Aile ve Milli Eğitim Bakanlıklarının bütçesi Meclisteydi
Meclis Genel Kurulunda Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Millî Eğitim Bakanlığının bütçesi görüşüldü. Genel Kurul sonunda, yapılan itirazlara, rağmen Aile ve Eğitim Bakanlığının bütçesi kabul edildi

2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2022 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi üzerindeki görüşmelere devam edildi. Bugün Meclis Genel Kurulunda Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Millî Eğitim Bakanlığı, Yükseköğretim Kurulu, Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığı, Yükseköğretim Kalite Kurulu ve üniversitelerin bütçe ve kesin hesapları tartışılıyor. Genel Kurul sırasında, Meclisteki parti gruplarına altmışar dakika, kişisel olarak konuşmak isteyen milletvekillerine ise beşer dakika söz verildi. Yürütme adına Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş ve Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin de Genel Kurulda bulundu.

BİR YANDAN YOKSULLAŞTIR BİR YANDAN YARDIMA BAĞLA

Saadet Partisi grubu adına ilk sözü alan Saadet Partisi İstanbul Milletvekili İsa Mesih Şahin, PİSA 2022 sonuçlarını hatırlatarak, eğitim sisteminin niteliğindeki sorunlara ve öğretmen atamalarına işaret etti. Şahin, iktidarın ideolojik yaklaşımını eğitim sistemine entegre etmeye çalıştığını vurguladı.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı 2024 bütçesi hakkında söz alan Saadet Partisi Denizli Milletvekili Sema Silkin Ün, ülke servetinin yüzde 40’lık bir kısmının nüfusun sadece yüzde 1’lik kesiminin elinde tutulduğunu söyledikten sonra “Kuzulara şah olan kurdun bile yapamayacağı taksimi bu iktidar yapıyor maalesef, yoksulluğumuzu da kabul etmiyor üstelik. Bir Bakan çıkıp Türkiye'de aşırı yoksulluğun olmadığını söyleyebiliyor mesela. Biz bu Bakanlarla aynı ülkede yaşayıp yaşamadığımızı teyit etme ihtiyacı duyuyoruz.” dedi. Aile Bakanlığının yardım alan aile sayısına dair verilerini paylaşan Ün, yardım alan aile sayısının son 4 yılda 4 kat arttığını 11 milyon 370 bin kişinin yardıma muhtaç hale geldiğini söyledi. Son beş yıl içinde yaratılan bu tabloya karşılık Hükümet yetkililerinin yardımlarla övündüğünü söyleyen Ün, “Bir yandan fakirleştirip diğer yandan büyüyecek tepkileri azaltmak için cüzi yardımlarda bulunmak halkın hazinesini bir türlü har vurup harman savurmaktır.” dedi.

‘CEMAAT VE TARİKAT OKULLARINI KİM DENETLİYOR?’

İYİ Parti grubu adına söz alan İYİP Ankara Milletvekili Yüksel Arslan; yoksulların, kadınların, yaşlıların sorunlarının “Yaparsa AK Parti yapar” sözüyle çözüleceğinin hükümetin bir zamanlar vaadi olduğunu ancak 2023 Türkiye’sini yoksulluğa, eşitsizliğe sürükleyenin yine AKP olduğunu dile getirdi. Aile Bakanlığının bugüne kadar ki politikalarının onları umutsuzluğa sevk ettiğini söyleyen Arslan, boşanma sayılarının artışının ekonomik durumla doğrudan ilişkili olduğunu ve bu sorunlar çözülmediği sürece ailenin korunamayacağını vurguladı. Bu yüzden Aile Bakanlığının bütçesinin yeterli olmadığı, yoksullukla mücadele ve sosyal yardımlaşma programı için de bütçe artışının uygulanması gerektiğini savundu.

