Özel hastanelerin yenidoğan ünitelerinde SGK'den para almak amacıyla en az 10 bebeğin ölümüne neden olan özel hastane çetesinin Pazartesi günü başlayan duruşması bugün üçüncü gününde devam ediyor. Bakırköy 22.Ağır Ceza Mahkemesinde görüşen duruşmada 22'si tutuklu 47 sanık yargılanıyor. İkinci günde sanıklar Hemşire Hasan Basri Gök, Duygu Hastanesi Hemşiresi Deniz Korkmaz, Esenler Güney Hastanesi Hemşiresi Hüseyin Günerhan, SGK ilaçlarını sattığı öne sürülen Hüseyin Gündüz ve 112 Acil Çağrı Merkezi hasta sevklerini yapan Fehmi Alperen'in ifadeleri alındı. Bugün ise TRG Hopitalist Hastanesi Hemşiresi Cansu Akyıldırım'ın ifadesiyle duruşmaya başlandı.
KADAN BEBEKLE İLGİLENEN HEMŞİRE KONUŞUYOR
2012-2019 arasında çeşitli hastanelerin yoğun bakım ünitelerinde çalıştığını ifade eden Akyıldırım; Esenyurt Reyap, Birinci ve TRG Hospitalist Hastanelerinde çalıştığını söyleyen Akyıldırım, TRG Hospitalist Hastanesine Hasta Bakım Hizmetleri Müdürü olarak çalıştığını söyledi. Üzerine atılı suçları kabul etmediğini ifade eden Akyıldıım, diğer sanıklar gibi böyle bir örgüt olduğunu düşünmediğini vurguladı. İfadesinde "işletme" olarak ifade ettiğinin "danışmanlık hizmeti veren" Medisense olduğunu ve TRG Hospitalist, Birinci Hastaneleri Medisense ile çalışırken Reyap'ın çalışmadığını öne sürdü. Bu danışmanlık sözleşmesinin muhtemelen hastane yöneticileri ile Medisense arasında imzalandığını ifade eden Akyıldırım, Birinci Hastanesine bağlı maaşlı çalışanken Fırat Sarı'nın gece vardiyasında çalışan hemşirelere "motivasyon ücreti" altında para verdiğini söyledi.
Birinci Hastanesinde çalışırken TRG Hastanesine yardıma gitmesinin Fırat Sarı tarafından istendiğini, o sırada Birinci Hastanesinde yıllık izinde olduğunu, iş görüşmesini Murat Mantuş'la yaptığını ifade etti.
Basamak düzeltmek veya epikriz düzenlemek gibi bir yetkisi olmadığını, yazılı olarak gelen raporları bilgisayara geçirdiğini öne süren Akyıldırım, Hakan Doğukan Taşçı'nın işten atılması yönünde Fırat Sarı'ya tavsiyede bulunduğunu iddia etti. Fırat Sarı ile bir dönem romantik ilişki içerisinde bulunan Akyıldırım, aynı zamanda Birinci Hastanesi ve Medisense arasında sözleşme yapılmasına aracı olduğunu söyledi.
ENTÜBE OLMAYAN BEBEKLERİ ENTÜBE GÖSTERDİLER
Ardından Havanur Karakoç bebeğin öldüğü Bağcılar Medilife Hastanesi Hemşiresi Çağla Durmuş'un ifadesine geçildi. Daha önce TRG Hospitalist'te de çalışan Durmuş, "Herhangi bir örgüte üye değilim, herhangi bir örgüt olduğunu da düşünmüyorum. Medilife Hastanesinde çalışan bir hemşireyim. Hayatım boyunca da hiçbir hastamı ihmal etmedim" dedi. Tape kayıtlarında bir bebek için kullandığı "Ölüyor mu ne yapıyorsa yapsın" ifadelerinin hatırlatıldığı Durmuş, bunu "Düşünme anlamında bırakmak, ilgilenme anlamında değil" diye savundu.
Yine bir tapede "İnşallah onlara bakmazlar (denetimciler)" dediği hatırlatılan Durmuş, taburcusu yapılmış ancak epikrizi yazılmamış hastaların dosyalarını kastettiğini öne sürdü. Yine "Dolap ilaçlarını kaldırdınız mı?" ifadelerine dair ise "Fazla kalan ilaçlardı. Denetimciler antibiyotik bile dışarda kalmasın der. Sorun olur diye düşündüm" dedi
112 şoförü Gıyasettin Mert Özdemir'in kendisine telefonda "Çok ortalığız, herkes nerede çalıştığımızı biliyor" dediği hatırlatıldı, Durmuş, "İşletme mantığını kastetmiştir" diye savundu. Bir tapede "Epikrizim ile dosyalarım uyumlu değil, hiç entübe olmadı ama biz onu entübe gösterdik hep. Umarım bundan patlamayız" ifadelerini kullandığı hatırlatıldı. Durmuş, "Fırat Bey (Sarı) hastayı entübe göster, basamağını değiştir' derdi. Amacı, kazanç" dedi.
Hayatını kaybeden Havanur Karakoç bebekten sorumlu Durmuş'a Karakoç bebeğin ölümünden sonra tapelerdeki, "Yeni olmuş gibi göstereceğiz" "Dursun'la (Eryılmaz) ağzınız bir olsun" ifadeleri soruldu. Durmuş, "Normalin dışında bir şey yapmadık" dedi. Durmuş'un avukatı Durmuş'n tahliyesini istedi. Duruşmaya yarım saat ara verildi. O esnada iki aile doktor Dursun Eryılmaz'a seslenerek "2020'de de bizim çocuklarımızı öldürdün" dedi.
SANIKLAR HANGİ SUÇLARDAN YARGILANIYOR?
İddianamede, Fırat Sarı ve İlker Gönen'in 10 kez "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi", "nitelikli dolandırıcılık" ve "suç işlemek amacıyla örgüt kurma" suçlamalarıyla, 11 kez "resmi belgede sahtecilik" suçu ile cezalandırılması isteniyor. İki isim hakkında toplamda 177 yıl 6 aydan 582 yıl 9'ar aya kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyor.
112 Ambulans Şoförü Gıyasettin Mert Özdemir hakkında "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi", "kişisel verilerin hukuka aykırı ele geçirilmesi", "kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık", "suç işlemek amacıyla örgüt kurma" ve "resmi belgede sahtecilik" suçlarından 180 yıldan 589 yıl 9 aya kadar hapis cezası; 18 kişi hakkında da bebeklerin ölümüne ilişkin "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi" suçundan 10 ila 437 yıl 6 ay arasında hapis cezası isteniyor.
Fotoğraf: Ekmek ve Gül
İlgili haberler
Yenidoğan davasında ikinci gün | Hemşire sanık 'iş...
Özel hastanelerin yenidoğan ünitelerinde en az 10 çocuğun ölümüne neden olan özel hastane çetesinin...
'Yenidoğan çetesi' davası görülüyor
10 bebeğin ölümüne neden olan özel hastane çetesinin duruşması bugün Bakırköy 22.Ağır Ceza Mahkemesi...
Gebze’de Plascam işçileri yenidoğan bebek ölümleri...
Gebze’de Petrol-İş’in örgütlü olduğu Plascam'da işçiler bebek ölümlerine tepki gösterdi.
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.