'Yenidoğan çetesi' davası görülüyor
10 bebeğin ölümüne neden olan özel hastane çetesinin duruşması bugün Bakırköy 22.Ağır Ceza Mahkemesinde görülüyor.

Özel hastanelerin yenidoğan ünitelerinde SGK'den para almak amacıyla en az 10 bebeğin ölümüne neden olan özel hastane çetesinin duruşması bugün Bakırköy 22.Ağır Ceza Mahkemesinde görülüyor. 22'si tutuklu 47 sanığın yargılandığı dosyada 10 bebeğin ölümüne ilişkin 5 müşteki var.

İddianamede, Fırat Sarı ve İlker Gönen'in 10 kez "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi", "nitelikli dolandırıcılık" ve "suç işlemek amacıyla örgüt kurma" suçlamalarıyla, 11 kez "resmi belgede sahtecilik" suçu ile cezalandırılması isteniyor. İki isim hakkında toplamda 177 yıl 6 aydan 582 yıl 9'ar aya kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyor.

112 Ambulans Şoförü Gıyasettin Mert Özdemir hakkında "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi", "kişisel verilerin hukuka aykırı ele geçirilmesi", "kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık", "suç işlemek amacıyla örgüt kurma" ve "resmi belgede sahtecilik" suçlarından 180 yıldan 589 yıl 9 aya kadar hapis cezası; 18 kişi hakkında da bebeklerin ölümüne ilişkin "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi" suçundan 10 ila 437 yıl 6 ay arasında hapis cezası isteniyor.

TEPKİLER SONRASI AİLELER VE GAZETECİLER SALONA ALINDI

İlk olarak sanıklar ve sanık avukatları duruşma salonuna girdi ancak aileler, aile avukatları ve gazeteciler salon küçük bahanesiyle salona alınmadı. Duruşma salonu önünde "Aileler içeri" sloganları atılırken salona girmek isteyenlerle güvenlik arasında tartışma yaşandı.

UCİM İstanbul hukuk kordinatörlerinden Avukat Arife Canbul hukuçuların ve ailelerin duruşmaya alınmamasına karşı tepkisini Ekmek ve Gül'e dile getirirken, "Davanın takipçisiyiz, adalet tecelli edene kadar mücadeleye devam edeceğiz" dedi.

Duruşmanın ilk etapta 5 gün sürmesi bekleniyor. Duruşma iddianamenin okunmasıyla başlayacak ve ardından sanıkların savunmasıyla devam edecek.

Duruşmayı Türkiye Barolar Birliği Başkanı (TBB) Erinç Sağkan, İstanbul Baro Başkanı İbrahim Kaboğlu, CHP Milletvekilleri, TİP İstanbul Milletvekili Sera Kadıgil’in yanı sıra siyasi parti temsilcileri, çok sayıda baro başkanı ve kitle örgütü temsilcisi izliyor.

Mahkeme Başkanı, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan ve İstanbul Baro Başkanı İbrahim Kaboğlu’nun izleyici kısmına geçmesini istedi. Bunun üzerine kısa süreli gerginlik yaşandı. Duruşmaya başlamadan ara verildi.
Bir süre sonra duruşma kimlik tespitiyle başladı. Sanık Fırat Sarı, ambulans şoförü ve hemşirelerin de bulunduğu 22 tutuklu, 19 tutuksuz sanık salonda hazır bulunurken bazı tutuksuz sanıklar da SEGBİS ile bağlandı.

'BU BUZ DAĞININ SADECE GÖRÜNEN YÜZÜ'

Duruşma öncesinde CHP, kadın ve çocuk dernekleri ile çok sayıda kişi adliye önünde basın açıklaması gerçekleştirdi.

Bu olayın sadece 47 sanıkla sınırlı olmadığını ifade eden CHP Grup başkanvekili Murat Emir, “Burada ağır bir sistem sorunu var. Sağlık Bakanlığı denetim görevini yapmamış, bu olayların başlamasıyla birlikte harekete geçmemiş, sadece mali şubeye bildirmişler ve bununla yetinmişler. Ve bu sürede, bu soruşturmalar yapılırken Sağlık Bakanlığı denetim görevini çok geç yapmış. Bu kişilere bu cesareti kim vermiştir? Elbette başta Sağlık Bakanı vermiştir. Gitmiştir o hastaneleri, soruşturulan hastaneleri tek tek ziyaret etmiştir. Sırtlarını sıvazlamıştır. Arkadaşım demiştir. Kapatmak aklına gelmemiştir. Dolayısıyla 47 sanıkla olmaz. Bu buz dağının sadece görünen kısmıdır. Bu buz dağının altında büyük skandallar var. Suç işleyen hastaneyi anında kapatmayan, suç işleyen hastaneye para ödemeye devam eden bu sistem bu cinayetlerin birinci derecede sorumlusudur" diye konuştu.

'BAKAN MEMİŞOĞLU BİRİNCİ ELDEN SORUMLUDUR'

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Gölge Sağlık Bakanı Dr. Zeliha Aksaz Şahbaz ise, “Burada suçlu, etkin bir şekilde bu hastanelerini denetlemeyen il sağlık müdürlüğü yetkilileridir, Sağlık Bakanlığı yetkilileridir ve görevden el çektirilerek yargılanmalıdır. Burada suçlu SGK yıllardır yağmalanırken buna göz yuman SGK yetkilileridir ve görevden alınarak yargılanmalıdır. Bu davada bir tane bile kamu görevlisi yoktur ve esas olarak yargılanması gerekenler de bu suçlara göz yumanlardır. İl Sağlık Müdürü olarak 2016 yılından beri 8 yıl süreyle İstanbul sağlığını yöneten şu anki Sayın Bakan Kemal Memişoğlu bu davada birinci elden sorumludur ve bir an önce istifa etmeli ya da görevden el çektirilmelidir” dedi.

'YÜZLERCE DEĞİL BİNLERCE ÇOCUK'

UCİM Saadet Öğretmen Çocuk İstismarıyla Mücadele Derneği Genel Başkanı Saadet Özkan da “Dava dosyası her ne kadar 2022-2023-2024 yılını kapsasa da 2014 yılından gelen ihbara denk geldik. Bu şu oluyor; yüzlerce değil binlerce çocuğumuza zarar vermişler, sakat bırakmışlar. Bu çocuklar senin, benim, yeni evlenen gençlerin çocuğu. Bu dava Sadece İstanbul'da mı? Türkiye'nin her yerinde derinleştirmemiz gereken korkunç bir skandalla karşı karşıyayız. Küçücük çocukların ciğerlerini yok ettiler, onların kanlarını aldılar ve yaşayacak çocuklarımızın hayatına göz dikip onları öldürdüler" diye konuştu.

NE OLMUŞTU?

Özel Reyap Hastanesinde yenidoğan yoğun bakım doktoru Fırat Sarı hakkında CİMER'e yapılan bir ihbarla başlayan soruşturma pek çok özel hastaneye sıçradı. İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü Özel Hastanelerin denetiminden sorumlu birimin yetkilisi olan Doktor Malik Türkay Esin'in soruşturmaya dair ifadesi şöyle: "Özel Reyap Hastanesinde çalışan Fırat Sarı isimli doktor ile Kanuni Eğitim ve Araştırma Hastanesinde çalıştığı söylenen yenidoğan doktoru İlker Gönen'in birlikte özel hastane yönetimlerini ziyaret ederek sizin yenidoğan ünitenizdeki gelirinizi artırabiliriz, bu sayede SGK'dan yüksek ücret tahsil edebilirsiniz diyerek yenidoğan yoğun bakımlarını devraldıklarını ve buraların sürekli dolu kalmasını sağlayarak üst sınırdan SGK'dan ücret tahsil ettiklerini duyduk."

Soruşturmayla beraber Fırat Sarı'nın sahibi olduğu Medisense Sağlık Hizmetleri Şirketinde hasta danışmanı olarak görev yaptığı, anlaşmalı oldukları 11 özel hastanenin yeni doğan yoğun bakım ünitelerinin sürekli dolu olmasını sağlayarak SGK'den yüksek miktarda ödemelerin alınmasını sağladığı ortaya çıktı.

Akabe Sağlık Tesisleri AŞ'ye ait özel Avcılar Hospital Hastanesi, Özel İstanbul Şafak Sağlık Hizmetleri AŞ'ye ait Özel Avrupa Şafak Hastanesi ve Özel İstanbul Şafak Hastanesi, Medilife Sağlık Hizmetleri ve Yonca Sağlık Hizmetlerine bağlı Özel Bağcılar Medilife Hastanesi ve Özel Beylikdüzü Medilife Hastanesi, Refik Arslan AŞ'ye bağlı Özel Bağcılar Şafak Hastanesi, Beymed AŞ'ye ait Özel Birinci Hastanesi, Doğamed AŞ'ye ait Özel Doğa Hospital Hastanesi, Reyap AŞ'ye ait Özel Reyap İstanbul Hastanesi ve Çorlu Reyap hastanesi, Ekip Sağlık AŞ'ye ait Özel TRG Hospitalist Hastanesi, Esenler Güney Hastanesi ve Silivri Kolan Hastanesi şimdilik iddianaameye dahil edilen hastaneler.

Fotoğraf: Ekmek ve Gül