Daha sonra söz alan İYİP Manisa Milletvekili Şenol Sunat, ülkede 23 milyonu aşkın çocuk nüfusun olduğunu ve var olan yoksulluktan kadın ve çocukların daha fazla etkilendiğini belirtti. Çocukların büyük çoğunluğunun kahvaltı yapmadan okula aç gittiğini belirten Sunat, “Aynı iktidarın 9’uncu Bakanı Sayın Tekin, ‘Okulumda sağlıklı besleniyorum.’ sloganıyla yeni süreçler geliştirdik diyor. Sağlıklı beslenme kültürünü geliştiriyorlarmış; trajikomik bir durum ekmek bulamıyorsanız pasta yiyin der gibi Sayın Bakan. Çocuklarımız aç, aç; Sayın Bakan, farkında mısınız?” dedi. Bütçe kalemlerinde bir öğün yemek olmadığına dikkat çeken Sunat, “Hani geçen dönem 5 milyon çocuğa yemek verileceği ifade edilmişti. Bakan Özer zamanında bırakın onu, okul öncesi eğitimde velilerden alınan eğitime katkı payları kaldırılmıştı o dönem, ekim ayında yapılan mevzuat düzenlemesiyle aidatların yeniden zorunlu hâle getirilmesinin nedeni ne Sayın Bakan?” diye sordu. Konuşmasına devam eden Sunat, eğitimin gericileştirilmesine dair Bakan Tekin’e sordu, “Sayın Tekin, tarikat ve cemaatlerin merdiven altı sübyan okulları olarak ne idiği belirsiz okulları denetliyor musunuz? Bir kere daha buradan sormak istiyorum. Pıtrak gibi açılan kurslar, özel okullar ve devlet okullarımız, bunları kim denetliyor?”.

ŞİDDET SADECE BİR RUH SAĞLIĞI MESELESİ OLARAK ELE ALINDI

MHP adına söz alan MHP Çankırı Milletvekili Pelin Yılık, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bütçesini desteklediklerini söyledi. Modernleşme, küreselleşme gibi süreçlerin geniş aileyi çekirdek aileye dönüştürmesi, boşanmadaki artış gibi sorunlara karşı aile kurumunun güçlendirilmesi gerektiğini söyleyen Yılık, aileyi zayıflatıcı unsurlar ortadan kaldırılmalıdır dedi. Ailenin korunması ve şiddetin önlenmesi için kapsamlı bir ruh sağlığı yasasına ihtiyaç olduğunu belirten Yılık, şiddetin diğer boyutlarını görmezden gelerek ruhsal ve psikolojik yönünün analiz edilmesinin gerektiğini belirtti. “ Milliyetçi Hareket Partisi olarak mutlu kadının huzurlu Türkiye'nin teminatı olacağına inanıyoruz.” diyen Yılık, kadın istihdamının daha maaliyetli olduğunu söyleyerek doğum ve hamilelik izni, emzirme süreleri vb. durumların istihdamı olumsuz etkilediği ve gerekli önlemlerin alınması gerektiğini söyledi.

Daha sonra söz alan MHP Adana Milletvekili Ayşe Sibel Ersoy, gençlerin devlete borçlanmasını temel alan Aile ve Gençlik Fonunu överek, gençlerin gelecekten kaygı duymadan evlenebilmesinin amaçlandığını dile getirdi. MHP Isparta Milletvekili Hasan Basri Sönmez ise “Millî ve manevi değerlerimizi hedef alan yayın, film, dizilerin toplumsal hayatımızı zehirlemesine fırsat vermemeliyiz.” dedi.

KORUNMAYA ÇALIŞAN AİLEDE 253 KADIN KATLEDİLDİ

Halkların Eşitlik ve Demokratik Partisi (DEM) grubu adına konuşan DEM Diyarbakır Milletvekili Halide Türkoğlu, “Bugün Bakanlığa ayrılan bütçenin içeriği biz kadınlar açısından itirazımızı daha fazla yükseltmemizin gerekçesidir.” dedi. Bütçenin, ikitdarın kadın düşmanı karakterini temsil ettiğini ifade eden Türkoğlu, Bakanlığın derdinin aile içi şiddeti önlemek ve kadını korumak değil kadınların katledildikleri aileyi korumak olduğunu söyledi. 6284’ü işaret eden Türkoğlu, “Doğrudur, 6284 sayılı bir Kanun var bu ülkede, uygulanmayan bir kanun, bizzat bu iktidar tarafından her bir maddesinin parça parça hedef alındığı bir kanun. Bu kanun uygulanıyor olsaydı sadece bu yılın ilk on ayında 253 kadın katledilmezdi, sadece kasım ayında 33 kadın katledildi. Sizin övdüğünüz, güçlendirdiğiniz “Sahip çıkıyoruz.” dediğiniz ailelerin içerisinde kasım ayında 23 kadın katledildi.” dedi. Verilen yardımlarla övünüldüğünü ancak aslında utanılması gerektiğini ifade eden Türkoğlu, “ ‘Kadın yoksulluğunu, kadın işsizliğini biz derinleştirdik, kadın emeğini yok saydık, biz bu utancın sahibiz.’ demeye dilleri varmamış. Utanın ya, utanın! Bir kez daha uyarıyoruz: Kadınları yardım edecek varlıklar olarak görmenize, normal şartlardaki hakları olan destekleri bir lütufmuş gibi sunmanıza izin vermeyeceğiz.” dedi.

