Derneğimiz kurulduğu günden bu yana, olanakları dahilinde etrafında hep bir dayanışma ağı örmeye çalıştı ve çalışıyor. Bu dayanışmayı komşusundan, arkadaşından duyan birçok kadın da farklı taleplerle bize ulaşıyor. Bazen kadınların günlük bir ihtiyacına yanıt olmaya çalışırken bazen de sadece yaşamına dokunmanın ötesine geçemiyoruz.
Yokluk, yoksulluk arttıkça ekmekten kıyafete kısaca her şeye ulaşmak daha da zor bir hale geldi. İhtiyaçlar bitmediği gibi her gün daha da büyümeye devam ediyor.
Pandemiyle beraber dayanışma ağımıza katılan kadın sayısı binleri geçti. Derneğin yaptığı dayanışma çağrısına sadece üyelerimiz, dostlarımız değil birçok kişi destek oldu ve büyük bir dayanışma örneği sergilendi. Bizler de bu sayede kadınların günlük ihtiyaçlarına yanıt olmaya çalıştık.
ÇALIŞAN ÇALIŞMAYAN TÜM KADINLAR İÇİN PED BİR LÜKS
Artık peynir ve zeytine ulaşmanın bile lüks sayıldığı bu zamanda, kadınların her gün kendi ihtiyaçlarından kısarak evi idare etmeye çalışmasının yeni olmadığını tabii ki biliyoruz. Şimdi bu ihtiyaçlar arasına kadınların en temel ihtiyaçlarından biri olan hijyenik ped de eklenmiş durumda. Derneğimize yakın zamanda dayanışma aracılığıyla gelen hijyen paketlerini biz de ihtiyacı olan kadınlara ulaştırmak istedik. Bir toplu mesajla kadınları bilgilendirdik. Bu mesajı alan birçok kadının da etrafındakilere haber vermesi üzerine yüzlerce kadın hijyen paketine ulaşmak için derneğe başvurdu. İçinde ped olan bu paketi almak için gelen henüz yeni adet olmaya başlayan genç kızlar da vardı. Genç kızların bu paket sayesinde ilk kez hijyenik ped kullanacağını ifade etmeleri, bu temel ihtiyaca artık çoğunluğun ulaşamadığı gerçeğini de bir kez daha gözler önüne sermiş oldu.
Bir annenin “Ben 3 yıl önce ped kullanmayı bıraktım ama iki kızım için istiyorum” diyerek kurduğu cümle aslında her şeyi özetliyor. “Kendimden geçtim bari kızlarım kullansın” dedirten bu fedakârlık ise nereye kadar.
Yine başka bir kadın yanındaki arkadaşını göstererek “Ona bir tane daha verin çünkü artık evinde kullanacağı bez de kalmamış. Geçen gün benden bez istedi” diyor. Bu da bize ihtiyaç olduğunda kadınların komşusuyla kendi paketini de paylaşabileceğini gösteriyor.
Sadece çalış(a)mayan değil çalışan kadınlar da bize ulaştı. Hem “Çalışıyoruz maaşımız var bize vermezler ki!” duygusuyla hem de çalıştığı halde ped almaya zorlandıkları için utana sıkıla kapıdan içeri girmeye çekinen kadınlar da oldu.
Bir işçi kadın, “Asgari ücretle zaten bir şeye yetişemiyoruz. En temel ihtiyacımız olan pedin bu kadar pahalı olması gerçekten bizi zorluyor”.
Eskiden yanındaki kadına “Adet olmuşum pedin var mı?” diye sorulduğunda hemen çıkarıp verirdi. Şimdilerde ise kimse paylaşmak istemiyor çünkü çok idareli kullanmak zorunda. Bunun gibi yüzlerce örnek var elbette ama en acımasızı da çalıştığın halde bu en temel ihtiyaca erişmekte zorlanmak ve daha buluğ çağındaki kızların bile ped kullanmanın nasıl bir şey olduğunu bilmemesi. “Abla okulda çok zorlanıyorum” demeleri iç acıtan bir durum.
ABLUKAYI DAĞITACAK OLAN BİRLİĞİMİZ
Seçim ve seçim sonrası çok şey söylendi. AKP, yoksul emekçilerden ve her kesimden seçmenden oy alarak yeniden iktidar oldu. 21 yılda kadınları getirdikleri durumun küçük bir özeti bu yukarıda sıraladığımız örnekler. Bu tablonun değişmeyeceği ve daha da kötü gideceği gerçeği ise orta yerde duruyor. Bu tablonun değişmesi için elbette mücadele edeceğiz. Fakat bu mücadeleye yukarıda örneklerini verdiğim kadınların, içinde bulundukları bu durumun kendisinin doğrudan siyasetle bağını kurmalarını sağlamadan çok mümkün olmayacağını göstermek anlatmak gerektiğini görüyoruz.
Kadınları asıl sorunlarından uzaklaştırıp önceliği “milli güvenlik”, “milliyetçilik” gibi gösteren, kavramları fetişleştiren bu anlayış çeşitli argümanlarla kadınların yaşadığı bu durumu bir kadermiş gibi kabul etmelerini de ustalıkla sağlıyorlar. Bir kuşatma var, o kuşatmanın orta yerinde kalan kadınlar oradan oraya yaşamak için türlü çareler ararken bu kuşatmayı dağıtacak asıl gücün kendileri olduğunu, kendiliğinden sorgulamayacaklarını anlamamız lazım.
En küçük birliğin bile önemini kavramak ve bu havayı dağıtmanın küçük küçük birliklerin yaratacağı olanaklarla mümkün olduğunu görmeliyiz. Yeter ki bu olanakları doğru değerlendirip birlikte güçlenmeyi hedef haline getirelim.
Fotoğraf: Ekmek ve Gül
İlgili haberler
Kadınlar, Esenyalı Kadın Dayanışma Derneğinin düze...
Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği'nin düzenlediği kahvaltıda kadınlar umutlarını yeşertti.
Esenyalı'da kadınlar buluştu: Birbirimize tutunara...
Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği’nde hem sohbet, hem de bayramlaşmak adına, bayramın üçüncü gününde...
Esenyalı Kadın Derneğine başvurular yüzde 90 arttı...
Esenyalı Kadın Derneğinin raporu yayınlandı: ‘Kocam kuma getirdi. Kavga ettiğimizde ikimizi birden...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.