Diyanet-Sen Başkanına soruyoruz!
‘Müftülere nikah yetkisi verilmesini 10 yıldır toplu sözleşme masasına taşıyoruz. Düzenleme kadınların mağduriyetini giderecek. Karşı çıkanlar malum çevrelerdir’ diyen başkana sorularımız var:

Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı ve Diyanet-Sen Genel Başkanı Mehmet Bayraktutar müftülüklere nikah yetkisi verilmesinin “kadın hakları için çok önemli bir düzenleme” olduğunu söyledi. Bayraktutar’ın açıklamasına göre Diyanet- Sen bu yetkinin verilmesini 2007 yılından bu yana ısrarlı bir biçimde toplu sözleşme masasına taşımış.
Tasarıya karşı çıkanlar hakkında ise “yıllardır her fırsatta milletimizin dini değerlerini ötekileştirme ve kavga sebebi yapmaya kalkanlar müftülerimize nikah kıyma yetkisi verilmesi mevzusunu da kavgaya dönüştürmek için fırsat kolluyorlar.” diyen Bayraktutar’a sorularımız var. Önce açıklamalarına bakalım:

Mehmet Bayraktutar diyor ki:
- Diyanet-Sen, vatandaşların nikah töreninde müftülere verilecek yetki ile bu görevin yerine getirilebileceğini 10 yıldır dile getiriyor. Bu düzenlemeyle belli kesimlerin Müslüman toplumun içinde yaşadıklarını unutmuş olarak, hala din adamlarına karşı bir duruş sergilemeleri üzücü bir durumdur.
- Müftülere yönelik bu negatif tutumun işle ilgili değil, ideolojik bir yaklaşımın ürünü olduğu anlaşılmaktadır. Nitekim düzenlemeyi bir soruna dönüştürenlerin sık sık medeni hukukun yanında İslam hukuku uygulamasıyla bir çift hukuklu sistemin ortaya çıkacağı yönündeki iddiaları bu ideolojik yaklaşımı bütün açıklığıyla ortaya koymaktadır.

Müftülere nikah yetkisinin neden kadınların medeni haklarının tırpanlanması anlamına gelecek? Medeni hukukta kara delik: Müftülere nikah yetkisi 

- Yıllardır her fırsatta milletimizin dini değerlerini ötekileştirme ve kavga sebebi yapmaya kalkanlar müftülerimize nikah kıyma yetkisi verilmesi mevzusunu da kavgaya dönüştürmek için fırsat kolluyorlar. Sadece nikah meselesi değil milletin bütün değerleri ile kavgalı olan, bağcıyı dövmekten üzüm yemeye fırsat bulamayan bu zihniyetin bağı da bağcıyı da tarumar ettikleri yıllardır tecrübe ettiğimiz bir durumdur.
- Sorun olarak görülmek istenen düzenleme basit bir ihtiyaçtan doğmuştur. Resmi nikahın yanında dini nikahın da olmasını isteyen vatandaşlara müftülerin nikah işlemini yapmasını sağlayarak tek işlemde işi bitirmektir. Resmi kayıtlara girmeyen nikahların kadının haklarını korumadığı, bilakis bir istismar ve mağduriyet alanı ürettiği açıktır. Düzenleme kadının hakkını korumaya dönük son derece işlevseldir ve çok önemli bir sorunu çözüme kavuşturmaktadır. Düzenlemeyle çocuk yaşta evlilikleri veya çoğul evliliği teşvik edeceği şeklindeki iddialar kara propagandadan başka bir şey değildir.
- İki başlı nikah, kayıtsızlığı beraberinde getirdiğinden, müftülerin nikah yetkisi kayıtsızlığı da sona erdirecektir. Böylece kayıtsızlığın ortaya çıkardığı istismar ve mağduriyetler de ortadan kaldırılmış olacaktır.
- Konuyu saptırmak, milletin kafasında soru işaretleri oluşturarak konuyu bir problem haline getirmek malum çevrelerin bildik taktiklerinden başka bir şey değildir. 

SORUYORUZ:
- Resmi kayıtlara girmeyen nikahlar kadın haklarını korumuyorsa, hatta istismar ve mağduriyet alanı üretiyorsa devletin resmi görevlileri olan din görevlileri bu nikahları kimden dayanak alarak kıyıyorlardı? Bu nikahları kıyanlar hakkında neden hiçbir işlem yapılmadı ve bu istismara, mağduriyete neden bu zamana kadar göz yumuldu?
- Eğer iki başlı nikah kayıtsızlığı beraberinde getiriyorsa bu kayıtsızlığa alet olan imamlar ve din adamları görevlerini kötüye kullanmış olmuyorlar mı?
- Bir sendika toplumsal mutabakatın olmadığı, özellikle kadınların haklarını tartışmaya açan ama kadınların görüşünün alınmadığı böylesi bir konuyu nasıl toplu sözleşme masasına getirebilir? Bu kararın Diyanet-Sen üyesi din görevlilerinin özlük hakları açısından nasıl bir karşılığı vardır? 


İlgili haberler
Müftülere resmi nikâh yetkisi... Bu daha başlangıç...

Müftülüklere resmi nikâh yetkisi medeni haklar açısından yapılacak bütüncül değişikliklerin önemli b...

Kız çocuklarının hayatını karartmaya kimsenin hakk...

13 yaşında zorla, kendinden çok büyük biriyle evlendirilen Gülseren Bahadır, müftülere nikah yetkisi...

Dini nikahta yüzde 97 gerçeği bize ne söylüyor?

Müftülüklere nikah yetkisini tartışırken, buna karşı çıkışın gerekçelerini ortaya koyup bunu geniş k...