Türkoğlu, çocuklarıyla birlikte cezaevinde kalan kadınların ekonomik sorunlarını sorduklarında hükümetten psikososyal destek veriyoruz cevabını aldıklarını söyleyerek cezaevlerindeki kadınların sorunlarının göz ardı edildiğini söyledi.

BAKANLIĞIN İSTEĞİ ESNEK ÇALIŞMA

Bakanlığın “Kadınlar için uzaktan ve esnek çalışma modelleri üzerinden çalışıyoruz.” sözünü hatırlatan Türkoğlu, “Sakın ola sakın kadınlar için esnek çalışma modelini kadınların iş ve ev arasında bir tercih zorunluluğu olduğu varsayımıyla tasarlamaya kalkışmayın, kadınları karşınızda bulursunuz.” diyerek, tasarlanan modelin kreş hizmeti ve bakım hizmetlerini kapsaması gerektiğini vurguladı. Bu şekilde bir model tasarlanmadığı sürece kadınların güçlenmesinden ziyade kadın emeğinin daha esnek ve güvencesiz olacağını vurguladı.

Gülistan Doku’ nun nerede olduğunu yeniden soran Türkoğlu, kadına yönelik şiddet ve çocuğa yönelik istismarın cezasızlıkla ödüllendirildiğini ve bu suçların iktidar tarafından meşrulaştırıldığını ifade etti ve kadınların talebinin kadın mücadelesi ile kurulacak bir kadın bakanlığı olduğunu vurguladı. Türkoğlu’ndan sonra kısa bir söz alan Meral Danış Beştaş, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bütçesinin yanı sıra MEB bütçesinin de konuşulduğunu ancak Milli Eğitim Bakanının yerinde olmadığını ifade etti.

Daha sonra söz alan DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Adalet Kaya, Aile Bakanlığının temel görevlerinden biri olan kadının sosyal haklarının korunması görevini dahi yerine getirmeyerek nafaka hakkına göz diktiğinin altını çizdi. İstanbul Sözleşmesi’nden çıkış sürecini yeniden hatırlatan Kaya, 25 Kasım günü yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Genelgesiyle 2006/17 sayılı Başbakanlık Genelgesi’ nin yine Erdoğan tarafından yürürlükten kaldırıldığını ifade etti. Kadına yönelik şiddetle mücadele ismiyle yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Genelgesi’nin, kadınların haklarını budayan partilerin göz boyamasından öteye gitmediğini söyleyen Kaya, “Ancak gerçeklerin farkında olan kadınlar hayatlarına, haklarına, kazanımlarına sahip çıkmaya devam edecek, İstanbul Sözleşmesi’ni geri almak ve var olan yasaları koruyup uygulatmak için mücadeleden asla vazgeçmeyecekler.” dedi.

AÇ VE DEPREMDEN ETKİLENEN ÇOCUKLARA AKP VE MHP’DEN RET

DEM Parti Van Milletvekili Gülcan Kaçmaz Sayyiğit, Milli Eğitim Bakanlığı söz konusu olduğunda ortada bir yıkım gördüklerini ifade etti. Deprem bölgesindeki eğitim durumundan bahseden Sayyiğit, DEM Partisi olarak deprem bölgesindeki çocukların eğitim gördükleri alanların denetlenmesi ve psikososyal destek başta olmak üzere temel ihtiyaçların karşılanması için MEB bütçesinin arttırılması için önerge verdiklerini ancak bu önergenin MHP ve AKP oylarıyla reddedildiğini vurguladı.

Çocukların dengeli ve yeterli beslenme sorununa vurgu yapan Sayyiğit TÜİK’in verilerini paylaşarak, “Türkiye'de 0-17 yaş arası 9,4 milyon çocuk yani neredeyse her 2 çocuktan 1’i, yoksulluk koşulları içinde yetersiz beslenmekte ve sosyal dışlanma riski altında.” dedi. Sağlık Bakanı Koca’nın da kendi sosyal medya hesabında çocukların dengeli beslenmesi için 3 ana ve en az 2 ara öğüne ihtiyaç duyduğunu açıkladığını söyleyen Sayyiğit, “Hadi, bizleri dinlemiyorsunuz, bari kendi Bakanınızı dinleyin, ona göre hareket edin çünkü önemli bir kısmının kahvaltı dahi yapamadan okula gittiği ve okulda yemek yiyemeden bir günü bitirdiği çocukların ülkesiyiz maalesef.” dedi. 19 milyon öğrenciden 1 milyon 778 bin 245 öğrenciye beslenme desteği verildiğini söyleyen Sayyiğit, eğitimin tüm aşamalarında ücretsiz okul yemeği verilmesi için önerge verdiklerini ancak önergenin AKP ve MHP oylarıyla reddedildiğini söyledi.

