HÜKÇAT: ‘Topluluk nefes aldığımız her alan için etki yaratıyor’
Eşitsizliğin yalnızca suretine karşı değil, esasına karşı da mücadele etmeyi hedefleyen, yaşamın tüm alanlarında dayanışmayı hedefleyen bir topluluk: Hacettepe Üniversitesi Kadın Çalışmaları Topluluğu

Farklı üniversitelerden Kadın Çalışmaları ve LGBTİ Topluluklarının, üniversitelerde öğrencilere nasıl alanlar açtığını, yaptıkları çalışmaları tartıştığı dosyamız için görüştüğümüz Hacettepe Üniversitesi Kadın Çalışmaları Topluluğu yürüttükleri çalışmayı, topluluklarının amaçlarını, okullarında var olan cinsel taciz komisyonunda öğrenci temsiliyetinin olmayışıyla bu birimin işlevsizliğini ve Boğaziçi Üniversitesi’nde BÜLGBTİ+ ve BÜKAK’a yapılan müdahaleye dair değerlendirmelerini anlatıyor.

Üniversitenizde Kadın Çalışmaları Topluluğunun varlığı öğrenciler açısından neleri değiştiriyor, öğrenciler için nasıl bir alan açıyor?

HÜKÇAT okul içerisinde toplumsal cinsiyet eşitsizliği üzerine kafa yormak, bu eşitsizliğin giderilmesine yönelik farkındalık yaratmak, bilgilendirmek, buradan hareketle de nerede, nasıl, ne yapabileceğimizi tartışmak ve harekete geçmek noktasında alan açıyor. Kampüste aktif olarak faaliyet gösteren topluluklardan birisi olmasıyla da bu konulara dair rahatsızlıkları olan, değiştirmek isteyen öğrenciler açısından uğrak bir kapı oluyor. Ayrımcılık, taciz gibi durumlarla karşılaşan arkadaşlarımızla birlikte hareket ederek sürece dahil oluyor. Özetle toplumsal cinsiyet eşitsizliği, cinsiyet kimliği, cinsel yönelime dayalı sorunların çözümüne ilişkin öneriler geliştirmek ve üniversitelerden başlayarak bunların çözümüne ilişkin faaliyet alanları yaratmak, kendimizi ifade etmek ve birlikte tartışmak noktasında alanlar açıyor.

Topluluğunuz ne gibi çalışmalar yapıyor?

Topluluğumuz gündem olan, farkındalık yaratabileceğimiz her konuda çalışmalar yürütüyor. Bunlara günümüz açısından kadın üniversiteleri, ekonomik kriz ve pandemi koşullarında kadın, hak gaspları gibi örnekler verilebilir. Günümüzde bu olayların ne boyutlara geldiğini, çok büyük oranda hepimizi ilgilendirdiğini ve bire bir yaşadığımız şeyler olduğunu düşünürsek, sadece üniversite yaşamı için değil, nefes aldığımız her alan için bir etki yaratıyor.

Fotoğraf: HÜKÇAT arşivi

‘TACİZ ÖNLEME BİRİMİ VAR ANCAK ÖĞRENCİLER BİR PARÇASI OLMADIĞI İÇİN İŞLEVSİZ’

Üniversitenizde Cinsel Tacizi Önleme Birimi var mı? Siz bu birimin bir parçası mısınız?

Hacettepe’de hali hazırda Taciz Önleme Birimi mevcut. Fakat bu birimin -çoğu üniversitede olduğu gibi- işlevsel bir durumda olduğunu söyleyemeyiz. Okulumuzda yaşanan taciz ve şiddet olayları örnekleri de bunun en büyük göstergesidir. Var olan Taciz Önleme Biriminin olaylar yaşanmadan önce tedbir alması gerekmektedir. Ancak olayları önleyecek bir pozisyonda olmasını bırakalım, taciz ve şiddet olayları gerçekleştikten sonra da yeterince ilgilenen bir noktada değil. Bizim topluluk olarak bu birimleri aktifleştirme, birimin görünürlüğünü ve bilinirliğini arttırma gibi girişimlerimiz olmuştu. Fakat bu birimle ne kadar yakın temasta bulunsak da işleyişinde bizlerin bulunmadığı bir Taciz Önleme Birimi gerçekten istenen sonucu veremeyecektir. Dolayısıyla, bugün açısından üniversitelerde gerekliliğinin tartışılamayacak derecede önemde olduğu bu birimlerin işlevselliğinin arttırılması ve bizlerin de bu alanın en doğal özneleri olarak söz sahibi olmak için mücadele vermemiz gerekmekte. Topluluğumuz da bu mücadeleyi büyük bir özveriyle üstlenip buna dair somut çalışmalar yürüten bir topluluk.

‘YAŞAM ALANLARIMIZ GASBEDİLİRKEN DAYANIŞMAMIZ ÖNEMLİ’

Diğer kulüp ve topluluklar ile ilişkiniz nasıl? Ortak işler yapıyor musunuz? Kulüplerin ya da öğrencilerin yaşadığı sorunlara dair ortak buluşmalar, yan yana gelme planlarınız oldu mu?

