Maraş merkezli depremin üzerinden dokuz ay geçmesine rağmen, Malatya’da bulunan konteyner kentlerde sorunlar çözülmüş değil. Yeşilyurt ilçesinde bulunan Palmali konteyner kentinde 60 konteynerde hâlâ mutfak yok, su mevcut değil. Tuvaletleri ve duşları arızalı olan konteyner kenti sağanak yağmur sonrası su bastı. Geceyi dışarıda geçiren kadınlar, “Depremden bu yana burada kalıyoruz ne tuvaletimiz ne mutfağımız ne de duşumuz var. Duşlar problemli olduğu için tanıdıklarımızın evlerinde duş almak zorunda kalıyoruz. Kaldığımız konteynerlerde mutfak ve su da yok. Banyodan getirdiğimiz su ile bulaşıklarımızı dışarıda yıkıyoruz, yemeği ise elektrikli ocakta yapmak zorunda kalıyoruz. Konteynerlere su giriyor. Yetkililere ulaşmaya çalışıyoruz kimse hiçbir şey yapmıyor. Kış geldi, bu koşullarda nasıl kalacağız? Bir an önce sorunlarımızı çözsünler” diyerek tepki gösterdiler.

‘ÇAMAŞIRLARIMIZI ELİMİZDE YIKIYORUZ’

Yağmur sonrası konteynerini su basan 65 yaşındaki Hanım Avcı depremden bu yana konteynerde kalıyor. Hanım yetkililere ulaşamadığını söyleyerek, “Sağanak yağmur sonrası bütün eşyalarım ıslandı. Mecburen hepsini toplamak zorunda kaldım. Tek sorun bu değil. Tuvaletlerimizdeki musluklar, banyolardaki şofbenler arızalı. Çamaşırlarımızı elimizde banyodan getirdiğimiz su ile kapının önünde yıkamak zorunda kalıyoruz. Havalar sıcakken kurutabiliyorduk, şimdi kurutmak da zor. Konteynerlerimiz içinde mutfak olmadığı için bulaşığı da kapı önünde yıkamak zorunda kalıyorum. Kış geldi, sürekli tanıdıkların evine giderek duş ihtiyacımızı karşılıyoruz. Nereye kadar böyle sürdürebiliriz? Bize bir çare bulsunlar. Evimiz olsaydı giderdik ama ev de yok” dedi.

Nazlı ise, “Depremden önce kiracıydım, evim depremde yıkıldığı için konteynere geçmek zorunda kaldık. Ama burada koşullar çok kötü. 2 hafta önce geldi yetkililer, kimlik numaramızı aldılar sıkıntılarımızı sordular, iki hafta geçti bir şey yok! Eşyalarımız ıslandı sağanak yağmurda. Hava düzelirse çıkarıp kurutacağım. Bir tane elektrikli ısıtıcıyla eşyaları nasıl kuruturum?” dedi

‘DEVLETİN GÖZÜNDE BİR EVİ HAK ETMİYORUZ’
Son olarak görüştüğümüz Pınar Bozkurt ise kuaför. Pınar, depremde iş yeri yıkıldığı için işsiz kalmış. Oğlu için aldığı yardım ile geçindiğini söyleyen Pınar, eşyalarını ağır hasarlı binadan ve çöp kenarlarından topladığını söyledi. Pınar, “Kıyafet dolabını ağır hasarlı bir evden arkadaşım ile çıkardık. Korktum ama başka çarem de yoktu. Koltuğu bir tanıdık verdi. Yatağı da çöp kenarından aldım. Üzerine çarşaf serdim, temiz olmadığı halde kullanıyorum. Eşya yardımı yapacağız dediler onu da yapmadılar. Suyu da banyodan alıp getiriyorum. Bulaşıklarımı da kapımın önünde yıkıyorum. Konteynerin içerisinde de boşluklar olduğu için su geçiriyor hep. Bir evi bile hak etmiyorum devletin gözünde galiba. Devlet hiçbir şey yapmıyor” dedi.
‘SIKINTILARIMIZI GÖRSÜNLER ARTIK’
Verilen kira yardımıyla ev tutulamayacağını ifade eden Bozkurt, “Kiralar 15-20 bin lira arasında. Çocuğumla başımı sokabilecek sıcak, sağlıklı bir konteyner istiyorum. İçeride su yok en azından suyumuz, mutfağımız olsun. Çamaşırlarımızı yıkayacak bir ortak alan olsun. Banyolarda bulunan şofbenler bozuk. Tuvaletlerdeki musluklar bozuk. En azından bunları tamir etsinler. Buraya geldiğimizden beri çocuğum hasta. Kira yardımı verince her şey çözülmüyor. Görsünler artık sıkıntılarımızı” şeklinde konuştu.

Fotoğraflar: Berfin Güler/Ekmek ve Gül