KIZ ÇOCUKLARI KARMA EĞİTİMDEN DEĞİL YOKSULLUKTAN OKUYAMIYOR

Eğitimin niteliğinin gittikçe gericileştiğini ifade eden Sayyiğit, “ÇEDES ve benzeri uygulamalarla, projelerle “değerler eğitimi” adı altında öğrenciler âdeta cemaatlerin ve tarikatların insan kaynağına dönüştürülmüş durumda.” dedi. Anadilde eğitim hakkının sağlanmadığının altını çizen Sayyiğit, “Bir halka kendi öz toprağında ana dilinin seçmeli olarak okutulmasının bir utanç olması bir yana seçmeli Kürtçe dersler bile işlevsizleştirildiği için yedi yılda dersi seçen öğrenci sayısı 80 binden 23 bine kadar düştü, burada da sizin yaptığınız bilinçli politikalar var.” dedi.

DEM Parti Bitlis Milletvekili Semra Çağlar Gökalp, eğitim dışında kalan çocukları hatırlatarak, çocuk işçiliğinin yaygınlaştığını vurguladı. “Sayın Bakan, Türkiye'de yoksulluktan çalışmak zorunda kalıp eğitim dışında kalan çocuk sayısından haberdar mısınız? Çocuk yoksulluğu ve çocukların işçileştirilmesiyle mücadele etme gibi bir planlamanız var mı?” diye soran Gökalp, çocuk yoksulluğunun başta kız çocukları olmak üzere binlerce çocuğu eğitimin dışına attığını söyledi. Karma eğitim karşıtı tartışmalara dair ise Gökalp, “Yani Bakan Bey’in iddia ettiği gibi, kız çocukları karma eğitimden değil, yoksulluktan okuyamıyor. Gerçeği yansıtmayan okullaşma oranlarıyla bu sonuçların yaratacağı tehlikeyi önleyemezsiniz. Bu sebeple, eğitim kalitesi ve okullaşma oranının yükseltilmesi ancak ve ancak çocuk yoksulluğu ve çocukların işçileştirilmesiyle mücadele kapsamında ücretsiz eğitim, sağlık, barınma, beslenme ve ulaşım gibi temel haklarının devlet tarafından güvence altına alınmasıyla mümkün olabilir.” dedi.

‘YOKSULLUĞU ÇÖZEMEDİNİZ’

CHP grubu adına söz alan Afyonkarahisar Milletvekili Burcu Köksal, “Bir önceki Bakan Mahmut Özer’in okul öncesi 1,5 milyon öğrenciye vermiş olduğu ücretsiz öğün mevcut Bakan Yusuf Tekin döneminde kaldırıldı. Yine, Mahmut Özer, 2023 yılı Mayıs ayında okul öncesi eğitimin ücretsiz olacağını söyledi ama 14 Ekimde şu anki Bakan Yusuf Tekin okul öncesi eğitimde katkı payı uygulaması getirdi.” dedi. Öğrencilerin yoksulluk yüzünden okuldan koptuğunu dile getiren Köksal, “Yirmi bir yıldır yapboz tahtasına döndürdüğünüz eğitimde fırsat eşitliğini sağlayamadınız, yoksulluğu çözemediniz.” dedi.

Hiranur Davasını hatırlatan Köksal, “Bu ülkede 6 yaşındaki bir çocuk “evlilik” adı altında yıllarca istismara uğradı, kamuoyunun tepkisi üzerine konuya el atıldı. Bir Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanımız var, “6284’ün uygulanmasını kadınlar istemiyor.” diyebiliyor.” dedi. Aile Bakanına kız çocuklarına yönelik evlilik adı altında istismar sürerken 6284’ün kaldırılmasını nasıl savunduğunu soran Köksal, Bakanlığa bağlı sevgi evlerindeki denetimsizlikten bahsederek, çocukların 18’ini doldurur doldurmaz evden atıldığını söyledi. Hem Milli Eğitim Bakanlığı hem de Aile Bakanlığının bütçesinin neresinden tutulursa tutulsun elde kaldığını ifade eden Köksal, “Bu bütçe, öğretmene, öğrenciye, yaşlıya, gence, işçiye, emekliye, esnafa, memura, çiftçiye, iş insanına, ev kadınına, işsize, kısacası vatandaşa ihanetin bütçesidir.” dedi.

