Yengelikten çıkabildik de ‘Avkat Hanım’ olduk!
Bugün pek çok avukat kadın, ‘kadından avukat mı olur’ sözlerine karşı mücadele verirken ayrımcılığa, tacize, yok sayılmaya karşı hukuk alanındaki erkek egemen zihniyetle de mücadele ediyor.

Avukatlık zor meslek. Koşturması bol, mesaisi çok, parası kiminde var kiminde yok. Gecenin bir yarısı, sabahın körü sokakta, karakolda, adliyede koşturduğumuz ve çoğu kez kavga etmek zorunda kaldığımız bir işimiz var. Bu kavgaların bir kısmı işin cilvesi, diğeriyse cinsiyet belası. Ayrımcılık, şiddet, taciz her yerde. Eğer ‘Hukukçularda yoktur canım’ diyen varsa ‘hakim’ deyince ardından ilk olarak ‘bey’ mi yoksa ‘hanım’ mı dediğini düşünüp yargısını yere bıraksın, hikayelerimize baksın.

Bir süre önce bir hakimin duruşma esnasında kadın avukatın etek boyunu ölçmeye çalışması büyük tepki yaratmıştı. Ondan bir süre sonra da başka bir kadın avukat icra dairesinde fiziksel şiddete maruz kaldı. Son olarak geçtiğimiz aylarda bir avukatın yanındaki kendinden genç meslektaşlarını, stajyer avukatları ve öğrencileri nasıl taciz ettiğini ve cinsel saldırıda bulunduğunu herkes öğrendi ve dehşetle karşıladı. Öncekiler gibi bir bir döküldü hikayeler. İş ararken, öğrenciyken, stajyerken, işçi avukatken ne çok tacize uğradık, aşağılandık, şiddete maruz kaldık. Bazen patrondan, bazen müvekkilimizden, bazen hakimden, bazen memurdan… Anlattıkça çoğaldı, dinledikçe hatırladık hikayelerimizi. ‘Kadından ceza avukatı mı olur?’ cümlesinden yılmışlar olarak, artık işimizin olağan bir parçası haline gelmiş cinsiyetçiliğin ‘Bir keresinde ben duruşma beklerken…’ ile başlayan hikayelerini herkese anlatmaya niyet ettik.

KADIN AVUKATLARA BİR DOKUN BİN ‘AH’ İŞİT

Kadın olduğumuzdan yetersiz olduğumuz konusunda müvekkillerimiz, meslektaşlarımız ve kamu görevlileri ve hatta bazen arkadaşlarımız bile hemfikirler. Mesleğin ilk yıllarında başka, sonrasında başka. Zamana ve mekana göre değişmeyen ayrımcılık örneklerinden birkaçı şöyle:

Meslekte ilk yıllarımda kiralık büro arıyorum. Adama avukat olduğumu da söylemişim ama bana cevaben ‘Tek başınıza niye bakıyorsunuz, evden bir erkek yok muydu yanınızda olsun bacım?’ dedi. Yine bir gün danışmak için büroya gelen bir erkek vatandaş ‘Avukat Bey’ deyince, ‘Yahu kadın olduğumu görüyorsun ama yine de nasıl ‘Bey’ diyorsun yüzüme karşı, alışın kadınlar da avukatlık yapıyor’ demiştim. (Yıldız, 30 yıllık avukat)

Eşim de avukat ve aynı büroda çalışıyoruz. Bir gün eşim gözaltına alındı. Müvekkilimizin birinin annesi büroya gelip ‘Ee, bizim oğlanın duruşması ne olacak şimdi?’ diye beynimi yemiş, ben gireceğim, dosyayı biliyorum demem onu ikna etmemişti. Neyse ki eşim onun duruşması öncesinde çıktı da kadın rahatladı. Daha önce de duruşmasına benim girmem nedeni ile ceza aldığını düşünenler olmuştu. Duruşmalarından önce eşimi yakalamak için defalarca büroya gelen müvekkillerimiz oldu. Çünkü kadınım diye benim verdiğim bilgi ile bir türlü yetinemiyorlardı. (Sevil, 19 yıllık avukat)

Avukatlığımın bir döneminde avukat olmayan erkek kardeşim yanımda çalıştı. Büroya gelen müvekkillerimiz bana değil ona anlatıyorlardı dertlerini. Her ne kadar avukat olmadığını, bana anlatmaları gerektiğini söylese de değişmedi. (Seda, 10 yıllık avukat)

Kadın avukat olarak muhatap alınmamak en çok rastlanılan durum sanırım, benim de başıma çok geldi. Hele bir de gençseniz… Özellikle ceza davalarında erkek meslektaşlar mutlaka bizden daha fazla bildiklerine ve daha iyi savunma yaptıklarına emindir. Hele bir de ileri yaştalarsa… Kürsüye hitap etmede daha yetenekli olduklarını, kadınların seslerinin çok da iyi olmadığını, heyeti etkilemek için erkek olmak gerektiğini düşünürler ve bunu ifade etmekten de çekinmezler. (İlke, 19 yıllık avukat)

Hukuk eğitiminin içi boşaltılıp ters orantıyla mezun sayılarının giderek artmasından dolayı, stajyer ve işçi avukat ilanlarında beklenen kriterler de gittikçe artmaya başladı. Özel-devlet üniversitesi ayrımı, tecrübeli-tecrübesiz ayrımı ve daha birçok kriter ile ilanlarda elendiğimiz yetmezmiş gibi bir de kadın erkek ayrımına maruz kalıyoruz. Pardon ‘bayan-erkek’ ayrımı desek daha doğru. Çünkü genelde erkek kelimesi kullanılırken kadın demek yerine “bayan” kelimesi tercih ediliyor. Hatta öyle ki bazı ilanlarda iş tanımı yapılmadan yalnızca ‘bayan meslektaş aranıyor’ yazılıyor. Tam size uygun bir ilan bulduğunuzu düşünürken bir bakıyorsunuz ‘askerliğini yapmış erkek meslektaş’ demek suretiyle mesleğiniz ile ilgili ayrımcılığa uğramışsınız. Oldu da çağırıldınız, bu sefer ‘Evli misin? Ailenle mi yaşıyorsun?’ gibi yapacağınız işle bağlantısı olmayan sadece ne kadar çalıştırılabileceğinizin ölçümünü yapmaya dönük sorulara maruz kalıyorsunuz; sanki evliyseniz ailenizle kalıyorsanız avukatlığınız buna göre değişecekmiş gibi. (Nazlıcan, avukatlık ruhsatını bekliyor)

Bir kooperatifin avukatlığını yaptığım süreçte doğum yaptım. Kooperatif başkanı beni arayarak derdest dosyalarını bir erkek avukata verdiklerini, benim ne zaman döneceğimin belli olmadığını söyledi. (Heval, 17 yıllık avukat)


Şehre ilk geldiğimizde eşim stajyerdi, ben yaklaşık bir yıllık avukattım. Bana ‘Yenge’, ona ‘Avukat Bey’ diye sesleniyorlardı. Yıllarca ‘Avukat Bey’ lafını duyabilmek için didindim. Yanlışlıkla yazmadım, ‘Avukat Bey’ diyenler de çok oldu. Avukat densin de beye hanıma bakmayalım noktasındaydım. Hoş hâlâ ‘Avukat Bey’ diyenler var. (Nesli, 15 yıllık avukat)

Taciz ya da cinsel saldırı bu meslekte en sık yaşanan şeylerden biri. Ancak anlatması en zor olanı. Tıpkı diğer örnekler gibi inandıramama kaygımız yüksek. Çalıştığım ofiste bir yılım doldu ve patron avukattan zam istedim. Patron ‘Ooo senin istediğin bu parayı ben anca sevgilim de olursan veririm, avukata çok.’diyerek hem taciz etti hem de düşük maaşa mahkum etmek istedi. (Ayşe, 5 yıllık avukat)

Cinsel istismar konulu bir ceza soruşturmasında dosya savcısını çok sık ziyaret edip dosya hakkında konuşmam gerekiyordu. Birkaç kere gittikten sonra önce beni dosya delili paylaşmak üzere bir balık restoranına davet etti. Reddedip kendisiyle münasebeti iyiden iyiye sınırlayınca ‘Avukat Hanım hayatınızda biri yoksa bizim kaymakama düşündüm sizi’ dedi. (Gülşah, 4 yıllık avukat)

Bir gün hacze çıkmıştım, üzerimde etek var. Hacze gittiğimiz borçlu, icra memuruna beni göstererek ‘Bu etekli baldır baldır karının yanında nasıl şehvetlenmiyorsun?’ demişti. (Semra, 5 yıllık avukat)

Avukatlığımın ilk yıllarında icra dairesinin müdür yardımcısı ile hacze gittik. İşimiz bittiğinde beni yemeğe götürmeyi teklif etti. Her zaman talimat cevabını alırken ekstra parayı gizlice ve kibarca dosyanın içine koyardım. Bu defa bana talimat cevabını verdiğinde parayı eline sıkıştırdım ve arkamı dönüp gittim. Tacizler sadece adliye çalışanları müvekkiller veya yanında çalıştığımız avukatlarla sınırlı değil, hakim ve savcıların da tacizlerini yaşadık. (Sevin, 30 yıllık avukat)

