Malum ülke seçim atmosferinde, hani şu bir türlü bitmek bilmeyen seçimler... Bir de kaybedildiği halde ‘halk iradesi’nin kabul edilmediği bir seçim var, işte bizim şu anki gündemimiz o. Yüksek Seçim Kurulu gerekçeli kararı henüz açıkladı. Açıkladı ama içeriğinin ‘açıklama’ olmadığı bir açıklama oldu bu. Neden seçimin iptal edildiğine dair tek bir hukuki dayanak yok. Özetle; AKP istedi, “Bu ülkede hukuk yok, hukuk devleti falan da değiliz zaten, seçimi de iptal ederiz” demiş oldu YSK.
Sonsuz bir hoyratlıkla yönetiliyoruz yıllardır, sürekli biri bize parmak sallıyor, haddimizi bildiriyor, yetmiyor tehdit ediyor. Üstelik böyle yaparak bir de oy istiyor. Hep böyleydi; iş isteyenlere kızdı, kadınlara hakaret etti, çiftçiye “Ananı da al git”, iş cinayetinde ölenlere “fıtrat” dedi. Çok değil üç yıl önce Ankara’nın orta yerinde 103 kişi öldü. Ve ardından “terörist” gibi çok sevdikleri sıfatlarla cümleler kurmadılar. O her şeye sallanan parmak, IŞİD’liler için asla sallanmadı. Oysa IŞİD’liler dışında herkese terörist dediler, hala da öyle gidiyor söylem. İşten atılanlar, evsiz barksız kalanlar, sosyal medyadan hükümeti eleştirenler herkes ama herkes terörist bu ülkede.
SEÇİMLERE GİDEN YOLDA EN GEÇER AKÇE...
İktidar ömrünü uzatmak için çok şey yaptı şimdiye kadar. Her şeye oya tahvil edildi, seçim kazanmak için her yol mübah görüldü. Şimdi yeni bir seçim arifesindeyiz ya, AKP’liler CHP adayı İmamoğlu’nun terörist olduğunu ispatlamaya çalışıyor. En geçer akçe bu ya, bu yolla seçimler kazanılıyor ya, “haklılar” kendilerince bu yolda yürümekte.AKP’li bir avukat ve milletvekili geçtiğimiz günlerde İmamoğlu’nun terörist olduğunu kanıtlamak için katıldığı bir cenaze töreninden örnek verdi. 10 Ekim 2015 günü Ankara Katliamı’nda hayatını yitirmiş Dicle Deli’nin cenaze töreni “terörist cenazesi” diye ilan edilerek İmamoğlu’na yüklendi aklı sıra.
10 Ekim günü bir barış mitingi için Ankara’ya gelmiş, 18 yaşında dünyalar güzeli genç bir kadının ölümüne üzülmek, onu öldüren IŞİD’e ve IŞİD’lilere terörist demek yerine, Dicle’ye terörist diyen zihniyet pek çok şeyin özeti aslında.
Karanlık! İnsanlık düşmanı fikirlerinin, siyasi amaçlar uğruna her şeye saldırabilen küstahlıklarının, iyiliğe bu kadar uzak kötülüğün, bu kadar içinde olduklarının ilanı bu karanlık sözler. IŞİD’in cirit attığı bir ülke yaratıp, IŞİD’lilere öfkeli çocuk diyen zihniyet halen aynı fikirlerle iktidarda işte. İstanbul seçimi için rakibe saldırmanın ilk akla gelen yollarından biri IŞİD’lilerin katlettiği genç bir kadına terörist demek oluveriyor bir çırpıda.
Dicle gibi çok sayıda insanı kaybettik biz o gün. Tam 103 kişi öldü Ankara Garı önünde. Hepsi barış için gelmişti, mitinge katılıp evlerine, şehir dışından gelen illerine döneceklerdi. Ama olmadı 103 kişi dönemedi, yüzlerce kişi yaralandı, binlerce kişi ülkenin en büyük katliamına tanıklık etti. Belli kırılma noktaları vardır, hayat “bir zamandan sonra” diye anılır belli anlarda. Türkiye için 2015 yılı da böyle bir yıldı işte.
Bu ülkeyi yönetenler bu katliamın yaralarını sarmak için hiçbir şey yapmadılar. Alana gelip ilk yardım faaliyetlerini takip etmediler, cenaze törenlerine katılıp ailelerle birlikte ağlamadılar. IŞİD’e lanetler okuyup, “Adaleti sağlayacağız” demediler. Katledilenler en baştan beri siyasal iktidar için teröristti zaten.
HİÇ HESAP SORULMAZ SANDIKLARIMIZ İÇİN DE GÜN GELECEK
Şimdi bunu ilan ediveren “AKP’li milletvekilinin kişisel sözleri falan” demesin kimse. Adam utanmadan Meclis’te basın toplantısı düzenleyip İmamoğlu’nun kendisine açtığı davadan söz edebiliyor, o kadar sözlerinin arkasında. Hoş zaten şimdiye kadar AKP’den de bir açıklama gelmedi, “IŞİD’lilerin katlettiği Dicle’ye nasıl terörist dersin” diyen yok o cenahtan.Dicle’nin fotoğraflarına bakın fırsat bulursanız. Nasıl gülen gözleri var, nasıl hayat dolu, nasıl umutlu. Sonra bir de ona terörist diyen dile, üsluba ve söyleme bakın. Barış için ölenlerin hatırasına saygıları olmayan, aslında insanlığa dair hiçbir şeye saygıları olmayanlar onlar.
Seçim iptal eden fütursuzluk, aynı söylemle yeniden seçim kazanma derdinde. Bunu gözümüzün içine bakarak yapıyor, utanmıyor, sıkılmıyor. Biz birlik olup “hayır” diyene kadar da vazgeçmeyecek böyle yapmaktan burası kesin artık.
O yüzden Dicle’yi hatırlamaya devam edelim biz. Bu güzel kadının cenaze töreni üzerinden yapılmaya çalışanı asla unutmayalım. Esas soruyu sormaya ise devam edelim, Dicle bugün yaşaması gerekirken nasıl öldürüldü?
Adalet bir gün herkese lazım olacak, hiç hesap sorulmaz sandıklarımız gün gelecek elbet hesap verecek...
İlgili haberler
31 Mart sonun başlangıcı olsun
Değişmez hiçbir şey, sandıklarda oy çalarlar, bir şey yapamayız diye düşünmeyin. Önemli olan vereceğ...
Bu ‘bir aşk hikayesi’ değildi(r)!
‘Bizimkisi bir aşk hikayesi’ diyorlar ya, İstanbul’u aşkımız, sevgilimiz ilan etmişlerdi ya, bu erke...
Diktatörlere karşı, bilimin ışığında ‘Kadınlar’
Kadınları görmezden gelen yönetenlerin, şiddetin her türüne itaat etmemiz tavsiyeleri ile geçirdiğim...
Her günümüz bir yıl gibi
Bir haftada neler yaşadık neler... Tek tek sayınca haftanın başında yaşadıklarımızın bazılarını unut...
Yeniden yapabiliriz
Kendi çıkarları için istediği hukuksuzluğu yapanlarla yolumuz aynı değil. Onlar kendi yolunda devam...
Dayanışma ile ayakta durmaya çalışıyoruz
Avukat İlke Işık, geçtiğimiz hafta tanıklık ettiği 3 kadın davasını yazdı: ‘Dayanışma ile ayakta dur...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.