Daha sonra söz alan CHP Ankara Milletvekili Aylin Yaman, Aile Bakanlığının bütçesinin hükümetin açıkladığı 12. Kalkınma Planı’ndaki hedeflerle de uyuşmadığını dile getirerek, bütçenin son derece yetersiz olduğunu vurguladı. Yaman, bütçenin engelli ve yaşlılara yönelik payına dikkat çekerek, “Güven vermekten uzak, yoksulluğun daha da artacağının bir resmî belgesi ve kırılgan gruplara özensizliğin bir belgesi olduğu için böyle bir bütçeyi kabul etmemiz mümkün değil.” dedi.

‘KADINLAR ÖLÜRKEN ONLAR GÜLÜYOR’

Söz alan CHP Muğla Milletvekili Gizem Özcan ise kadın cinayetleri ve iş cinayetinde öldürülen kadınlara dair verileri paylaştı. Özcan 2023’ün ilk 11 ayında 286 kadın cinayeti ve 218 şüpheli kadın ölümü olduğunu belirtirken 142 kadının da iş cinayetinde öldürüldüğünü söyledi. Sosyal devletin boş bıraktığı alanların kadınların görünmeyen emeğiyle doldurulduğunu söylerken CHP Afyonkarahisar Milletvekili Burcu Köksal’ın Genel Kurulda gülen milletvekillerini kastederek “Kadınlar ölürken gülüyorlar.” demesiyle AKP Grup Başkan Vekili Özlem Zengin “Bize laf atamazsınız” diyerek tartışmaya girdi. Tartışma sırasında birçok milletvekili “Gülünecek bir şey mi var?” diyerek tepki gösterdi. Bunun üzerine AKP Milletvekilleri Genel Kurulu terk etti.

Konuşmasına devam eden Özcan, ev içi bakım işlerinin kadınların istihdamına engel olduğuna vurgu yaparak Aile Bakanlığının etkin bir gündüz bakım evi, kreş politikasına sahip olup olmadığını sordu. İş bulan kadınların da güvencesiz ve kayıt dışı işlerde istihdam edildiğini söyleyen Özcan, “Merkez Bankasının Sayın Başkanı Gaye Erkan diyor ki: “Biz İstanbul'da ev bulamadık, müthiş pahalı; annemlere yerleştik, onların yanında kalıyoruz.” Ya, Merkez Bankası Başkanının aldığının onda 1’i maaşla hayatını geçindirmek zorunda olan kadınlar, emekçiler, öğrenciler, asgari ücretlilerle ne yapacak Sayın Bakan?” dedi. Özcan'ın sözleri bittikten sonra AKP Milletvekilleri Genel Kurul'a girerek kürsüyü işgal etti.

EĞİTİMDE DİNCİLİK VE PİYASACILIK

CHP adına söz alan İstanbul Milletvekili Suat Özçağdaş MEB bütçesine dair, “Yirmi bir yıllık dönemde eğitim sistemi bilerek ve isteyerek siyasallaştırıldı, dinselleştirildi ve iktidarın ideolojik hedefleri için araç hâline getirildi. Dindar ve kindar nesiller yetiştirmek için eğitim araçsallaştırıldı, Millî Eğitim Bakanlığının tecrübeli ve nitelikli kadroları yok edildi, eğitimin niteliği her geçen gün azaldı, piyasacı eğitim anlayışı hâkim oldu, kamusal ve parasız eğitimden uzaklaşıldı, nitelikli eğitim özel okullardan satın alınır hâle geldi.” dedi. Bütçede eğitimin payının yüzde 14,56’ya gerilediğini söyleyen Özçağdaş, 4+4+4 sistemiyle birlikte okullaşma oranlarının da azaldığını vurguladı. Deprem bölgesinde konteyner okulların hala birçok yerde kurulmadığını söyleyen Özçağdaş, “Sıcak yemek verilemiyor, kırtasiye yardımı yapılamıyor, özel okulda çalışırken işsiz kalan eğitimcilerin mağduriyetleri giderilmiyor.” dedi.

