Aile Bakanlığı bütçesinde kadına ayrılan pay binde 8.6!
Meclis'te Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşülen Aile ve Sosyal Hizmet Bakanlığı bütçesinde kadının güçlendirilmesi 8 kalemden sondan ikinci sırada, bakanlık bütçesinin binde 8.6'sına denk düşüyor.

Aile ve Sosyal Hizmet Bakanlığı bütçesi Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşülüyor. 2024 yılı için Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bütçe teklifi 334 milyar 349 milyon 925 bin lira oldu.

Bakanlığın bütçesinin merkezi bütçeden payı yıldan yıla düşüyor. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bütçesi 2022 yılında merkezi bütçenin yüzde 3.77’sini oluştururken 2023 yılında merkezi bütçenin yüzde 3.35’ini oluşturmuş, 2024 yılında ise bakanlık için merkezi bütçeden öngörülen oran yüzde 3.01.

KADININ GÜÇLENDİRİLMESİNE AYRILAN PAY 8 KALEMDE SONDAN İKİNCİ

Bakanlık bütçesinde öncelik kadınların güçlendirilmesine değil, ailenin güçlendirilmesine veriliyor. “Ailenin korunması ve güçlendirilmesi”, “Aktif ve sağlıklı yaşlanma”, “Çocukların korunması ve gelişiminin sağlanması”, “Engellilerin toplumsal hayata katılımı ve özel eğitim”, “Kadının güçlenmesi”, “Şehit yakını ve gaziler”, “Yoksullukla mücadele ve sosyal yardımlaşma”, “Yönetim ve destek programı” başlıklı 8 kalemden oluşan bütçede kadınların güçlendirilmesi bütçeden aldığı 7. sırada. Ailenin korunması ve güçlendirilmesi programına 11 milyar 904 milyon lira ayrılırken kadının güçlendirilmesine ayrılan sadece bütçe 2 milyar 900 milyon lira oldu.

LAF VAR, KAYNAK YOK

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir, Plan ve Bütçe Komisyonunda yaptığı sunumda, “Türkiye'de Kadın Erkek Eşitliğine Duyarlı Planlama ve Bütçeleme Projesi’yle kadın ve erkeklerin farklı öncelik ve ihtiyaçlarını gözeten bir bakış açısını planlama ve bütçelemenin tüm aşamalarına yansıtmayı hedefliyoruz” dedi. Ancak bakanlık bütçesinde kadının güçlendirilmesine ayrılan pay, toplam bakanlık bütçesinin sadece binde 8.67’si ile sınırlı tutuldu.

Bakan Özdemir konuşmasında, Türkiye'de kadına yönelik aile içi şiddet araştırmasının 3’üncüsünü 2024 yılının ilk yarısında yapacaklarını, Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Dördüncü Ulusal Eylem  Planı’yla 2024 yılı faaliyet planlarını da bu hafta sonu kamuoyuyla paylaşacaklarını duyurdu.

Özdemir, “Aileyi güçlü kılmak için tüm paydaşlarımızın katkılarıyla 81 ilde aile çalıştayları gerçekleştirdik. Bu çalıştayları 8. Aile Şurası’yla taçlandırdık. Şura’da alınan kararların Türkiye Yüzyılı hedeflerine ulaşılmasında önemli bir yol haritası olacağına yürekten inanıyorum. Ailenin Güçlenmesi Vizyon Belgesi ve Eylem Planını 2024’ün başında milletimizle paylaşacağız. Aile yapısının ve değerlerinin güçlendirilmesine, ailenin risk ve tehditlerden korunmasına, aile bireylerinin psikososyal durumlarının iyileştirilmesine ilişkin politikalarımıza yön verecek aile enstitüsü ve bilim kurulu kuracağız. Türk devletleriyle aile odaklı hizmet, eğitim, araştırma ve psikososyal destek alanlarında iş birlikleri geliştireceğimiz önemli bir süreci başlattık. Türk Dünyası Aile Bakanları Zirvesi ve Türk Dünyası Aile Çalıştayı için çalışıyoruz” diye konuştu. Ancak geçtiğimiz aylarda 81 ilde gerçekleştirilen aile çalıştaylarına barolar ya hiç davet edilmemiş ya da ‘son dakika’ davet edilmişlerdi.

