Diyarbakır’ın Bismil ilçesinde evlilik dayatmasını kabul etmeyerek istismarına maruz kaldığı akrabası Aslan Karakaş tarafından silahla öldürülmeye çalışılan 16 yaşındaki Emine Karakaş, 138 gün boyunca yaşam mücadelesi vermiş ancak 22 Haziran’da tedavi edildiği Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde hayatını kaybetmişti. Emine’yi katleden Aslan Karakaş ve Aslan Karakaş’a yardım eden ablası Münevver Karakaş’a ilişkin “tasarlayarak çocuk öldürme” suçlamasıyla açılan davanın ilk duruşması Diyarbakır 6’ncı Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Duruşmaya Emine’nin annesi Nurcan Karakaş ve tanıklar bulunduğu ilden, sanık Aslan Karakaş tutuklu bulunduğu cezaevinden SEGBİS ile katıldı. Davada Emine’nin avukatı Metin Arkaş, Diyarbakır Barosu Çocuk Hakları Merkezi ve sanık avukatları hazır bulundu. Tutuksuz yargılanan Münevver Karakaş ise duruşmaya katılmadı.

 Mahkeme, sanığa iddianamenin tebliğ edilmediğini bundan kaynaklı savunmasını bir sonraki celsede yapacağını söyledi.

 ‘KIZIM OKULU BIRAKMAK ZORUNDA KALDI’

İlk olarak söz verilen Nurcan Karakaş, Emine’nin daha çocuk olduğunu, öğrenci olduğunu söyledi. Anne Karakaş, sanığın köyde sürekli silahla gezdiğini, Emine’yi tehdit ettiğini kaydederek, “Sanık yani amcasının oğlu Aslan Karakaş kızımla evlenmek istiyordu. Köyde silahla gezip ‘Seni kaçıracağım’ diyordu. Bu tehditlerden kaynaklı kızım okulu bıraktı. Öyle ki kızım artık balkona, kapı önüne bile çıkamıyordu” dedi.

‘KIZIMI PLANLI BİR ŞEKİLDE ÖLDÜRDÜLER’

Karakaş, mahkemenin olay günü neler yaşandığını sormasına ilişkin, “Olay günü kızımla hazırlandık alışverişe gideceğimiz saati bekledik. Emine’nin nişanlanacağı kişinin ailesiyle görüşüp çarşıya gidecektik. Aile bizi aradı biz aşağı indik, sanık balkonda bizi izliyordu. Kardeşi Münevver ileride bizi bekliyordu. Arabaya bindik, köşeyi döndük sanığın kardeşi Münevver, kollarını açarak kendini arabanın önüne attı, öyle yapmasıyla üstümüze kurşunlar yağdı. Ağabeyi ateş açtı kızım üç kurşunla yaralandı. Araç hiç durmadı eğer araç dursaydı arabada hepimiz ölürdük. Belli bunlar ailecek akşamdan planlarını yaptılar. Karakaş ailesinin hepsi plana dahildir. Yemedim yedirdim, içmedim içirdim, bin bir zorlukla büyüttüm öldürmeleri için mi yaptım bunu? Ayrıca kızım öldürülmeden önce sanık on kez kızımla konuşmak istediğini sonrasında bir daha rahatsız etmeyeceğini söyledi. Ben de izin verdim. Kızım sanığa, yıllar geçse de onunla evlenmeyeceğini ve onu ağabeyi gibi gördüğünü söyledi. O da ‘Ben sana karışmam ama evlendiğinde seni de kendimi de öldürürüm’ dedi” diyerek sanıkların en ağır şekilde cezalandırılmasını istedi.

Emine Karakuş| Fotoğraf: Jinnews

TANIKLAR ŞİKAYETÇİ OLMADI

Olay günü aracı kullanan tanık Ahmet Keskin’e olay günü yaşananları soran mahkemeye Keskin, Emine ve Nurcan’ı aldıklarını sanık Münevver Karakaş’ın kendini arabanın önüne attığını sonradan sanık Aslan Karakaş’ın üzerlerine ateş açtığını ve Emine’nin yaralandığını, bunun üzerine hiç durmadan hastaneye gittiklerini söyledi. Ahmet, “Üç el ateş etti aracıma isabet etti. Hastaneye yetiştirdim. Sanıkları tanımıyorum, tanımadığım için şikâyetçi olmadım ama yaptıkları iyi niyetli değil. Katılma talebim yok. Yaşı küçük birine böyle bir şey yapıldığı için tüm kamuoyu adına en ağır şekilde cezalandırılmasını istiyorum” şeklinde konuştu.

 Araçta bulunan bir diğer tanık da “Emine benim erkek kardeşim ile evlenecekti. Emine ve Nurcan ablayı evlerinden almaya gittik. Arabaya binip köşeyi döndük Münevver kollarını açtı önümüze atladı. Atlamasıyla üstümüze kurşunlar yağdı. Araç beklemedi eğer bekleseydi hepimiz ölürdük. Ben o anı, Emine’nin elime düştüğü anı asla unutmuyorum. Biz gittiğimizde sanıklar bizimle konuşabilirlerdi, uyarabilirlerdi, yapmayın etmeyin diyebilirlerdi, en azından bir kadın böyle ölmezdi. Şikâyetçi değilim ama diliyorum ki en ağır şekilde cezalandırılır” sözlerine yer verdi.

ANNE KARAKAŞ ŞİKAYETÇİ OLMAYANLARA TEPKİ GÖSTERDİ

Nurcan, katılanların şikâyetçi olmamasına tepki gösterdi. Ayrıca mahkeme Nurcan’a sanığın kendileriyle en son ne zaman ve ne şekilde iletişime geçtiğini sorması üzerine, “Kızımı öldürmeden bir hafta önce sanık Aslan Karakaş’ın eşi geldi. Gerçi sürekli çat kapı çıkıp geliyordu, gelip ‘Kızını eşime ver yoksa intihar edecek’ deyip duruyordu” cevabını verdi.

Diyarbakır Barosu Çocuk Hakları Merkezi davaya katılma talebinde bulundu.

‘SANIĞIN KAÇMA ŞÜPHESİ GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURULMALI’

Emine’nin avukatı Metin Arkaş da sanık Münevver Karakaş’ın mahkemeye katılmayarak kaçma şüphesini oluşturduğunu ve bundan kaynaklı tutuklanmasını, bir diğer sanık olan Aslan Karakaş’ın da tutuklanmadan önce uzun bir süre kaçtığını, bunun da mahkeme tarafından göz önünde bulundurulması gerektiğini söyleyerek, tutukluluğun devamını istedi. Arkaş, “Aslan ve ablası balkonda sabah sekizde müştekileri beklemektedir. Münevver aracın önüne atlayıp müştekilerin önünü kesmiş. Aslan Karakaş da ateş açmıştır. Bu da ‘eylem ve fikir içerisinde’ olduğunu göstermektedir” dedi.

Sanık avukatları müvekkillerine iddianamenin tebliğinden sonra savunmayı yapacaklarını belirtti.

Mahkeme sanık Aslan Karakaş’a iddianamenin gönderilmesini, üzerine atılı suçun sabit olup, kuvvetli suç şüphesinin oluştuğunu ve tutuklu kalmasına, sanık Münevver Karakaş’ın tutukluluk talebinin reddine karar verdi.

Mahkeme, ayrıca çocuk hakları merkezinin katılma talebini, “Doğrudan zarar görmediği” gerekçesiyle reddederek, bir sonraki duruşmayı 22 Aralık’a erteledi.

Haber: Jinnews

Fotoğraf: Ekmek ve Gül