
Serpil Güral 5 Ekim'de, İzmir’de boşanma aşamasında olduğu erkek tarafından katledildi. Serpil 35 yaşındaydı ve iki çocuğu vardı. Bir süre önce evli olduğu Ahmet Güral’dan boşanmak istedi. Bu sürede hayatından endişe duyan Serpil, Ahmet Güral hakkında uzaklaştırma kararı çıkarttı.
Cinayetle ilgili görüştüğümüz ailesi “Serpil sadece çalışmak istedi, çalışmak istediği için tartışıyorlardı. Sonra Serpil’e rahim ağzı kanseri teşhisi konuldu. Kocası sürekli bu konu yüzünden tartışma çıkartıyor, onu aldattığını düşündüğü için kavga çıkartıyordu. Serpil en son 'Ben dayanamıyorum, onuruma dokunuyor, ben ayrılacağım' dedi. Çocuklardan öğrendik daha öncede bıçak çekmiş, o yüzden uzaklaştırma kararı çıkarttı. Ahmet bizi arayıp Serpil’i ikna etmemizi yoksa onu öldüreceğini hiç korkmadan söyledi. Hatta avukatla konuştuğunu ‘5 sene yatıp çıkarım’ dedi” diye belirtti.
'Bundan sonrasını değiştirebiliriz'
5 Ekim sabah saatlerinde kahvaltı yaptıkları esnada eşyalarını alma bahanesiyle eve gelen Ahmet Güral içeri girdikten sonra Serpil Güral’ın üzerine sıcak çayı döktü. Artından 16 bıçak darbesiyle Serpil Güral’ı katletti. 13 ve 10 yaşlarında olan iki çocuğu o sırada evdeydi. Büyük çocuğu komşulardan yardım istemek için evden çıktıktan sonra katil küçük çocuğu da eve kilitleyip gitti. Tüm olan bitene tanık olan çocuklar aile yakınlarına hiç tartışma yaşanmadığını belittiler. Görüştüğümüz bir başka aile üyesi de “Serpil, sürekli eksik bir şeyleri tolere etmeye çalışıyordu. Adam da sürekli sosyal statüsünü kullanan biriydi.” dedi.
Serpil’in kuzeni Nergis Öztürk ise “Olayın kendisi çok zor zaten, bütün haber sitelerinde anlatılan bu olayı artık değiştiremeyiz ama bundan sonrasını değiştirebiliriz. Adaletin sağlanmasını her şeye rağmen bu ülkede sağlayabiliriz. Bundan sonra başka bir kadının bunun yaşamaması için çabalayabiliriz. Belki de en büyük taraf bu. Yani yapacağımız en büyük kısım bu. Çünkü kadınlar katlediliyor ama ondan sonra bu süreçte de yalnız kalıyor. Adalet gecikiyor. Mesela ben de Serpil için aynı şeyi düşünüyorum. Serpil kurumsal bir destek alabiliyor olsaydı, cinayete giden süreçler böyle işler, yani kadın cinayetlerindeki birçok döngü böyledir, bunu bilebilseydi belki, o kapıyı açmayacaktı. Ya da kapıya adam geldiğinde belki telefonundan KADES'e basacaktı. Ve belki bir süreliğine de olsa engellenecekti. Çünkü belli ki karşı taraf kafaya koymuş. Bundan sonra her kadına ‘ yalnız değilsiniz, biz buradayız’ demek için ısrarcı olmamız lazım.” dedi.
‘Devlet kadınları koruyamıyor’
“Devlete olan inancımızı yitirdik” diyen Öztürk şöyle devam etti: "Adalete olan inancımızı yitirdik. Yani hâlâ kamuoyu oluşturmalıyız ki hak ettiği cezayı alsın. Aslında meselenin kendisi budur. İlk başta devlet kadınları korumalı, ama bu yapılmadığı için sanki kendimizi kendimiz korumak zorundaymışız gibi hissediyoruz. Ama bunun için de bu kanalların hepsini çalıştırmamız lazım ki başka bir kadın daha katledilmesin.”
Kadınlar öldürülen Serpil Güral'ın mahallesinde eylem yaptı
Serpil Güral için kadınlar, Güral'ın mahallesinde eylem düzenledi. Öldürülen tüm kadınların hesabının sorulacağı sözü verilen eylemde, "Kadın cinayetleri politiktir", "İstanbul Sözleşmesi yaşatır", "Kadınlar ölürken devlet nerede" sloganları atıldı.
Devletin, cezasızlık politikalarının ve kadın erkek eşitliğini tahrip eden eylem ve söylemlerinin neredeyse her gün bir kadın cinayeti yaşanmasının önünü açtığının altının çizildiği eylemde "Kadına karşı şiddetin önlenmesi için ataerkilin 'aileci' bakışının değil 'eşitlikçi ve laik' politikaların esas alınması şarttır. Kadın cinayetleri politiktir. Yetkililerden bizleri koruyacak yaşatacak politika üretmesini istiyoruz. Ölmek istemiyoruz, öldürülmek istemiyoruz. Yaşama hakkımız kutsaldır hiç kimse ne sebeple olursa olsun yaşamımıza son veremez" denildi.
2035'e kadar on yılın, aile yılı olarak kabul edildiğini ancak kadınların, aile yılı değil kadın yılı istediğini, kadını şiddetten korumadan, kadını yaşatmadan aile söylemlerinin gerçekçi olmadığının dile getirildiği eylemde, "İstanbul Sözleşmesinin amacı kadına yönelik şiddeti ve ev içi şiddeti önlemektir. İstanbul Sözleşmesini feshederek kazanılmış haklarımız elimizden alınmıştır. Biz kadınlar, ölüm tehditleri altında yaşıyoruz. Sokakta kahkaha attık diye, boşanmak istedik diye her gün ama her gün erkekler tarafından öldürülüyoruz" denildi.
Eylemde kadınlar, "Biz kadınız, biz hayatın ta kendisiyiz. Aile yılı değil kadın yılı diyoruz. Gerekirse direne direne bu şiddete bu eril zihniyete son vereceğiz" diyerek mücadele sözü verdi.
Fotoğraf: Solda Serpil Güral (DHA), Sağda Serpil Güral için yapılan basın açıklaması (Evrensel)
İlgili haberler
İzmir’de kadınlar Serpil Güral için çağrıda bulundu
İzmir’de kadınlar Serpil Güral için, 'Uzaklaştırma kararı aldırdığı kocası tarafından canice katledilen Serpil Güral ve katledilen tüm kadınlar için buluşuyoruz.' diyerek eylem çağrısında bulundu.
Bir kadın cinayetinin ardı
Hatice, koruma kararı dilekçesi çantasındayken kocasının bıçakla üzerine yürümesiyle camdan atılmış ve hayatını kaybetmişti. Hatice Çelik de Şengül Öğretmen de aynı şiddetin kurbanı oldu.
Kadın cinayetleri artıyor, haklar hedefte
Yeni Akit, İstanbul Sözleşmesinden çıktıktan sonra kadına şiddetin azaldığını iddia ediyor, veriler aksini gösteriyor. Avukat Birsen Baş Topaloğlu, sözleşmeden çekilmenin somut sonuçlarını anlatıyor.
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN