Binlerce yıldır Ortadoğu coğrafyasında varlığını sürdüren bir gelenek berdel. Eskiye oranla azalsa da ülkemizde de hâlâ var. Başlık parası vermek yerine iki ailenin karşılıklı olarak kız alıp verdikleri bir tür ‘takas evliliği’. Ortak kaderler yaratan, evlilikleri ve hayatları bir zincirin halkalarına dönüştüren bu törenin bedelini yine en ağır şekilde kadınlar ödüyor.
Saya eylemlerinde tanıştığımız Suriyeli işçi Ali’yi ve ailesini ziyaret amacıyla, işçilerin yoğun olarak yaşadığı Mehmet Akif Mahallesi’nin yolunu tutuyorum. Oturdukları evin kapısı açıldığında birbirine yakın yaşlarda beş çocuk karşılıyor beni. Suriye’de savaştan kaçıp gelmiş geniş bir aile Bozan ailesi. Dört kadın, üç erkek, 8 çocuk 2+1 evde birlikte yaşıyor.
Kadınlar ilk başta konuşmaktan çekiniyor, sohbet ilerledikçe dahil oluyorlar yavaş yavaş. Kadınların büyüklerin ve eşlerin yanında konuşması pek hoş karşılanmıyor çünkü. Sohbet arasında berdel lafı geçiyor. Kadınlarla o gün rahat konuşamayınca, erkeklerin evde olmadığı başka bir gün çalıyorum kapılarını.
AYNI EVİN İÇİNDE BİR SUÇLU GİBİ
Aliye evin iki gelininden büyük olanı. Ali’nin eşi. Berdelle evlenmişler. Aliye çok sessiz evin içerisinde. Evin kızı Fatma ise Aliye’yenin ağabeyine berdel olarak verilmiş. Aileler arasında gerginlik yaşanınca Fatma baba evine gönderilmiş. Aliye’nin sessizliğinin sebebi.Biraz zor olsa da konuşmaya başlayan Aliye, “Bizim orada berdel çok yapılır” diyor, “Eşimin ailesi beni istemeye geldi. Ailem de ‘Kızımızı veririz, ama sizin de kızınızı oğlumuza alırız’ dedi. Aileler arasında anlaşmazlık çıkınca ağabeyim eşini babasının evine gönderdi. Beni de gelip aldılar. Dört ay küslükten sonra kayınbabamı arayıp ‘Beni alın, çocuklarım olmadan yaşayamam’ dedim. ‘Evimizin kapısı sana açık, gel’ dedi kayınbabam. Suriye’den akrabalarımın aracı ile İstanbul’a geldim. Geldiğimden beri de ailemle hiç görüşmedim. Bir buçuk yıl oldu...”
Aliye ailesinin yanlış yaptığını, ancak faturanın kendisine kesildiğini, kayınvalidesi ile Fatma’nın ona suçluymuş gibi davrandığını anlatıyor: “Aileme olan öfkelerini benden çıkarıyorlar. Çocuklarım olmadan yapamazdım. Aynı evin içerisinde suçluymuşum gibi davranmaları canımı çok yakıyor. Bu olaylardan kısa süre sonra ayrı eve çıktık, ancak geçinemeyince geri döndük.”
TEK İSTEĞİ ÇOCUKLARINA KAVUŞMAK
Fatma’nın hikayesi de en az Aliye’ninki kadar acı. O da ağabeyi sevdiğiyle evlensin diye 14 yaşında berdelle evlendirilmiş. Eşini sevmekten başka çaresi yokmuş, o da sevmiş. Ancak aileler arasında sorun çıkınca baba evine gönderilmiş. Fatma, babasının sözüne uyup onu iki çocuğundan ayırdığı için eşine öfkeli. Bu da yetmezmiş gibi başkasıyla evlenmiş hemen. Tek isteği çocuklarına kavuşmak: “Eşimin beni sevdiğini sanırdım. Ailesi aramıza girdikten sonra böyle oldu. Neredeler, ne yapıyorlar bilmiyorum. İki senedir çocuklarımla görüşemiyorum. Biri 3, biri 5 yaşında şimdi. İnternette gördüm fotoğraflarını. Suriye’de de olsam göstermezlerdi onları. Çocuklar büyüdüğünde gelip beni görmek isterlerse ancak görebilirim.”Çocuklarından ayrı kalan Fatma, Fatma’nın gönderilişinin ağırlığı altında ezilen Aliye... Soruyoruz; “Niye hep kadınlar ödemek zorunda bedeli?”
İlgili haberler
Öfkenin, hakikati ortaya çıkaracak bir müdahaleye...
Yuttukları, dağıttıkları, cebe indirdikleri her bir kuruşta bu kadınların, bu gençlerin, bu bebekler...
Sırtlanacağımız tek şey özlemini duyduğumuz dünya...
Cumhurbaşkanı “2019’u kadınlar sırtlayacak” diyor. Sırtlayacağımız, kurmak için omuz vereceğimiz bir...
Ayrılıkları bir yana bırakıp yan yana durmalıyız
Aynı apartmanda yaşayan birbirinden habersiz ne çok hikayesi, ne çok anlatacakları var kadınların. D...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.