Kreş yoksa haklı fesih hakkı var
İşverenin kreş kurma yükümlülüğünü yerine getirmemesi halinde kadın işçi haklı fesih hakkını kullanarak işyerinden ayrılabilir, kıdem tazminatı ve diğer haklarını alabilir.
Okurumuzun Sorusu:

Merhaba. Öncelikle emekleriniz için teşekkür etmek isterim sizlere. Ben özel bir bankada 7 yıldır çalışıyorum. Bankanın bulunduğu ilde 28 şubesi bir de bölge müdürlüğü var. Çalışan bayan sayısını net bilmiyorum fakat şubelerde emzirme odası yok, ayrıca kreş imkânı da yok. Çocuğum 9 aylık, bakacak kimse yok. Kısmi süreli çalışma dilekçesi vermiştim, bir bakıcı ayarlamıştım ama ücrette anlaşamadık zaten. Asgari ücretten biraz fazlaya çalışıyorum. Kısmi süreli çalışırken yarım maaş alacağım ve bakıcıya da para vereceğimi düşününce alacağım maaş bakıcıya bile yeterli gelmiyor. Yıllarca birkaç kişinin yapacağı işi tek başıma yapmış, terfi sınavlarımı da geçmiş ama terfi alamamış bir çalışanım. İşyerinde müşteri tarafından darp edilmeye çalışılmıştım ancak güvenlik müdahale etmemişti. İşyerinde yoğun çalışmaya bağlı panik atak hastası olmuş, darp neticesinde ataklar nüksetmiş biriyim. Bebeğimi bırakacak kimse olmadığı için de son zamanlarda ataklar tekrar nüksetmeye başladı. Şu an ücretsiz izindeyim. Mart itibariyle işe başlamam gerekiyor. Bankadan haklı sebeple ayrılmak ve yasal haklarımı da almak konusunda nasıl bir yol izleyebilirim?

Önce genel kurallara bir bakalım.

Gebe Veya Emziren Kadınların Çalıştırılma Şartlarıyla Emzirme Odaları Ve Çocuk Bakım Yurtlarına Dair Yönetmeliğin 13. maddesine göre:

a) Yaşları ve medeni halleri ne olursa olsun, 100 ila 150 arası kadın çalışanı olan işyerlerinde emziren kadınların çocuklarını emzirmeleri için işveren tarafından çalışma yerlerinden ayrı ve işyerine en çok 250 metre uzaklıkta bulunan ve yönetmelikteki şartlara uygun bir emzirme odasının kurulması zorunludur.

b) Yaşları ve medeni halleri ne olursa olsun, 150’den çok kadın çalışanı olan işyerlerinde; 0-6 yaşındaki çocukların bırakılması, bakımı ve emziren çalışanların çocuklarını emzirmeleri için işveren tarafından, çalışma yerlerinden ayrı ve işyerine yakın, yönetmelikteki şartlara uygun bir yurdun (kreşin) kurulması zorunludur. Yurt, işyerine 250 metreden daha uzaksa işveren taşıt sağlamakla yükümlüdür.

Yani işyerindeki kadın çalışan sayısı 100-150 arasında ise işveren sadece emzirme odası kurmak zorundadır. Kadın çalışan sayısı 150’den fazla ise işveren hem kreş hem emzirme odası işlevlerini görecek bir yurt kurmak zorundadır.

İşverenler, ortaklaşa oda ve yurt kurabilecekleri gibi, oda ve yurt açma yükümlülüğünü, kamu kurumlarınca yetkilendirilmiş yurtlarla yapacakları anlaşmalarla da yerine getirebilirler. Yani işveren yurt (kreş) açmak yerine yetkilendirilmiş yurtlarla anlaşma yaparak, işçilerin çocuklarını bu kreşlere ücretsiz göndermesini sağlayabilir.

Yönetmeliğe göre oda ve yurt açma yükümlülüğünün belirlenmesinde, işverenin belediye ve mücavir alan sınırları içinde bulunan tüm işyerlerindeki kadın çalışanların toplam sayısı dikkate alınır. Ancak yönetmelikte açıkça belirtilmediği için uygulamada il belediye sınırlarının mı yoksa ilçe belediyesi sınırlarının mı dikkate alınacağı konusunda belirsizlik yaşanmaktadır.
İlgili Yargıtay kararlarında da bu konuya açıklık getirilmemiştir. Bununla birlikte Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı İş Müfettişi Cumhur Sinan Özdemir, Terazi Hukuk Dergisi’nin 51. sayısında yayımlanan makalesinde il belediyesi sınırlarının dikkate alınacağını belirtmiş; İstanbul Büyükşehir Belediyesi sınırları içerisinde 3 ayrı işyeri olan işverenin bu üç işyerinde çalışan kadın işçilerin toplam sayısı esas alınarak kreş açılıp açılmayacağının belirleneceği örneğini vermiştir.