CHP’li vekillerden sonra söz alan AKP Grup Başkan Vekili Özlem Zengin, CHP’li vekillerin söylediklerine cevap vermek istediğini söyleyerek kadınlara yönelik konuşan milletvekillerinin kadın olmasını ayrımcılık olarak değerlendirdi. Zengin, Aile Bakanının 6284’ün kaldırılmasına dair Aile Bakanı ve kendi sözleri arasında bir çelişki bulunduğunun iddia edildiğini söyledikten sonra CHP’li Köksal, Bakanın “Kadınlar kaldırılmasını istiyor.” dediğini ifade etti. Aile Bakanı Göktaş, sözlerinin çarpıtıldığını iddia etti. Tartışmanın ilerleyen dakikalarında AKP Bursa Milletvekili Mustafa Varank tartışmaya katılarak CHP’li Köksal’a “Sen üslup öğren biraz. Ben öğretirim sana...Sen gel.” dedi. Köksal, “Oradan tehdit etmekle olmuyor, ben yerimdeyim, oradan tehditle olmuyor. Bir kadını utanmadan tehdit ediyor.” diyerek tepki gösterdi.

AKP’NİN İLÜZYONU

AKP grubu adına ilk sözü alan Eskişehir Milletvekili Ayşen Gürcan, Aile Sosyal Destek Programı ile 7 milyon haneye ulaşıldığını iddia ederken, doğum ve vefat yardımları, doğal gaz desteği vb. projelerden bahsetti. Daha sonra söz alan Düzce Milletvekili Ercan Öztürk, yardım alan vatandaşların sayısının artmasına yönelik eleştirilere, “Şu anda 47 çeşit yardım var. Yani güçlü Türkiye, kendi kaynaklarını kendisi değerlendiren Türkiye ve bu kaynakları da vatandaşıyla paylaşan bir Türkiye var.” diyerek cevap verdi.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bütçesine dair söz alan Fatma Serap Ekmekci, Bakanlığın çocukların yatağa aç girmemesi ve kadınların sosyal hayatın her alanında erkeklerle eşit olabilmesi için çalıştığını iddia etti. Kadın haklarının hukuki alanda güçlendirilmesinin olmazsa olmaz olduğunu söyleyen Ekmekci, “Anayasa, Türk Medeni Kanunu, İş Kanunu, Türk Ceza Kanunu, Belediyeler Kanunu, Gelir Vergisi Kanunlarında devrim niteliğindeki düzenlemelerle yasaları kadınlar lehine dönüştürdük.” dedi. Ekmekci 2002’deki verilerle 2023’ü kıyaslayarak, açılan kadın konukevi sayısının 8’den 149’a çıktığını vurguladı.

MEB bütçesinde dair söz alan Konya Milletvekili Orhan Erdem, kendisinden önce söz alarak eğitimdeki sorunları dile getiren milletvekillerine yanıt vermeyerek ders kitaplarının ücretsiz olması, eğitime erişim önündeki tüm engellerin kaldırılması gibi uygulamaların AKP döneminde gerçekleştiğini söyledi. Yine MEB için söz alan AKP Sivas Milletvekili Rukiye Toy, 2023 PİSA sonuçlarındaki başarısızlığa rağmen, eğitim sisteminde öğrenci artsa da kalitenin düşmediğini söyleyerek ülkenin PİSA ve TIMSS performansının önemli ölçüde arttığını iddia etti.

AİLE BAKANINA GÖRE HER ŞEY YOLUNDA

AKP’li milletvekillerinden sonra söz alan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, 6 Şubat depremlerinden bahsederek, “Depremin meydana geldiği ilk andan itibaren devletimiz sahada milletimizin yanında oldu. Tüm kurumlarımızla üstün bir gayret göstererek gece gündüz demeden her türlü yardımı vatandaşlarımıza ulaştırdık.” dedi. Türkiye Yüzyılı’nın herkes için fırsat eşitliği ve hak temelli sosyal adalet anlayışının tesis edileceği bir yüzyıl olacağını söyleyen bu hedefin kök salacağı yerin aile olduğunu belirtti. Aileye yönelik tehditlere karşı duruşlarının net olduğunu söyleyen Göktaş, “Aile bağlarımızı sarsacak yaklaşım ve uygulamalara karşı teyakkuzda olmaya devam edeceğiz.” dedi. 8. Aile Şura’sını geniş bir katılımla gerçekleştirdiklerini söyleyen Göktaş, kurulacak aile enstitüsüyle akademik çalışmalara da yön vereceklerini duyurdu. Uluslararası alanda da aileyi güçlendirmek için çalışma yürüttüklerini belirten Göktaş, “Bu kapsamda Türk devletleriyle yapacağımız Türk Dünyası Aile Bakanları Zirvesi ve Türk Dünyası Aile Çalıştayı’yla aile odaklı hizmet, eğitim ve araştırma konularında iş birliklerimizi geliştireceğiz.” dedi.