Demokratik, özgür, özerk ve bilimsel üniversite kavramından uzak tutulan yaşam alanlarımızın bu derece gasbedilmeye, abluka altına alınmaya çalışıldığı ve bu yüzden birlikte hareket etmemizin önemli olduğu bu günlerde bizlerin topluluklar olarak ortak çalışmalar yapmamız; bir araya gelip bir şeyleri tartışıyor ve dayanışmada bulunuyor olmamızdan ötürü oldukça önemli. Özellikle evlere kapandığımız bu karantina sürecinde yaşadığımız sıkıntılar ve bunalmışlığımız aşikar. Bir de bunun üzerine her alandan üzerimize gelinmekte ve üniversite gençliği sindirilmeye çalışılmakta. Biz HÜKÇAT olarak da yüz yüze öğrenim döneminde olduğu gibi pandemide de okulumuzdaki çeşitli topluluklarla bir araya gelip bir şeyler üretmek ve tartışmak adına sosyal medyadan ortak etkinlikler düzenledik. HÜNEDİO diye bir sayfa oluşturduk ve bu sayfayı toplulukların birbiriyle iş yapabildiği ve kendi etkinliklerini bu sayfa üzerinden gerçekleştirebileceği şekilde kullandık. Yine bu seneki oryantasyon döneminin online olması sebebiyle HÜKÇAT Instagram hesabından canlı yayınlarda hem belirlediğimiz konular üzerine konuştuk hem de topluluk tanıtımları yaptık.

Şu anda neredeyse bütün üniversitelerde öğrenciler olarak haklarımızı tehdit eden dayatmalarla karşılaşmaktayız. Söz hakkımızın elimizden alınmaya çalışıldığı ve karar mekanizmalarında yer almadığımız bu işleyişte toplulukların yeri daha fazla artmakta. Bu yüzden öğrenci temsiliyetinin odak noktasında yer alan öğrenci toplulukları bizlerin sesini yükseltebilmesi açısından kürsü niteliğinde. Dolayısıyla topluluklar olarak ortak etkinliklerle bu alanları genişletmemiz önemli bir noktada. Biz de bunun için çeşitli etkinliklerde bir araya gelmek sözümüzü birlikte söylemek için çaba sarf ediyoruz.

Fotoğraf: Ekmek ve Gül

TÜM HAKLARIMIZI SAVUNDUĞUMUZ BİR DAYANIŞMA

Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin demokratik üniversite talebi mücadelesini nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu süreçte Boğaziçi Üniversitesi LGBTİ+ Çalışmaları Kulübü ve Kadın Araştırmaları Kulübüne yönelik yapılan müdahaleyi nasıl değerlendiriyorsunuz?

Boğaziçili arkadaşlarımızın, akademisyenlerin ve emekçilerinin haklı direnişlerini destekliyoruz. Boğaziçi direnişi artık sadece bir Boğaziçi direnişi olmamakla beraber, bugüne kadar yok sayılan, suiistimal edilen tüm haklarımızı savunduğumuz bir dayanışmadır. Yapılan müdahalelerle de LGBTİ+’lar çeşitli bahanelerle ötekileştirilip açık hedef haline getirilmektedirler. Ülke politikasında çeşitli çıkarları korumak için yapılan ötekileştirmeler üniversitelerde de aynı işleyişle devam ettirilmeye çalışılmakta ve bilimsel ve demokratik olması gereken üniversitelerin gerici ve antidemokratik bir yerde konumlandırılmaya çalışıldığını görmekteyiz. Fakat bu saldırı ve nefret suçlarına karşı Boğaziçili arkadaşlarımızın yanındayız.

Kadınların haklarına yönelik saldırılar artıyor, LGBTİ’ler hedefe konuyor. Topluluklar ve kulüpler üniversite yönetimleri tarafından baskılanıyor. Bu süreçte Kadın Araştırmaları Kulüplerinin, Toplumsal Cinsiyet Topluluklarının, LGBTİ Topluluklarının birlikte mücadele etmesi için ne yapmak gerekiyor, neler yapılabilir?

Üniversitelerde bu topluluklara yönelik karşıt yaptırımlar ya da tepkiler bulunuyor. Kampüslerde stand açmalara koyulan yasaklardan tutalım da herhangi bir etkinlik için bürokratik anlamda problem çıkarıp süreci uzatmalara, hatta etkinliklere izin verilmemesine kadar müdahaleler gerçekleşmekte. Bunun yanında okuldaki gerici unsurların da saldırılarına okul yönetimlerinin de yol açıcı tutumları şu an açısından okullarımızda karşılaştığımız şeyler. Bunun için bu topluluklar etkinliklerde, kampüslerde ya da tartışmalarda daha çok yan yana gelebilir. Ortak yapılan sosyal medya canlı yayınları, bu konulara dair ortak metinler hazırlamak ve imzacı olmak veya somut anlamda yan yana gelerek çalışmalar düzenlemek bir dayanışma niteliği taşımaktadır. Böylece üniversiteler içerisinde geniş bir yankı bulunabilir.

Instagram: @hukcat
Twitter: @hukcat
Facebook: /hukcato

Manşet Fotoğraf: HÜKÇAT Arşivi

Dosyadaki tüm yazılara ulaşmak için tıklayın: Üniversitelerdeki Kadın ve LGBTİ Toplulukları tartışıyor

İlgili haberler
ÇÜ Kadın Çalışmaları Topluluğu: ‘Sorunlarımızı bir...

Çukurova Üniversitesi Kadın Çalışmaları Topluluğunun yaptığı çalışmalar üniversiteli genç kadınların...

İAÜ Kadın Araştırmaları Kulübü: ‘Özgün mücadele bi...

Yaptığı çalışmalar, üniversitede kurduğu dayanışma ağı, varlığının üyesi olmayan üniversiteli genç k...

Uludağ Üniversitesi Kadın Çalışmaları Topluluğu: ‘...

Pandemi sürecinde de çalışmalarına devam eden Uludağ Üniversitesi Kadın Çalışmaları Topluluğu yaptık...