Ben de İş Müfettişi Cumhur Sinan Özdemir ile aynı görüşü paylaşıyorum. İş hukukunun temel prensiplerinden biri olan “işçi lehine yorum” ilkesi gereği de ilçe değil il belediye sınırlarının dikkate alınması gerektiğini düşünüyorum.

Okurumuz çalıştığı bankanın il sınırları içinde 28 şubesinin bir de bölge müdürlüğünün bulunduğunu belirtmiş. Her şubede en az 5 kadın çalışanın olduğunu varsayarak söyleyecek olursak, il sınırları içinde 150’den fazla kadın işçinin olduğu sonucuna ulaşabiliriz. Ancak işveren emzirme odası ve kreş kurma yükümlülüğünü yerine getirmiyor.

Bu nedenle de okurumuzun haklı fesih hakkını kullanabileceği sonucuna ulaşıyoruz. Yargıtay içtihadı da bu yönde. Hatta Yargıtay’ın bir kararında yine bir bankada çalışan kadın işçinin kreş kurma yükümlülüğünün yerine getirilmemesi nedeniyle haklı fesih hakkını kullanabileceği yönünde karar verdiğini de not düşelim. Karara buradan ulaşılabilir.

Öte yandan işyerindeki çalışma koşulları okurumuzun sağlık durumunu da bozmuş. Okurumuz bir müşterinin şiddetine uğradığında gerekli müdahale yapılmamış. İşverenin bu durumun tekrarının engellemesi için gerekli önlemleri alıp almadığı da belirsiz. Bu da bir başka haklı fesih gerekçesi oluşturabilir.

Sonuç olarak okurumuz:

1) İşyerine yazılı olarak başvurarak, işverene kreş kurma yükümlülüğünü hatırlatabilir, ücretsiz izinden döneceği tarihe kadar yükümlülüğün yerine getirilmesini ve tarafına bilgi verilmesini talep edebilir.

2) İşveren okurumuza ücretsiz izninin bitip işbaşı yapacağı tarihe kadar kreş olanağı sağlamazsa, okurumuz işbaşı yapacağı gün itibariyle haklı nedenle derhal fesih hakkını kullanarak işten ayrılabilir, kıdem tazminatı ve diğer tüm yasal haklarını talep edebilir. Okurumuz haklı fesih yapacağı için işsizlik ödeneğinden de yararlanabilir.

3) İşveren okurumuza kıdem tazminatı ve diğer yasal haklarını ödemediği takdirde okurumuz, önce arabulucuya başvurarak, anlaşma sağlanamadığı takdirde de dava yoluyla hak ve alacaklarını talep edebilir.

Okurumuzun haklı fesih dilekçesini daha sonra muhtemelen davasına da bakacak olan avukatıyla birlikte hazırlamasında, kreş açma yükümlülüğünün yerine getirilmemesinin yanı sıra işyerinde güvenli bir ortamın sağlanmaması, okurumuzun sağlık durumunun işyeri koşulları nedeniyle bozulması ve hak ettiği terfinin verilmemiş olması gibi diğer haklı fesih nedenlerine de haklı fesih dilekçesinde yer vermesinde yarar var.

Ne yazık ki okurumuza muhtemel bir davada davayı kazanacağının garantisini veremeyiz. Ancak mevcut koşullarda izlenebilecek en sağlıklı yol bu.

İlgili haberler
Kreş hakkı ve Anayasa değişikliği

Patronların kreş açma zorunluluğu kağıt üstünde. Gözümüzün arkada kalmayacağı kreşler ateş pahası.

24 saat açık, ücretsiz kreş haktır!

Sağlık emekçisi kadınlar 24 saat açık, ücretsiz kreş talep ediyor. Saatlerce nöbet tutan ve çocuklar...

Belediye kreşleri kamu zararıymış

Sayıştay, büyükşehir belediyelerinin kreş hizmetine ‘kamu zararı dedi. İstanbul Büyükşehir Belediyes...