Kadınların ekonomik ve sosyal anlamda güçlendirildiği ancak yeterli olmadığını belirten Göktaş, mahalle odaklı kreş modelini uygulamaya koyacaklarını söyledi. Buna ek olarak, “0-3 yaş dönemi çocuklara bakım ve eğitim hizmeti veren kurumlarımızı Türkiye’nin dört bir yanında yaygınlaştırmayı hedefliyoruz.” dedi. KADES uygulamasına dair konuştuktan sonra Göktaş, kadına yönelik şiddetle mücadelenin siyaset üstü bir mesele olduğunu belirtti.

MİLLİ EĞİTİM BAKANI TEKİN: ‘ŞOVU BAŞKA YERDE YAP’

Aile Bakanından sonra konuşan Milli Eğitim Bakanı Tekin, diğer milletvekillerinin okullaşma oranı ve eğitime erişimde yoksulluğun engel olmasına dair verileri görmezden gelerek, velileri uyardıklarını ve okulda öğrencilerin daha sık bulunmasını sağlayacak önlemler aldıklarını söyledi.

Yaz aylarında bir seçimlik dersler organize ettiklerini söyleyen Tekin, “seçmeli dersler dediğimiz havuzu 3 kategori üzerinde topladık. “İnsan, Toplum ve Bilim” 1’inci kategori “Din, Ahlak ve Değerler Eğitimi” bir başka kategori “Kültür, Sanat ve Spor” 3’ncü kategori olarak çocuklarımızın seçmeli dersleri bu 3 ders başlığından seçmesini arzu ettik.” şeklinde açıkladı. Bu derslerden hangilerinde öğretmen olmadığına dair gelen soruyu ise yanıtlamadı.

Genel Kurul sırasında deprem bölgesinde eğitime dair yaşanan sorunlar ve soruları yanıtsız bırakan Tekin, “Her bir yerleşim yerinde diğer kurum ve kuruluşların iş birliğiyle güvenle kullanılabilecek okul, yurt, pansiyon, öğretmenevi ve benzeri eğitim kurumu binalarımıza depremzede vatandaşlarımızı yerleştirdik.” dedi.

Öğretmenlere beyaz önlük zorunluluğuna dair bir soru sorulmaya çalışılırken çıkan tartışmada Ömer Fethi Gürer’in “Eğitimin canını okudunuz” sözleri karşısında Bakan, “Şovu başka yerde yap” diyerek cevap verdi. Bakan, daha önce 1 öğün yemek kampanyası için toplanan imzaları teslim eden EMEP Milletvekili Sevda Karaca’ya da aynı tepkiyi vermişti.

‘FEDAKAR ANANIN YAŞAMADIĞI HAYATI YİTİP GİDİYOR’

TİP İstanbul Milletvekili Sera Kadıgil bütçelere dair aldığı sözde, Aile Bakanlığı için ayrılan bütçenin 334 milyar lira olduğunu ancak aynı bütçede faiz lobilere ve müteahhitlere ayrılan payın Aile Bakanlığı bütçesini dörde katladığını söyledi.

İktidarın aile politikalarına dair konuşurken AKP’li vekillerin laf atmasıyla bölünen Kadıgil, “Bakın, bu ülkede bu yılın sadece ilk on bir ayında 328 kadın öldürüldü, 328; yüzde 80’inin faili mensubu olduğu kutsal ailesinin erkek bir ferdiydi. Her 3 kadından 1’i işsiz. Çocuklara bakmak ailelerin değil, devletin değil, kadınların işi kabul edildiği için kadınlar çalışamıyor... Saçını süpürge eden fedakâr ana”nın övgülerinizle hiç yaşamadığı hayatı yitip gidiyor.” dedi.

Geçtiğimiz günlerde AKP’nin İsrail ile olan ekonomik ilişkilerini açıklarken hayatını kaybeden Hasan Bitmez’in sözlerini hatırlattıktan sonra Kadıgil, “Çünkü zulme karşı direnmek, doğru bildiğini yüksek sesle haykırmak, “İnsanım.” diyen herkes için artık bir haysiyet meselesidir bu ülkede.” dedi.

1 ÖĞÜN YEMEK TALEBİNE BAKANDAN YANIT: DÜNYADA BAŞKA VAR MI?