CMK görevine gittiğimde özellikle polisler numaramı alıp sonrasında alakasız mesaj atıyorlar. Elbise ya da etek giyip duruşmaya gittiğimde müvekkil erkek ise muhakkak bakışları ile rahatsız ediyor ve hatta ileri gidip ‘Siz de ne güzelleştiniz, dava başladığı zamana göre farklı bir havanız, güzelliğiniz oldu’ gibi laflar edebiliyorlar. (Gamze, 8 yıllık avukat)

Henüz 2 yıllık avukattım. Yüklü miktarlı bir ipotek dosyamız vardı. Normal süreci işletip talep açıyorum, karar alıyorum. Ama dosyaya bakması gereken icra müdür yardımcısı, ki kendisi 60 yaşlarında falan, beni yemeğe götürmeden karar vermemekte diretiyordu. (Özgür Ceylan, 11 yıllık avukat)

Sigortalı avukat olarak çalışmak üzere sözüm ona çok iyi bir ofise görüşmeye gittim. Ben girer girmez önce sekreter, sonra da katip gün ortasında işlerinin bittiği gerekçesiyle ofisten gönderildi. İşveren olmayı avantaj sanan Avukat Bey, iş görüşmesi yaptığımızı unutmuş olacak ki viski içip bana da ikram etmek istedi. Kendimi Yeşilçam filmlerinde sekreterlik başvurusu yapan kızlar gibi hissettirdi. Sonuç: uzun süre iş bakmak istemedim. (Beril, 5yıllık avukat)

Avukatlığımın 2. ayı falandı. İcra dairesinde takip açmam gerekiyordu. İşlemi hazırlayan memur (yaklaşık 45-50 yaşlarında) mesai bitimine çok az bir süre kalmasına rağmen hemen işimi halletti, sonrasında ‘Bana bey ya da ağabey deme, ismimle hitap et güzellik.’ dedi. Ben bunu yapmayacağımı söyledim, sert bir yüz ifadesiyle oradan çıktım. Bir daha bana selam dahi vermedi, dosyam ona düştüğünde ilgilenmedi. Sadece gözleriyle kesti. Bu icra dairelerinde çok çok fazla yaşanan bir durum, hatta bunu yaşamayan kadın avukat yok diyebilirim. (Funda, 3 yıllık avukat)

Anlattığımız yaşadıklarımızın kovuğuna yetmez. Bu memlekette yaşayan kadın avukatların hepsinin yaşadığının dışında ve ötesinde olmadığını da biliyoruz. Demokrasi İçin Hukukçulardan kadın avukatlar olarak yalnız olmadığımızı biliyor, gücümüzü birliğimizden alıyoruz. Hikayelerimizin gerçekten bir ‘hikaye’ olarak kalması için mücadele ediyor ve bütün kadın avukatları heybelerindeki hikayelerle birlikte mücadelede görmek istiyoruz.


İlgili haberler
GÜNÜN IRKÇILIĞI: Siyahi bir avukat gün içinde üç k...

Siyah bir avukat kadının aynı gün 3 defa sanık ile karıştırılması ile ilgili soruşturma başlatıldı.

Kadın hukukçular: Kadınları ganimet gören zihniyet...

DİH üyesi kadın avukatlar açıklama yaparak, ‘Kadınları ganimet olarak paylaşan zihniyete teslim olma...

GÜNÜN DESTEĞİ: Genç kadın hukukçulara

Şirin-Ahmet Tekeli Kadın Hukukçuları Destekleme Vakfı KAHUDEV verdiği burslarla, yaptığı yarışmalarl...

Kadın avukatlar yargıdaki cinsiyetçiliğe öfkeli!

Avukat Yelda Koçak ile yargıdaki cinsiyetçiliği, avukat kadınlarından yaşadıkları sorunları ve kadın...

Kadın avukatlar yargıda cinsiyetçiliğe karşı ayakt...

Kadın Avukatlar, Çağlayan’dan yargıya seslendi: Şikayetlerin bekletilmesine, üstünün örtülmesine izi...

Batman’da tacizi duyuran kadın avukatlara soruştur...

Batman Barosu, bir kadın avukata dönük tacizi duyuran kadın avukatlar hakkında erkek meslektaşlarını...