Yenimahalle Şentepe’de iş çıkışı akşam yemeğinde işçi kadınlar ile bir araya geldik. Gündemimiz haliyle 1 Mayıs’ı konuşmaktı fakat sofrada kocaman bir yeşilli bir salata olunca kendimizi kıvırcığın fiyatını konuşurken bulduk. Sağlık işçisi Seval, kıvırcık fiyatının 14 liraya düştüğünü heyecanla söylerken bir diğer sağlık işçisi Gül de alaylı bir şekilde, “Eskiden 14 liraya 14 tane alıyorduk. Düştüğümüz hallere bak. Buna bile sevinir olduk” diyor. Gül, içi acıya acıya 24 liraya patlıcan aldığını söylerken bir diğer sağlık işçisi Gülay da, “Sen kış günü patlıcan alacak kadar zengin mi oldun, haberimiz yok” diye ekliyor. Eskiden pazarlarda tezgah tezgah ucuz ürün aradığını söyleyen Gül, “Şimdi de pazar pazar gezip hangi pazar uygunsa oradan sebze meyve alıyoruz. En ucuz pazar mesela Pazartesi Pazarı. İkincisi de Salı Pazarı. Buralar tabii yoksul kesimin yaşadığı yer. Bu insan o fiyata meyve mi alacak? Yenimahalle Pazarı elitlerin pazarı. Bayağı da pahalı. Önünden geçesim bile gelmiyor” diyerek gülüyor.
Zamları çok konuştuk elbet ama bu zamları kim yapıyor demekten de geri durmadık konuşmalarımızda... Gülay, “Yok dış güçlermiş yok pandemiymiş... Tarımı bitirdiler, üretimi bitirdiler. Enflasyonun hali ortada. Ülkeyi sattılar resmen. Meyve sebzeyi de yiyemiyoruz ama bunları artık yemiyoruz” demesiyle Nuran’ın söze girmesi bir oldu: “Öncelikle bu tek adamı göndermemiz gerekiyor.” Tek adam gidecek ama nasıl diye konuşmaya başlıyor kadınlar. Aslında herkes gibi kadın işçilerin de bu konuda kafası karışık. Seval, “Bu adam gidecek de kim gelecek? Tamam, gitsin. Gitsin diye de muhalefete oy vereceğim ben mesela. Ama bir şeyler düzelecek mi ondan da çok emin değilim açıkçası. Başka bir seçeneğimiz de yok gibi duruyor vallahi” diyor.
‘YALNIZ DEĞİLMİŞİM YA!’
Seçimin tek seçenek olmadığını konuşuyoruz kadınlarla. Bu yıl yaşanan bütün işçi direnişlerini anlatıp işçilerin birlikte mücadele ederek kazandıklarını söylediğimizde Gülay, “Oturup, zamlar da böyle, iktidar da bunu yapıyor deyip bırakıyoruz. Sadece şikayet ediyoruz” diyor. Gül, “Hep bir araya gelmeye çalışıyoruz, işten vakit bulduğumuz zamanlarda. Gerçekten bir araya gelince psikolojik anlamda kendimi çok iyi hissederek dönüyorum evime, işime. Yalnız değilmişim diyorum ya! Ama hep konuşuyoruz dediğin gibi. Artık harekete de geçmemiz gerekiyor bence” diyerek bir araya gelmenin onu güçlendirdiğini söylüyor. Nuran da, “1 Mayıs bizim birlik, mücadele günümüz değil mi? Buradan harekete başlayabiliriz” diyor. Kadınlarla 1 Mayıs’ta alanlarda buluşmak üzere sözleşerek ayrılıyoruz.
Fotoğraf: Ekmek ve Gül
İlgili haberler
8 Mart’tan 1 Mayıs’a Mücadelemizde Bahar Temizliği
Mücadele sadece patronlara karşı değil, kapitalist sınıfın bir uzantısı haline gelen sendikal bürokr...
‘Sanki sendikacılık erkeklerin işi gibi davranılıy...
Sağlık iş kolunda taşerondan devlete geçen kadın işçiler, çalışmanın arattığı özgüveni, kadınların y...
1 MAYIS SENİN GÜNÜN: Boynundan esaret bağını parça...
1 Mayıs’ı 1 Mayıs yapan tarihi ve bu tarihteki kadın örgütçülerin yaşamlarını hatırlayalım… Çünkü iş...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.