CHP’li Ali Mahir Başarır aldığı sözde, Bakanların açlık ve sefaleti konuşamadığını söylerken, “Okul öncesi çocuklara bir öğün yemek vermekten acizsiniz.” dedi. Aile Bakanı Göktaş bunun üzerine dünyanın başka yerinde böyle bir uygulama olup olmadığını sordu. Başarır, “Dünyanın her yerinde veriyorlar, lütfen gezin okulları, lütfen ve seçim vaadiydi Cumhurbaşkanının bu; bunları konuşalım, bunlara cevap verin, anlatıyorsunuz. Öyle bir tablo çizdiniz ki… Ya, biz nerede yaşıyoruz?” diyerek cevap verdi.

Daha sonra söz alarak konuşan DEM Erzurum Milletvekili Meral Danış Beştaş, Aile Bakanlığının neden kadına yönelik şiddetle ilgili verileri gizlediğini sordu. Daha önce Bakanlığın 2014’ten bu yana kadına yönelik şiddete dair resmi rakamları açıklamadığı belirtilmişti. 

DEPREMDE KAYBOLAN ÇOCUKLAR SORUSU CEVAPLANMADI

Konuşmalar bittikten sonra soru cevap oturumuna geçildi. Başlangıçta yoğunluklu olarak AKP’li Milletvekilleri soru sormuş olsa da muhalefetteki milletvekilleri de söz alabildi.

CHP Bursa Milletvekili Nurhayat Altaca Kayışoğlu, Milli Eğitim Bakanına okullarda öğrencilere neden ücretsiz yemek verilmediğini sordu. Bunun yanı sıra ÇEDES programını ve 2023 yılında 2 milyar 566 milyon ödenen vakıfların hangileri olduğunu sordu. Aile Bakanına ise Kayışoğlu, “Yetiştirme yurtlarındaki çocukların uyuşturucu baronları ve fuhuş çetelerinin eline düştüğü iddialarıyla ilgili neler yapıyorsunuz? Kaç çocuk kayboldu?” diye sordu. CHP Tekirdağ Milletvekili Nurten Yontar ise engellilerin çalışma koşullarına dair sorular sorduktan sonra “Sayın Bakan; din, iman edebiyatını bırakıp çocuklarımıza bir öğün yemek vermenizi öneriyorum.” dedi.

Sorulara cevap vermek üzere söz alan Aile Bakanı Göktaş, kadına yönelik şiddet verilerinin gizlenmediğini ifade etti. Bakan sözlerine devam ederken Beştaş depremde kaybolan çocukları sordu. Ancak Bakan bu soruya yanıt vermedi.

BAKAN TEKİN TARİKATLERLE PROTOKOLLERE DEVAM EDECEĞİNİ SÖYLEDİ

Milli Eğitim Bakanı Tekin’ e hangi vakıflara para yatırıldığı sorulduğunda Tekin, STK’larla protokol yaptıklarını söyledi ve şunu ifade etti “Herhangi bir STK'ye tek bir kuruş dahi kaynak ak-ta-rıl-ma-mış-tır; bunu başka nasıl izah edebilirim, bilmiyorum.”. Bakan Tekin “Sizin tarikat, cemaat dediğiniz bizim STK dediğimiz yapılarla toplasanız 10 tane protokolümüz vardır.” dedi. Bu protokolleri yapan kuruluşlara teşekkür eden Bakan Tekin, “Onlarla da protokol yapmaya devam edeceğiz.” dedi. Bakan Tekin, kendisine yöneltiler öğretmen mülakatları, atamalar vb. sorular gibi 1 öğün ücretsiz yemeğin neden kaldırıldığı, neden sağlanmadığına dair sorulara da yanıt vermedi. Oturum sonunda bütçeler detaylı bir şekilde okundu. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı bütçeleri aleyhte verilen beyanlara rağmen Meclisten geçti.


Fotoğraf: TBMM

İlgili haberler
Kadınlar #KadınlaraveÇocuklaraBütçe etiketiyle sos...

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Milli Eğitim Bakanlığı bütçe kanun teklifi görüşmesi öncesi k...

Aile Bakanlığı bütçesinde kadına ayrılan pay binde...

Meclis'te Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşülen Aile ve Sosyal Hizmet Bakanlığı bütçesinde kadının gü...

Ne veliye, ne öğrenciye MEB bütçesi sermayeye, cem...

Mili Eğitim Bakanlığı Bütçesi Mecliste Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşülüyor.