MATA işçileri direnişlerini sürdürüyor: İnsanca muamele görmek istiyoruz!
Yıllık cirosu 650 milyon dolara çıkan Mata fabrikasının işçileri insanca yaşamak ve insanca koşullarda çalışmak talebiyle direnişte. İşçiler yok sayılmaya karşı onur mücadelesi verdiklerini söylüyor.

Mata Otomotiv Tuzla’da Erce Kaşlıoğlu’nun kurduğu küçük bir işletmeyken, 2007 yılında Ahu Büyükkuşoğlu Serter ve Moiz Zilberman ile büyüdükçe büyüdü. Bugün Mata’nın 1200’ü aşkın işçisi var. İşçi sayısı arttıkça patronların kazançları da arttı. Kaşlıoğlu’nun bugün Türkiye’de üç, Slovakya’da bir fabrikası, İngiltere’de ve Amerika’da birer operasyon merkezi bulunuyor. Ahu Büyükkuşoğlu Serter, Mata’nın yanı sıra Farplas Otomotiv’in ikinci kuşak patronu. İşçilere bu büyümeden düşen ise koca bir hiç. Bu nedenle işçiler kendilerinin ve çocuklarının karınlarını doyuracağı, faturalarını, kiralarını ödeyebileceği, insanca yaşayacağı ve insanca muamele göreceği bir çalışma düzeni için direniyor. Patronlar ise tuttukları bodyguardlarla gözdağı vermeye çalışıyor. Aslında bu tutum yeni değil onlar için. Daha 2022 şubat ayında sendika haklarının tanınmaması nedeniyle iş bırakan işçiler darbedilerek gözaltına alınmış, polis plastik mermiyle işçilere müdahale etmişti.

ÇOCUĞUMUN İHTİYAÇLARINI ALAMIYORUM

Birleşik Metal-İş Sendikası üyesi işçiler 7 gündür, tehditlere, baskılara karşı yüzde 25 ek zam talepleri için mücadeleyi sürdürüyor. Görüştüğümüz kadın işçiler, sonuna kadar bu mücadeleyi sürdüreceklerini söylüyor. 2 yıldır fabrikada çalışan kadın işçi alıyor sözü: “Hakkımızı almak istiyorum. Ekonominin durumu ortada. Bugün aldığımız para yarın eriyor, hiçbir şekilde yetişemiyoruz. Bize toplu sözleşme sürecindeki zammı gösteriyorlar, ama inanın aldığımız zam öldü, hiçbir şeye yaramadı. Burada çoluk çocuk sahibi olanlar, tek başına çocuk büyüten arkadaşlarımız var. Onlar daha da zor durumdalar. Biz de aynı mücadele için buradayız. Ben ev borcu ödüyorum, iki tane kredim var. Aylık 18 bin lira ödeme yapıyorum. İki kişi çalışıyoruz evde ama yine de yetişemiyoruz. 5 yaşındaki çocuğumun ihtiyaçlarını alamıyorum ben. Bu durum ilk defa bir direnişe katılmama neden oldu. Ve bu direnişte olmak gurur verici. Herkesin birlik olması önemli. Çocuğumuz evde bizi bekliyor, kaç gündür göremiyoruz. Ancak onlar için mücadele ediyoruz.”

‘EVİN YÜKÜ HEP BİZ KADINLARIN ÜSTÜNDE’

Evde hasta annesine bakmak zorunda olan bir işçi kadın işçi de “Benim annem hasta, evde onun mücadelesini veriyorum, burada da ekmek mücadelesi veriyorum. Çocuk okutuyoruz. İnanın burada çalışan herkesin kredi borcu var. Ekonomiden herkesin çok ağır etkilendiğini görüyoruz. Bunun mücadelesini herkes veriyor ben de o mücadele verenlerden sadece biriyim. Sadece benim 14 bin lira kredi borcum var. Üniversiteye hazırlanan, dersanesini ödediğim çocuğuyum var. Başkaca ihtiyaçları var. Hangisini sayalım ki? Eşim de fabrika işçisi, onun da ayrıca kredileri var. İkimiz çalışmamıza rağmen yetmiyor. Eşim bu direnişte büyük destekçim, önceki gün ‘Geleyim, sen de işten geliyorsun, çocuklar kaç gündür yemek yüzü görmedi yemek yapayım’ dedim. Dedi ki, ‘Bizi hiç düşünme, gözün arkada kalmasın, arkadaşların ne yapıyorsa arkadaşlarınla beraber aynı süreçte olmanı istiyorum.’ Ben de ilk defa bir direnişte yer aldım, daha önce görmedim bile böyle bir şey. Burada olmak gurur veriyor. Birlikten her zaman kuvvet doğar. Biz kendi çalıştığımız ekmek kapısına ihanet etmiyoruz, biz sadece hakkımız olanı istiyoruz. Evde çocuklarımızı bırakıp geliyoruz, evin yükü hep biz kadınların üstünde. Her şeye de yetişmeye çalışıyoruz. Biz neden hakkımızı almayalım ki? Başarabiliriz birlik olunduğu müddetçe herkes hakkını alır.”

Fotoğraf: Birleşik Metal-İş Sendikası

KADIN HAKLARINDAN BAHSEDEN PATRON İŞÇİ KADINLARI GÖRMÜYOR
MATA işçisi kadınlar her fırsatta “kadın haklarından” bahseden patronları Ahu Serter’e, kendi hak mücadelelerinin neden görülmediğini soruyor. Çocuk bakımı, hasta bakımı, evde pişen aştan temizliğe kadar kadın olmaktan kaynaklı pek çok yük altındayken direniş alanına tüm zorlukları aşarak gelen kadın işçiler, haklarını alana kadar mücadeleden vazgeçmemekte kararlı. Öyle ki riskli bir hamilelik geçiren ve raporu olan hamile bir işçi kadın raporu biter bitmez soluğu direniş alanında alıyor, ayağı aksayan ve dinlenmesi gereken bir kadın işçi aksayan ayağına ve “Eve git dinlen” diyen arkadaşlarına rağmen gitmek istemiyor ve direnişte arkadaşları ile beraber yürüyüşe katılıyor.

Manşet fotoğrafı: Hilal Tok/Ekmek ve Gül

İlgili haberler
Mata işçisi kadınlar: İstanbul Sözleşmesiyle uğraş...

Mata işçisi kadınlardan İstanbul Sözleşmesinin hedef alınmasına tepki: ‘Hükümet, ekonomi gündem olma...

Mata Otomotiv’de kadın işçilere 8 Mart kesintisi!

Mata Otomotiv’de devamsızlık yapmayan işçilere verilen devamlılık priminin kadınlara verilmeyeceği d...

Ek zam talebindeki Mata işçileri serbest bölgeyi s...

Yüzde 25 ek zam talebiyle mücadele başlatan Mata işçilerinin direnişi 3. gününde. İşçiler Tuzla Orga...