Koronavirüs salgınıyla başa çıkma konusunda çokça şey konuşuluyor, yazılıyor. Ama bu süreçte üzerinde durmamız gereken en önemli konu çocuklarımız ve onların ruh sağlığı. Bu süreç onları nasıl etkiliyor ya da etkileyecek? Salgın sona erecek ve hayat normale dönecek, peki ya sonra? Çocuklarımızı korumak adına tedbirler alırken ya da alınması gereken tedbirlere uyarken nelere dikkat etmeliyiz? Bütün bu soruları Psikolog Emel İzgi Demir’e sorduk.

Bu süreçte, zamanında önlem almanın riski büyük oranda azalttığını belirten Demir, “En rahatlatıcı olan şey koronavirüsün kanıtlanmamış olsa da çocuklar üzerindeki etkilerinin ölümcül olmaması. Bu bulgular birçok ebeveynin kaygı düzeyini bir nebze azaltıyor. Fakat gün boyu sosyal medyada, televizyon kanallarında ve diğer iletişim araçlarında koronavirüs ile ilgili haberlere maruz kalmanın hem ebeveynler hem de çocuklar üzerinde birçok olumsuz etkisi oluyor” dedi. Ebeveynin bir virüs salgını ile karşı karşıya kalındığı gerçekliğini kabul etmesinin bu süreç için iyi bir adım olacağını belirten Demir, “Bu kabul edişe eşlik eden bazı duygular hissetmemiz elbette olağan. Kaygı, stres, korku, belirsizlik duygusunun yarattığı huzursuzluk gibi. Bu duygular belli bir dozda hayatta kalmamıza katkı sağlayan duygular iken fazlası yaşamımızı devam ettirmeyi zorlaştırabilir” dedi.

‘ÇOCUK YAŞINA UYGUN BİLGİLENDİRİLMELİ’

Bu süreçle baş edebilmenin en iyi yolunun yapabileceklerimizi ve yapamayacaklarımızı ayırmak olacağını söyleyen Demir şunları söyledi: “Bireysel olarak değiştiremediğimiz bir duruma odaklanmak bu duygularımızı artırıp yapabileceklerimizi de sekteye uğratabilir. Bu yüzden sorumlu olduğumuz tedbirleri yerine getirmek ve temas edebildiğimiz yakın çevremizle bu ağı kurabilmeye katkı sağlamak birçok açıdan rahatlatıcı olabilir. Kendimizle ilgili durumu stabil hale getirirken sorumlu olduğumuz, bakım verdiğimiz çocukları unutmamak gerekir. Bu noktada çocuğa doğru ve çocuğun yaşına uygun bir bilgilendirme yapılarak karmaşa ve belirsizliğe yer vermeden kendini güvende hissetmesi ebeveynin sorumluluğundadır”.

‘ÇOCUKLAR EBEVEYNLERİNİN DUYGULARINI HİSSEDEBİLİR’

Alınması gereken tedbirlerin, çocuğun uyabileceklerinden seçilmesi gerektiğini belirten Demir, “Çocuğa gerek oyun yoluyla gerek bilgilendirerek öğretilmesi de başka bir gerekliliktir. Tüm bunları yaparken ebeveynin ruh hali önemli. Çocuk ebeveynin yaşadığı duyguyu rahatlıkla hissedebilir. Ebeveyn yoğun bir korku ve kaygı yaşıyorsa çocuk bu durumdan etkilenebilir, güvende hissetmeyebilir ve ne olduğunu anlamlandıramayabilir. Bu yüzden ebeveynin kendi ile ilgili ruhsal sürecinde tıkandığında mutlaka bir uzman desteğine başvurması çocuğun ruh sağlığını korumak adına da önemlidir” dedi.

‘ÇOCUKLARI EKRANLARA MARUZ BIRAKMAYIN’

Dikkat edilmesi gereken başka bir konunun da çocuğun ekran maruziyeti olduğunu belirten Demir, “Genel olarak uzun süreli ekran maruziyeti çocukların gelişimini olumsuz yönde etkiliyorken bu süreçte bu durum uzun vadeli daha kötü sonuçlara yol açabilir. Sürekli olarak virüs salgını konusunun işlendiği haberler, içerikler izlenirken çocuklarda karmaşaya neden olabilir ve kaygısını artırabilir. Çocuğun yaratıcılığını ortaya koyabileceği alanlar oluşturmak, seyirci kalmadan dahil olabileceği oyunlarla bu sürecin daha sağlıklı bir şekilde geçirmesine katkı sağlanabilir” dedi.