AİLE VE GENÇLİK FONUYLA KADIN YOKSULLUĞUNA ÇÖZÜM AİLE İŞARET EDİLİYOR

Aile ve Gençlik Fonuna dair de konuşan Bakan Özdemir, “Petrol, doğal gaz ve maden gelirleriyle kurulan aile ve gençlik fonuyla yeni evlilikleri teşvik ederek gençlerimize destek olacağız. Ayrıca, fon aracılığıyla gençlerin girişimlerine, gelişimlerine ve sosyal risklerden korunması projelerine de destek olacağız” dedi. Meclis Genel Kurulunda önceki gün söz alan HEDEP Milletvekili Semra Çağlar Gökalp, bu fonun genç kadın yoksulluğuna bir çözüm olarak aile kurumunu sunduğunu ve devletin sorumluluğunu aile kurumu üzerinden bireylere yüklediğini vurgulamış, “Aile ve Gençlik Fonu’nun kuruluş amacı ve işleyişi AKP’nin sosyal politikalarının bir uzantısı olup genç kadınlar başta olmak üzere gençlerin haklarını kapsamadığı gibi bu hakların ihlalini de daha da derinleştiren bir şekilde formülize edilmiştir” uyarısında bulunmuştu.

KREŞ AMA NASIL?

Komisyonda Bakan Özdemir, “0-3 yaş dönemi çocuklara bakım ve eğitim hizmeti veren kurumların sayısını artıracak çalışmalar yapıyoruz, bu kapsamda mahalle odaklı kreş modelini başlatıyoruz” diyerek bu modeli ülke genelinde yaygınlaştıracaklarını ifade etti.

Ancak, 2024 Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programında “Erken çocukluk dönemi bakım ve eğitim hizmeti veren kurumlar için ortak bir düzenleme yapılacak, bu kurumların açılmasına ve faaliyet göstermesine yönelik kriterler hizmet çeşitliliğine imkan tanıyacak şekilde belirlenecektir. Kurumların sayısı artırılacak, hizmet sunum modelleri çeşitlendirilecek ve denetimler etkinleştirilecektir” maddelerindeki “hizmet çeşitliliğine imkan tanımak”, “hizmet sunum modellerini çeşitlendirmek” gibi muğlak ve üzeri kapalı ifadeler yer alıyor. Bu muğlak ifadeler okul öncesi eğitim ve bakım kurumlarının sayısını artırmak bahanesiyle “sübyan mektepleri”, “4-6 yaş kuran kursları” gibi yerlerin de resmiyette okul öncesi eğitim kurumları arasına girip girmeyeceğine dair soru işaretlerini yaratıyor.

KARACA: ‘BÜTÇENİZDE KADINLARA EŞİT YURTTAŞLAR OLARAK YER VERMİYORSUNUZ’
Bütçe görüşmelerinde söz alan Yayın Kurulu Üyemiz ve Emek Partisi Milletvekili Sevda Karaca, kadının güçlendirilmesi konusunda yapılacağı söylenen proje ve uygulamaların hepsinin göstermelik olduğunu ifade etti ve ekledi: “Gerçeklerin kanla yazıldığı bir memlekette olduğumuzu buradan hatırlatmak isterim. 2023 yılının ilk 10 ayında 350 kadın, erkekler tarafından katledildi. Kadınları korumayan iktidarınız resmi bir veri bile tutmuyor. Türkiye, yüzde 38 oranla kadınların en fazla şiddete maruz kaldığı OECD ülkesi olarak birincisi sırada. Şiddet sarmalındaki kadınlar hukuki yollara başvurabilmek için, barınabilecek yer için, çocuklarının canları, sağlıkları, eğitim hakları için mücadele ediyorlar ama bütçenizde bağımsız, eşit yurttaşlar olarak kadınlara asla yer vermiyorsunuz.”
Bakan Özdemir’in sunumunda 6284’ten bahsederken “Kadına yönelik şiddetle mücadelede dünyada eşi benzeri az bulunan hukuki düzenleme” dediğini hatırlatan Karaca, “Siz 6284'ü, nafaka hakkını, medeni hakları pazarlık konusu yapan güçlerle ittifak yaptınız, söyleyin bekliyoruz, ‘İttifak ortaklarımıza 6284’e dokundurmayacağız’ deyin” diye konuştu.
Aile Çalıştaylarını hatırlatan Karaca, “Övünerek bahsedilen Aile Çalıştaylarını alelacele yaptınız, bu çalıştayda din adamı vardı ama kadın örgütleri yoktu, barolar yoktu ama karma eğitim düşmanları, LGBTİ düşmanları vardı. Bazı Çalıştayların açılışları ‘Kız beşikte, çeyiz sandıkta’ cümleleriyle yapıldı. Bunun için bir açıklama bekliyoruz sizden.” dedi.
AİLE VE İŞ YAŞAMI ALDATMACASI
Karaca, Bakan’ın sunumda istihdamı arttırmakla övünmesine dair “Türkiye’de 12 milyon kadın; bakım emeği, ailevi ve kişisel sebeplerden ötürü çalışma hayatının dışına itiliyor. Çalışan kadınların durumu da çok vahim. Yüzde 32,5’i kayıt dışı çalışıyor. 3,3 milyon kadın sosyal güvenceden tamamen yoksun. Tam zamanlı çalışan kadınların her 4’ünden biri, yarı zamanlı çalışan kadınların yüzde 68’i kayıt dışı” dedi.
“Aile ve iş uyumlu iş yaşamı” diye kadınlara esnek çalışma önerilmesine de konuşmasında karşı çıkan Karaca, “Kadınların istihdama katılımını ‘aile bütçesine katkı’ olarak tanımlamakta siz ısrar ettikçe kadınları bir yandan sermayeye öte yandan aileye köle etmeye devam edeceksiniz” dedi.
DESTEK ALAN ÇOCUKLAR İZLENMİYOR
“Bakanlığın bütçesinin en büyük harcamalarını sosyal yardımlar oluşturuyorsa çocukların korunmasının en büyük kalemini Sosyal ve Ekonomik Destek (SED) oluşturuyor” diyen Karaca, Bakanlığın iç denetim raporlarında SED desteği alan çocukların izlenmediğinin, çocukların okula devam durumunun muğlak olduğunun söylendiğine dikkat çekti. “Yardımların muğlak bir biçimde dağıtıldığını, kesilmesinde keyfiyet olduğunu bizzat sizin iç denetim raporlarınız söylüyor” diye ekledi.
‘FARKLILIKLARI ANLATAN KİTAPLARDAN NE İSTİYORSUNUZ?’
Daha önce Bakanlık tarafından muzır neşriyat olarak kabul edilmesiyle poşetlerde satışına karar verilen “Morris Micklewhite ve Turuncu Elbise” kitabını gösteren Karaca “Çocukların hali ortada, 1 öğün ücretsiz yemek bile sağlayamamışsınız ama siz kafayı çocuk kitaplarına takmış durumdasınız. Bu kitabı yasakladınız. Bu kitap tüm dünyada ‘farklılıklara saygı, kabul ve özgüven’ temasıyla ödüllere layık görüldü. Çıtır çıtır felsefe serisini, Diktatörlük ve Demokrasi kitaplarını nasıl poşete koydurduysanız bunu da koydurdunuz. Ne var bu kitaplarda? Ne istiyorsunuz farklılıkları anlatan kitaplardan?” diye sordu.

Fotoğraf: TBMM Haber

İlgili haberler
Ne veliye, ne öğrenciye MEB bütçesi sermayeye, cem...

Mili Eğitim Bakanlığı Bütçesi Mecliste Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşülüyor.

Bir öğün ücretsiz ve sağlıklı yemek talebi Meclist...

Yayın kurulu üyemiz, EMEP Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca, 2024 MEB bütçe görüşmeleri öncesi, 1...