadığı gerilimi anlatıyor.
Geçtiğimiz sayılarda Esenyalı mahallesinde yer alan Kutu Park’ın liseliler için nasıl bir çukura dönüştüğünden bahsetmiştik. Bu yazımızda mahallenin gençleri ‘Başka bir alternatif var’ diyor!
“Ben daha önce bu dernek gibi bir yerle karşılaşsaydım eğer bambaşka bir hayatım olur, bunların hiçbirini yaşamamış olurdum.”
Engelli genç kadına tecavüz eden erkek serbest, kadın ve ailesi tedirgin, soruşturma aşamasında gerekli sürecin uygulanmaması kadını mağdur etmenin aracına dönüştü.
Yardım başvurusu yapan kadınların en çok dert yandığı meselelerden biri kira zamları. Çoğu, çocuklarının isteklerini karşılayamıyor. Bu, onları üzüyor ve kendi ihtiyaçlarını düşünmekten alıkoyuyor.
‘Az kaldı Mücella abla, kırmızılarımızı giyip kalabalık caddelerde hürlüğün şarkısını hep birlikte söyleyeceğiz…’
Filiz Gür, Gezi Parkı davası kapsamında 2022 Nisan ayında 18 yıl hapis cezasına çarptırılan Mine Özerden’e mektup yazdı.
Bizim temizlikçi Ayşe’nin fantezi dünyası geniş, ama gel gör ki her denemesi boşa düşüyor.
En temel besin maddelerini satın almak giderek güçleşiyor. İş koşuşturması sağlıklı yemekler hazırlamayı zorlaştırıyor. Ama sağlıklı beslenmek hepimiz için çok önemli. Peki ne yapmalı?
Çukurova Üniversitesi’nden Hukuk Fakültesi öğrencisi Dilan, İstanbul Sözleşmesi’ne ve hukuksuz hukuk kararlarına dair yazdı.
Devletin öğrencilere daha fazla destek olması gerekiyor. Hiç değilse yurtlar öğrenciler için ücretsiz olmalı ve her öğrenciye geri ödemesiz burs verilmeli.
Bir hemşire, çalıştığı hastanesinin acil servisinde yaşadıkları üzerinden sağlıkta şiddetin nasıl çözümsüzleştirildiğini anlatıyor.
Maltepe Belediyesinde toplu sözleşme görüşmeleri devam ederken, belediye işçisi kadınlar Ekmek ve Gül aracılığıyla taleplerini dile getiriyor.
‘Biz çalışan kadınlar işyerlerimize ömrümüzü veriyoruz. Ellimize geçen sadece günü kurtarma çabamız ve meslek hastalıklarımız.’
‘Hükümet köprü yaptı, yol yaptı’ diyorlar ama biz geçmediğimiz köprüye para ödüyoruz.. İnsanca yaşayamıyoruz ve neredeyse ek iş aramak durumunda kalıyoruz.
Bir fabrikada kadınlar bir yandan çalışırken bir yandan üniversite tercih döneminde çocuklarını nasıl okutacakları derdini konuşuyorlar…
Ankara Batıkent’te Petrol İş sitesinde Ekmek ve Gül okuru Kadınların sorunları birlikte çözmek için attıkları küçük adımların ne kadar da önemli olduğunun hikâyesi…
Şöyle efil efil esmenin, etekleri zil çaldıran ferahlığın, sereserpe yaşanılacak bir hayatı kazanmanın zamanı çoktan geldi...
Yoksulluk, işsizlik, gelecek kaygısı, gericilik, baskı, şiddet dört bir yanımızda ve birbirlerine çelik iplerle bağlılar. Üstümüze giydirilen yokluk hırkasını çıkarıp atma mevsimi gelmedi mi artık?
‘Yapılacak en önemli şey, kadın mücadelesinin temel dinamiğinin bu ülkede yaşam hakları ellerinden alınan geniş kadın kesimleri olduğu vurgusunu defaatle yaparak, mücadelenin eksenini genişletmek…’
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.